Baykal Kılıçdaroğlu'na ev sahipliği yapmadı

Baykal Kılıçdaroğlu'na ev sahipliği yapmadı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Antalya gezisi büyük coşkuyla başladı. Baykal'ın ise Antalya'ya gitmeyecek olması dikkat çekiyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iki günlük bir gezi için geldiği Antalya'da, havalimanında yaklaşık 1000 kişilik bir partili grubu tarafından coşkuyla karşılandı. Partinin Antalya'daki Deniz Baykal muhalifi iki ismin de yer aldığı karşılamada, Türkiye haritası üzerine 'O bizim Kemal' yazılı afiş dikkat çekti. Eski CHP lideri Deniz Baykal ise, Kılıçdaroğlu'nun bu ziyaretine eşlik etmeyecek. Bir süre önce TBMM'ye gelen Antalya Elmalı Abdal Musa Derneği Başkanı Ali Eriş'in, 26 Haziran'da Antalya'da gerçekleştirilecek Abdal Musa'yı anma için düzenlenen şenlik davetine, "Orada sizi boynu bükük bırakmayacağım. Ya ben geleceğim ya da sizi mutlu edecek başka bir çözüm bulacağım" demişti. Ancak, Baykal, son anda Antalya'ya gitmekten vazgeçti. Kemal Kılıçdaroğlu, ilk kez 'CHP Genel Başkanı' sıfatıyla Deniz Baykal'ın memleketi Antalya'ya geldi. Beraberindeki Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay ile birlikte saat 10.30'da Antalya Havalimanı'na gelen Kılıçdaroğlu, VIP kapısından çıktığı anda izdiham yaşandı, korumaları ezilme tehlikesi geçirdi. Kılıçdaroğlu'nu Antalya Havalimanı'nda yaklaşık 1000 kişilik kalabalık karşıladı. Yüzlerce CHP bayrağı ve pankartlarla karşılanan Kılıçdaroğlu için Antalya'da oluşan 'Gandi Gönüllüleri' ve 'Gandi Sevdalıları' adlı iki grubun üyeleri de karşılamada ilginç pankartlarla yer aldı. Gandi Gönüllüleri, 'Kemal'in önderliğinde halkın CHP'sinde, zafer günleri yaklaşıyor. Barış, kardeşlik, özgürlük türküleri söylemek için geliyoruz' yazılı pankart açarken; Gandi Sevdalıları'nın ise, 'Haramilerin saltanatını yıkmak için geliyoruz' yazılı pankartta Kılıçdaroğlu'nun soyadını yanlış yazdıkları, (d) harfi yerine (t) kullandıkları görüldü. VIP Salonu önünde dev boyutlarda Türkiye haritası üzerinde Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafının bulunduğu 'O bizim Kemal' yazılı afiş dikkat çekti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu Antalya milletvekilleri Osman Kaptan, Atilla Emek, Tayfun Süner ve Hüsnü Çöllü ile Isparta
Milletvekili Mevlüt Coşkuner, İl Başkanı Özer Ülken, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Döşemealtı Başkanı Nurettin Tursun karşıladı. Karşılamada partinin Antalya'daki muhalif iki ismi, bir dönem Deniz Baykal'a karşı 'çoban ateşi' yaktığını söyleyen Antalya Büyükşehir eski Belediye Başkanı Bekir Kumbul ile eski il başkanı Ümit Uysal da yer aldı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, bir dönem Antalya milletvekilliği için DP ve MHP'den adaylığı konuşulan Kumbul'u parti otobüsüne aldı.
Partililerin 'Halkın umudu Kılıçdaroğlu' sloganları arasında otobüse binen Kemal Kılıçdaroğlu Serik ilçesine geçti. Çınaraltı meydanında otobüsün üzerinden halka seslenen Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi, içinde bulunduğu karanlık noktadan aydınlığa çıkarmak için adım adım gezdiklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, meydanı dolduran kalabalığa, "Siz parlamentoda naylon faturacı milletvekili istiyor musunuz? Kul hakkı yiyen, ihaleye fesat karıştıran milletvekili ister misiniz? Siz parlamentoda kalpazan ister misiniz?" diye sordu. Vatandaşların "Hayır" yanıtı üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "O zaman sizlere bir görev düşüyor. Biz yollara düştük. Hep beraber yürüyeceğiz. Rantın değil, halkın iktidarını kurmak için" dedi.

-TERÖR OLAYLARI-

Serik'in, Antalya'nın en çok şehit veren ilçesi olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Şehitler bizim onurumuzdur, yüreğimizdir. Şehitlerin sayesinde bu topraklar yeşilleniyor, insanlarımız yaşıyor, geleceğe güvenle bakıyor. Şehitlerimizi de her zaman ve her ortamda saygıyla anacağız, 'milletimizin başı sağ olsun' diyeceğiz ve terörü her yerde, her ortamda lanetleyeceğiz. Daha bir hafta bile olmadı, İstanbul'da 17 yaşındaki Busemizi, Elazığ'da 70 yaşındaki Şerifemizi, Şerife Teyzemizi kaybettik. Hiçbir zaman ve hiçbir ortamda teröre destek vermeyeceğiz. Teröre destek verenleri lanetleyeceğiz. Teröre karşı mücadelemizi sonuna kadar yapacağız."

-"MÜHÜR TEMİZ SİYASETE"-

Konuşması sık sık "Başbakan Kemal" sloganlarıyla kesilen Kılıçdaroğlu, bunun üzerine, "Başbakanlık için yetki bende değil sizde. Sandık gelecek önünüze ve seçim sırasında oy kullanırken, Süleyman sizsiniz, mühür de sizin elinizde olacak. O mührü temiz siyaset için kullanmaktan yana var mısınız?" dedi.

-"HELVAYI YAPACAK YİĞİT EKSİK"-

"Çiftçi ile Recep Bey'in arası iyi değil" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın çiftçiyi üretemez hale getirdiğini savundu. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Recep Bey çiftçiden hoşlanmıyor. Serik'teki çiftçi kardeşlerime sesleniyorum: Seçimlerde o, çiftçiye, 'Ananı da al git' demişti. O zaman biz seçimlerde anamızı alacağız, babamızı alacağız, kardeşimizi alacağız, amcamızı, komşumuzu alacağız, sandığa gideceğiz, çiftçiden hoşlanmayan Recep Bey'i ve onun düşüncesini sandığa gömeceğiz." İktidarı çiftçiye şikayet eden Kılıçdaroğlu, geçen sene tarım ürünleri ithalatına 10 milyar dolar ödendiğini söyledi. Bu parayla Türk çiftçisinin üretim yaparak Orta Doğu'yu bile besleyebileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, gübre ve mazot desteklerinin de düşürüldüğünü söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin, tarım üretimi için çiftçisi ve toprağı olduğunu vurgulayarak, "Neyimiz eksik? Helvayı yapacak yiğit eksik" diye konuştu.

-HER KESİMDEN OY İSTEDİ-

CHP'ye daha önce oy veren, vermeyen ya da başka partileri destekleyen vatandaşlardan da oy isteyen Kılıçdaroğlu, "Ama artık ayrılık gayrılık zamanı değil. Beraber olacağız, yürekli olacağız, bir olacağız, diri olacağız, halkın iktidarını kuracağız" dedi. İnançlar üzerinden siyaset yapmayacaklarını, halktan yana olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Asla ve asla inançlar üzerinden siyasete kapı açmayacağız. Her inanca saygı göstereceğiz. Her inancın başımızın üstünde yeri vardır ama biz insanı insan olarak görüyoruz. İnsanın değerini biliyoruz. İnsanın sorunlarını, açmazlarını biliyoruz. Bizim için insan, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve siyaset de o insanın ekonomide, sosyal hayatta, kültürel hayatta karşılaştığı sorunlarını çözmektir. Rantın iktidarını değil, halkın iktidarını bu yüzden istiyoruz. Bunun için diyoruz, 'bölünmeyin, ayrışmayın'. Türkiye'de herkesin karnının doyduğu, yatağa aç çocuğun girmediği, sosyal devletin olduğu bir ülke kurmak istiyoruz, sizin desteğinizle, sizlerle beraber. Yani bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız."