Başkanlar kral değildir
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Samsun Milletvekili Prof. Dr. Haluk Koç, partisinin tüzük değişikliği sözünü yerine getirmesi gerektiğini tekrarladı. Haluk Koç, siyasi parti genel başkanlarının 'seçilmiş kral ya da padişahlar olmadığını' belirterek, "Tüzük değişikliği söz hakkının kullanılacağı ortamı oluşturacaktır" diye konuştu.
CHP İlçe Başkanlığı'nda partililer ile bir araya gelen Milletvekili Koç,
"Ben daha önce parti içinde yanlış olduğu zaman yanlış diyebilen vekilim. Bunu da vekil olarak söyledim. 'İyi yönetilmiyoruz, şu eksikliklerimiz' var dedim, 'şöyle olması gerekir' dedim ve şimdide aynısını söylüyorum. Demokratik bir tüzük sözü verilmişti, bunun içinde sayın eski genel başkanımıza karşı ben de mücadele ettim. O zaman demokratik tüzük sözünün unutulmaması, onun mutlakayaşama geçirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Samsun'da milletvekili adayları niye önseçimle belirleni soran Samsun Milletvekili Koç, "Parti içersinde verilen sözlerin yerine getirilmesi gerekir. Hep 'demokrasi' diyoruz. Bağırıyoruz, 'söyle olsun, böyle olsun' sokaktan geçen adam da bize şöyle bakıyor 'iyi tamam da sen evin içinde demokrasiyi sağla da mahalleliye öyle demokrasi sağla' diyor. Onun için bunları bir parti içi kamplaşma kutuplaşma olarak görmeyin. İsmet Paşa zamanında da, rahmetli Ecevit zamanında da, Deniz bey zamanında da bu tartışmalar oldu, Kemal bey zamanında da olacak. Partimizin dinamiği bu, yapısı bu. Tartışma olmayan yerden başarı çıkmaz. Tartışma kavga demek değildir" ifadelerini kullandı.
CHP'nin kendi içerisinde demokrasiyi kurması halinde AKP'nin de kuracağını söyleyen Haluk Koç, "Siyasi parti başkanları seçilmiş krallar değildir, padişahlar değildir. Bu hepsi için geçerli. Bu partinin üyeleri var, sizler de en aşağı milletvekili kadar, bir parti meclisi üyesi kadar bu partinin gidişatında hak sahibisiniz, söz sahibisiniz. İşte bu tüzük değişikliğiyle isteğimiz bu söz hakkının kullanılacağı ortamı oluşturmaktır" dedi.
Haluk Koç, "Bu yıl veya devamı yıllarda bu coğrafyanın daha çok karışacağını görüyoruz. Onun için her zaman kinden çok Atatürk'ün 'yurtta barış, dünyada barış' sözüne sahip çıkmanız gerekiyor. Bir yandan Suriye bir yandan dağın arkasında İran, bir yandan İsrail üzerinde İran'a dönük tehditler, İran üzerinden İsrail'e dönük tehditler. Bizler Mustafa Kemal'in dış politikası gibi çok dikkatli olmak zorundayız. Hiç kimsenintaşeronu, politikada aracı, sözcüsü, eylemcisi, maşa tutucusu olmamalıyız. Türkiye için söylüyorum. Bizi kendi topraklarımız ilgilendirir, etrafımızdaki barış ilgilendirir ama diğer ülkelerin iç işlerine Türkiye'nin birilerinin adına müdahil oluyor gibi gözükmesi tehlikelidir" diye konuştu.
DENGE/AYVACIK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.