Başbakan Davos'u aratmadı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-Suriye dolaylı görüşmelerinin Türkiye'nin arabuluculuğunda tekrar başlaması olasılığına ilişkin, "bu tür konularda taraflardan talep gelmesi ve İsrail'in uluslararası hukuk çizgisine uyması halinde, bunu yapmaya hazırız" dedi. Amerikan televizyonu PBS'te "Charlie Rose Show" adlı programda soruları yanıtlayan Erdoğan, Türkiye'nin Orta Doğu'daki her ülkeyle dost olduğunu ve temas kurduğunu, İsrail'in Gazze'ye giden yardım gemilerine saldırısının ise hiçbir uluslararası hukuk çerçevesinde tanımının bulunmadığını, bunun bir "devlet terörü olduğunu" kaydetti. İsrail'in, Gazze'ye giden gemilere uluslararası sularda hava ve denizden saldırdığına ve ateşli silahlar kullanıldığına dikkati çeken Erdoğan gemide, biri Türk-Amerikan vatandaşı Furkan Doğan olmak üzere 9 kişinin öldürüldüğünü hatırlattı.
-"ABD'NİN FURKAN DOĞAN'A SAHİP ÇIKMASI GEREKİYOR"-
Erdoğan, ABD'nin Doğan'a sahip çıkması gerektiğini ifade ederek, Türk vatandaşlarının da kendi hükümetlerine, eşlerine, çocuklarına ne olduğunu sormaya hakkı bulunduğunu ve sorduklarını kaydetti. Bu durumun tüm ülkeler için geçerli olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'nin adli tıp raporlarını gözönünde bulundurarak, uluslararası hukukun gerektirdiği şekilde hareket edeceğini kaydetti. Filistin'de barışı temin için ABD'nin ve Orta Doğu Dörtlüsünün çalıştığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin de bu bölgedeki bir ülke olarak barış için çalışmasından daha doğal birşey olamayacağını ifade etti.
-"SORUN, İSRAİL'DEKİ KOALİSYON HÜKÜMETİ"-
Erdoğan, Türkiye-İsrail ilişkilerinin mevcut durumuna dair soru üzerine, şu anda problemin İsrail'de koalisyon hükümetinin bulunmasından kaynaklandığını söyledi. Bu koalisyon hükümetinin "barış için en büyük engel" olduğunu belirten Erdoğan, Suriye'nin de, İsrail ile arasındaki sorunların çözümü konusunda İsrail'in ne yapmak istediğini görme arzusunda olduğunu, Suriye'nin, İsrail ile dolaylı görüşmelere tekrar başlamak için hazır olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Suriye-İsrail görüşmelerine tekrar müdahil olmaya hazır olup olmadığının sorulması üzerine, tarafların böyle bir görevi Türkiye'ye vermesi halinde, tekrar barış için çalışmaya hazır olduklarını, bunu da daha önce belirttiklerini bildirdi. Erdoğan, "bu tür konularda taraflardan talep gelmesi ve İsrail'in uluslararası hukuk çizgisine uyması halinde, bunu yapmaya hazırız" dedi.
-"BÖLGEDE VERİLECEK HER TÜRLÜ GÖREVE HAZIRIZ"-
İsrail'in gemilere saldırıdan dolayı Türkiye'den özür dilemesi ve "açık hava hapishanesi" gibi olan Gazze'ye ablukanın kaldırılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, bunun olması halinde bölgede verilecek her türlü göreve hazır olduklarını bildirdi. Erdoğan, "İsrail'in insan öldürmede iyi olduğu ve elindeki kanı temizleyemeyeceği" yönündeki sözlerinin çok sert olduğunun söylenmesi ve "saldırıya karşı öfkesini Arap dünyasında kendi kredibilitesini tesis etmek için kullanıp kullanmadığının" sorulması üzerine, "Niçin olaya böyle bakıyorsunuz? Ben, Arap veya Arap olmayanlar arasında bir ayrım yapmıyorum. Ben bir insanım ve insani bakışımı yansıtıyorum. Sözlerimi seçerek, bilerek kullanıyorum" ifadesini kullandı. Konuşmalarında İsrail halkını değil, İsrail yönetimini hedef aldığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer, bir İsrail güvenlik görevlisi, tank üzerine çıkıp 'Filistinli birini öldürmek benim için en büyük şeref' diyorsa, ben de 'onun eli kanlı' diyebilirim. Eğer çocuklar acımasızca öldürülüyorsa, eğer yargısız infaz yapılıyorsa, onlar için böyle bir ifadeyi kullanırım. Burada kimseye şov yapmak, hoş görünmek gibi bir amacım yok. Burada bir tespit yapıyorum ve bunların hepsi oldu. Siz, sahilde oynayan çocukları bombaladınız, 'bunlara iyi yaptınız' mı diyeceğiz? BM'nin bugüne kadar almış olduğu onlarca karar var İsrail'le ilgili, hangisi uygulandı söyler misiniz bana? BM Güvenlik Konseyi'nde bunca alınmış karar var, bunlardan hangisinin uygulandığını bana söyleyebilir misiniz? Birisine 'iyi yapıyorsunuz', birisine 'kötü yapıyorsunuz' diyemeyiz. Ben bir başbakanım ve dünyada neler olduğuna dair olaylara adil bakmak zorundayım. Ben ojektif olmalıyım ve herkesten de bunu beklemek hakkımız."