TÜRK YURDU EBEDİDİR

MALAZGİRT RUHU SÜRÜYOR

Türkler; Japon denizinden Atlas okyanusuna, Sibirya’dan Habeşistan’a kadar olan coğrafyada onlarca devlet kurmuş, yüksek teşkilatçılık meziyetleri sayesinde her gittiği coğrafyaya kolayca uyum sağlamış, kurduğu devletlerin idaresinde adaleti temel unsur olarak kabul etmiştir. Bu tutum; milletimizin tarih boyunca vardığı her noktaya vatan toprağı duygusuyla yaklaşmasına ve kalıcı eserler bırakmasına vesile olmuştur.

1071 de Sultan Alparslan’ın Anadolu’nun Türk yurdu olduğunu ilan etmesinin akabinde, bu toprakların yurt kalabilmesi için büyük mücadeleler verilmiş, geçen bin yıllık süreçte büyük zaferler kazanılmıştır. Onun içindir ki; Ağustos ayı denince aklımıza hep ecdadımızın zaferleri gelir.

Türk Cumhuriyeti; bir 26 Ağustos günü Malazgirt’te temeli atılan ve ebediyete kadar var olacak olan büyük Türk Devletinin son halkasıdır. Yine bir 26 Ağustos’ta günü başlayıp 30 Ağustos’ta zaferle son bulacak olan Büyük Taarruz, Başkomutan Mustafa Kemal’in öncülüğünde bugünkü yapısına kavuşacak olan Devletimizin tarih sahnesinde ki, önemli dönüm noktalarından biridir. Millet olma şuurumuzun ve vatana olan bağlılığımızın en önemli nişanesidir.

İNSANLIK VAR OLDUĞU SÜRECE BU DEVLET AYAKTADIR

30 Ağustos zaferi, kökü tarihin derinliklerine kadar inen yüce Türk Milletinin, insanlık var olduğu sürece bütün ihtişamıyla ayakta kalacağının dosta ve düşmana ilanıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyor, tarihi süreçte Vatanı, Bayrağı ve Devleti için toprağa düşmüş bütün şehitlerimizi, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyor, hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.

Ne mutlu Türk’üm diyene