"NE SANDIKTAN KAÇARIZ NE DE DEMOKRASİYİ YOK SAYARIZ"

"NE SANDIKTAN KAÇARIZ NE DE DEMOKRASİYİ YOK SAYARIZ"
MHP lideri Bahçeli, "Bilinmelidir ki, ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yok sayarız. Acılarımızın tam ortasında, seçimlerle ilgili polemik yapan, ertelendi ertelenmedi çetelesi tutan zillet ittifakı vehimlerin pençesindedir." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, doğal afetlerin meydana geldiği andan itibaren, neden olduğu can ve mal kayıplarının; sosyal, ekonomik ve fiziki hasarları, aynı zamanda kaygı, korku ve güvensizliği tetiklemelerinin dünyanın her yerinde ortak sorun olduğunu söyledi. İnsan olanın ruhu, kalbi, canı, acısı ve vicdanı olduğunu kaydeden Bahçeli, "Felaketin koru, yürekleri kavurmasıyla beraber, kaos peşine düşen, yalan haber yayan, dedikodu çıkaran, malumat kirliliğine umut bağlayan, siyasi yamyamlığa heves eden kim varsa insanlığı kuşkulu ve tartışmaya açıktır. Esasen bunlara insan demek, insan olana saygısızlıktır." diye konuştu. Hazreti Mevlana'nın, "Kar gibi yağıp yeryüzünü kaplasan da, güneşin varlığıyla yok olur gidersin" sözünü, bu kategoride yer alanlara adeta taş gibi fırlattığını belirten Bahçeli, "Müşterek acılara topluca mukavemet ederken, fırsatçılığın karanlığından istifadeyle fiyat etiketlerini kabartanlar, kiraları artıranlar, kasasını doldurmak için harekete geçenler bu milletin bir ferdi asla olamayacakları gibi şerefli de sayılamazlar. Depremden menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Ve bunları tek tek not aldığımız da çok iyi bilinmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

"Sırtında yumurta küfesi olmayanlar..."
"Ne doğrarsan tabağına, o gelir kaşığına" atasözüne atıfta bulunan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Siyaseti makul, medeni ve milli ilkelere müzahir yapmaktan aciz olanlar, temelsiz eleştirilerini yapmadan evvel aynaya bakmalıdırlar. Bunlar kendilerini sorgulamalı, kendi ruhi felaketleriyle yüzleşmelidir. Sırtında yumurta küfesi olmayanlar için ileri geri konuşmak maliyetsizdir. Hariçten gazel okumanın önünde de bir engel yoktur. Ancak milli felaketlerde, ortak aidiyet ve hassasiyet paydasında uzlaşamayanlar insani değerlere her yönüyle yabancılaşan mihraklardır. Bu mihraklarla aynı şeylere baktığımız halde gördüklerimiz başka başka şeylerdir." Bahçeli, Türkiye'nin devasa bir musibetin etkisinde bulunduğunu, doğal afetlerin risk ve tehlikelerine her zaman açık olduğunu hatırlattı.

"Acilen eyleme geçmek gerek"
Bahçeli, son 23 yılda, büyüklüğü 4,5'un üzerinde 39 depremin meydana geldiğini, çok sayıda yıkımın görüldüğünü, binlerce vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatarak, insani ve fiziki kusurların doğal afetin yıkımını da yoğunlaştırdığını söyledi. Depremle mücadele kapsamında 17 Ağustos 1999 Gölcük felaketinin bir milat olduğunun altını çizen Bahçeli, bu tarihten önce inşa edilen binalarda zemin etüdü yapılma zorunluluğu bulunmadığını, depremle ilgili farkındalık düzeyinin çok zayıf olduğunu dile getirdi. Bahçeli, depremle mücadele amacıyla kapsamlı çalışmaların uzun süredir gündemde olduğuna işaret ederek, fay hatları haritalarının güncellendiğini, 29 Eylül-1 Ekim 2004 tarihlerinde Deprem Şurası yapıldığını, hazırlanmış komisyon raporlarının onaylandığını, afet bölgelerinde uygulanacak yönetmeliklere son şekli verildiğini, 2018'de Bina Deprem Yönetmeliğinin güncellendiğini, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'un 31 Mayıs 2012'de yürürlüğe girdiğini anlattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2021'de açıklanan "Yeni Kentsel Dönüşüm Vizyonu"na göre Türkiye genelinde 6,7 milyon riskli yapının tespit edildiğini belirten Bahçeli, acilen eyleme geçmek gerektiğini vurguladı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, depremler ve diğer doğal afetlerin bundan sonra da kaçınılmaz şekilde yaşanacağını kaydederek, "Devlet ve hükümet bu tehlikeli duruma müdriktir ve nitekim uzunca bir süredir buna müzahir siyaset üretilmektedir. İşin özünde depreme ve ilgili yönetmeliklere uygun dayanıklı bina yapmaktan başka ikinci bir seçenek yoktur. Etkin bir denetim mekanizmasıyla hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. İnsan-mekan; insan-çevre; insan-insan ilişkisini elbette yeni baştan kurgulamak durumundayız." ifadelerini kullandı.

"Türkiye Tek Yürek" kampanyası 
Bahçeli, başta Türk milleti olmak üzere, pek çok ülkeyle uluslararası kuruluşun depremlerle ilgili gösterdiği yakın ilgi, yardımseverliği takdir ve şükranla karşıladığını söyledi. "Türkiye Tek Yürek" adıyla yayımlanan ortak kampanyada 115 milyar 146 milyon 528 bin lira nakdi yardımın, 7 saatte toplandığını, 9 milyon 10 bin kısa mesaj bağışı yapıldığını hatırlatan Bahçeli, bu tablonun muazzam bir dayanışma ve hayırseverlik örneği olduğunu dile getirdi. İş adamlarının, sanatçıların, milletin her güzel insanının, devlet veya özel kurum, kuruluşlarının gövdelerini taşın altına koyduklarını dile getiren Bahçeli, "Milli mücadele yıllarından bu yana Türk milleti yine bazı münferit felaket dönemlerinin haricinde, hiç bu kadar kendiliğinden ve eşzamanlı organize olmamıştır. Bu duruş büyük bir millet duruşudur." ifadelerini kullandı.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.