DİSK Başkanı Beko: İşçinin sendika seçiminde hükümetin baskısı var

DİSK Başkanı Beko: İşçinin sendika seçiminde hükümetin baskısı var
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Kani Beko, işçilerin kendi özgür iradeleriyle sendikalara üye olmadıklarını öne sürdü.

Beko, "Bazı yerlerde devletin, bazı yerlerde hükümetin baskısı var. Sonuç itibariyle 7 Haziran seçimlerinde de gördük; AKP hükümetinin seçmenler 'dur, yeter' dediler. Baskılar metal işçisini bir yere taşıyamaz." dedi. Beko, otomotivdeki eylemler öncesinde görüştükleri Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a toplu sözleşmelerle alakalı tavsiyelerde bulunduklarını belirterek, "Ali Babacan, son süreçteki direnişlerden Türkiye'nin 500 milyon lira zarar ettiğini söyledi. Biz de diyoruz ki, DİSK'in önerilerini kabul etmiş olsaydınız, bu 500 milyon liralık zararının en az 250 milyon lirasını metal işçilerine vermiş olsaydınız, yaşanılanlar olmayacaktı." diye konuştu. 

1970'te 3 işçinin ölümüyle sonuçlanan DİSK yürüyüşünün 45. yıldönümü sebebiyle Bursa'da düzenlenen yürüyüşe katılan DİSK Başkanı Kani Beko, çalışma hayatındaki gelişmelerle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Beko, şunları kaydetti: "45 yıl önce Türkiye işçi sınıfının önemli bir konfederasyonu olan DİSK'in Meclis'te verilen bir önergeyle sendika faaliyetlerinin önünü kesmek isteyenlere karşı 15-16 Haziran günü on binlerce işçi, ayağa kalktı. İzmit'ten İstanbul'a doğru yürüyüşe geçtiler. Sonuç itibariyle bedeli büyük oldu, 3 işçi arkadaşımızı bu mücadelede yitirdik ama tarihte 15-16 Haziran büyük işçi direnişi olarak girdi. DİSK yoluna devam etti. Bugüne geldiğimizde son dönemlerde Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'nın (MESS) yaptığı teklifleri beğenmeyen metal işçileri öncelikle DİSK'e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası'nda grev kararı almıştık, 10 bin işçiyle greve çıktık, grev gasp edildi. Danıştay'dan durdurma istemiyle müracaat ettik, ama sonuç alamadık."

'HÜKÜMET BİZİ DİNLESEYDİ EYLEMLER OLMAZDI'

Türk-İş'e bağlı Türk Metal-Sen'in yaptığı 3 yıllık yaptığı toplu sözleşmelere karşı metal iş kolunda çalışanların ayağa kalktığını ifade eden Kani Beko, şöyle devam etti: "İşçilerin yüzde 70 oranının açlık sınırı altında olduğunu Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'a da anlatmıştık. Keşke bizi o gün dinlemiş olsalardı, Birleşik Metal-İş Sendikamızın toplu sözleşme düşüncelerini dikkate almış olsalardı, metal iş kolunda bugünkü direnişler, ayaklanmalar, yürüyüşler olmayacaktı. Ali Babacan, son süreçteki direnişlerden Türkiye'nin 500 milyon lira zarar ettiğini söyledi. Biz de diyoruz ki, DİSK'in önerilerini kabul etmiş olsaydınız, bu 500 milyon liralık zararının en az 250 milyon lirasını metal işçilerine vermiş olsaydınız, yaşanılanlar olmayacaktı. Metal iş kolundaki onurlu mücadele veren arkadaşlarımı DİSK olarak destekliyoruz. Sarı sendikalara baş kaldıran bu arkadaşları da 15-16 Haziranın 45. yıl dönümünde DİSK'le birlikte omuz omuza mücadele etmeye çağırıyorum."

'İŞÇİLER KENDİ ÖZGÜR İRADELERİYLE SENDİKALARA ÜYE OLMUYORLAR; HÜKÜMET BASKISI VAR'

Bir gazetecinin, "İş bırakma eylemlerinin ardından Tofaş'ta 3 bin 500 işçi Hak-İş'e bağlı Çelik-İş Sendikası'na üye oldu, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruyu cevaplandıran DİSK Genel Başkanı Kani Beko, işçilerin sendika seçimlerinde devlet ve hükümet baskısı olduğunu öne sürdü. Beko, şunları söyledi: "Aslında diğer sendikalara üye olan arkadaşlar kendi özgür iradeleriyle olmuyorlar. Bazı yerlerde devletin, bazı yerlerde hükümetin baskısı var. Sonuç itibariyle 7 Haziran seçimlerinde de gördük; AKP hükümetine seçmenler 'dur, yeter' dediler. Baskılar metal işçisini bir yere taşıyamaz. Metal işçisinin verdiği ekonomik, demokratik, siyasi, sosyal anlamdaki mücadelesini Birleşik Metal-İş'in dışındaki sendika koruyamaz. Bu baskıların bir an önce durdurulmasını ve işçilerin kendi özgür iradeleriyle istedikleri sendikaya üye olmalarını istiyoruz. İstiyorlarsa ülkenin her tarafında fabrikaların önlerinde referandum yapabilmek için sandıklarımızı kuralım, işçi arkadaşlarımızın kendi özgür iradeleriyle istedikleri sendikalara özgür bir şekilde gitmelerine katkı koyalım."

'ANAYASA MAHKEMESİ'NİN BARAJI KALDIRMASI YERİNDE OLMUŞTUR'

CHP ve Aksiyon-İş'e bağlı Pak Turizm-İş'in başvurusu üzerine, 2013'ten sonra kurulan sendikalara Toplu İş Sözleşmesi (TİS) yapabilmeleri için getirilen yüzde 3 barajını Anayasa'ya aykırı bulan Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) barajı kaldırma kararını da değerlendiren Kani Beko, "Biz zaten hem siyasi barajlara hem sendikal barajlara karşıyız. Türkiye'de bugün 15 milyona yakın işçi var, işçiler ve kamu çalışanları kendi özgür iradeleriyle hangi sendikaya gitmek istiyorlarsa o sendikaya üye olsunlar. İşçilerin ekonomik, sosyal haklarını koruyup kollamaktır. İşçi sınıfının verdiği mücadeleye saygı duyuyoruz. Barajlara karşıyız. Bir tane işçi varsa hangi iş kolu olursa olsun o işçi kardeşimiz hangi sendikayı istiyorsa ona üye olsun." dedi. 

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun da katıldığı yürüyüş sonrası kalabalık, Şepreküstü Meydanı'nda toplandı. Kani Beko'nun açıklamasının ardından metal işçileri olaysız şekilde dağıldı. CİHAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.