Akıl hastalıklarına ışık tutması bekleniyor

Akıl hastalıklarına ışık tutması bekleniyor
Bilim insanları, yaptıkları araştırmada, arkeolojik kazı alanlarında bulunan son derecede iyi korunmuş "antik beyinlerden" oluşturulan arşivin, bugünkü akıl hastalıklarının sebeplerine ışık tutulabileceğini açıkladı.

Söz konusu beyinlerin, Kuzey Avrupa'daki turba bataklıklarından, And Dağları'nın zirvelerinden, gemi enkazlarından, çöl mezarlarından ve İngiltere'de Victoria dönemindeki yoksulların evlerinden çıkarıldığı açıklandı.

Güney Danimarka Üniversite Hastanesinde kıdemli patoloji uzmanı doktor Martin Wirenfeldt Nielsen, konuya ilişkin açıklamasında, veri tabanının tamamen yeni çalışma alanları açacağını belirtti.

Aynı zamanda Güney Danimarka Üniversitesinin tıbbi beyin koleksiyonundan sorumlu olan Wirenfeldt Nielsen, "Bu veri tabanı, bilim adamlarının antik zamanlardan kalma beyin dokusunu incelemesine ve bugün bilinen hastalıkların, uzun zaman önce, şu anda yaşadığımız uygarlıklardan tamamen farklı medeniyetlerde de mevcut olup olmadığını belirlemesine olanak tanıyacak. Modern toplumdaki çevreye ve uyaranlara maruz kalmamış beyin dokularını incelemek, bugün karşılaştığımız bazı beyin hastalıklarının en azından kısmen şu anki yaşama şeklimizden kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamamıza yardımcı olabilir." diye konuştu.

12 bin yıllık beyin bulunduğuna dair kayıtlar var ancak mevcut en eski örnek 8 bin yıllık

Oxford Üniversitesi doktora öğrencisi ve adli antropolog Alexandra Morton-Hayward ise beyinlerin, kemikler kadar sağlam kalmamasına rağmen, arkeolojik kayıtlarda şaşırtıcı derecede iyi korunduğunu kaydetti.

Daha önceden cenaze levazımatçılığı da yapan ve şu an İngiltere'nin Oxford kentindeki bir laboratuvarda çalışan Morton-Hayward, "Yıllarca ölülerle çalıştım. Kendi deneyimim, beynin (ölüm sonrası) sıvılaşmasının oldukça hızlı olduğu yönünde. Bu yüzden 2 bin 500 yıllık bir beyne atıfta bulunan (bilimsel) bir makaleyle karşılaştığımda gerçekten çok şaşırdım." dedi.

Antropolog Morton-Hayward, antik beyinlere ilişkin en eski kaydın, 1920'lerde Rusya'daki bir bölgeye dayandığını söyledi.

O dönem bulunan iki antik beynin, 12 bin yıllık olduklarını ve yünlü mamut dişleriyle birlikte çıkarıldıklarını anlatan Morton-Hayward, bu beyinlere daha sonra ne olduğunun bilinmediğini dile getirdi.

Morton-Hayward, çalıştığı laboratuvarda, 570 antik beyinden oluşan bir koleksiyonun oluşturulmasına yardımcı olduğunu ve koleksiyonun korumalı kavanozlar veya plastik kaplarda, buzdolabında saklandığını belirtti.

Laboratuvardaki en eski örneğin, İsveç'te bir göl yatağına gömülmeden önce sivri uçlu bir çubuğa takılmış, Taş Devri'nden kalma 8 bin yıllık bir beyin olduğunu belirten araştırmacı, ayrıca Polonyalı bir azize ve Güney Amerika'daki bir İnka kurbanına ait beyinlerin de bulunduğunu söyledi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.