Yenilgiyi hazmedemiyorum

Yenilgiyi hazmedemiyorum
Samsun Basketbol Kulübü'nün yıldız isimlerinden Nihan Anaz, "Bana göre başarımızın en önemli sebeplerinden biri de takımdaki sahaya girip çıkan herkesin aynı hırsı ve mücadele isteğini göstermesidir.

Yenilgiyi kabullenemeyen bir takım kadrosuna sahibiz" diye konuştu


- Basketbol kariyerinden ve basketbola başlangıç hikayenden bahsedebilir misin? Basketbolcu olmaya nasıl karar verdin?

Basketbolu seçmemin en önemli sebebi abimin de basketbol oynamasıydı. O zaman biz Ereğli'de yaşıyorduk ve abim Ereğli Anadolu Lisesi'nde ve Erdemir kulübünde basketbol oynuyordu. Ben de voleybol ve basketbol arasında bir tercih yapmak istiyordum ve abimden dolayı basketbolu seçtim. Lise 1. sınıfa kadar Ereğli'de oynadım daha sonra Galatasaray'a transfer oldum. Galatasaray'ın hem genç takımı hem A takımında oynadım. Birçok başarılara imza attık. Galatasaray'da oynadığım yıllar içerisinde bir sene Enka'ya, bir sene de Erdemir'e kiralık gittim. Enka'da sayı kraliçesi oldum. Bu sırada liselerde Özel Boğaziçi Koleji ile Dünya Şampiyonu olduk. Ben de MVP ödülünü aldım. 1999-2000 sezonunda Amerika'dan gelen burs teklifi ile hem eğitimim hemde basketbol için ABD'ye gitmeye karar verdim. İlk senemde University of South Carolina'da okudum daha sonra memnun kalmadığım için University of California Berkeley'e transfer oldum. Burada 4 yıl hem NCAA'de basketbol oynayıp hem de üniversite eğitimimi tamamladım. 2004'te Amerika'dan döndükten sonra 2 sene Beşiktaş'ta oynadım. Beşiktaş'la İlk senemde Şampiyonluk yaşadım. Daha sonra Tarsus'a transfer oldum fakat hiç oynayamadan orada sakatlandım ve o sezon iyileşme dönemimde Galatasaray'a transfer oldum. Sonraki yıl Migros ve Çankaya Üniversitesi'nde forma giydim. Şimdi de Samsun Basketbol takımında forma giyiyorum.

-Bu sezon Samsun Basketbol Ligde fırtına gibi esiyor ve çok iyi basketbol oynuyor. Bu sezonki performansınızı değerlendirebilir misin? Kulübün hedefleri neler?

Herşeyden önce, sezon öncesini çok iyi bir antreman programıyla geçirdik ve sezon başlamadan iyi bir takımımız olduğunu görüyorduk. Gerek antremanlarda olsun gerekse yaptığımız hazırlık turnuvalarında bu görülüyordu. Sonra yabancılarımız da geldi. Onlar da takıma tam oturdular ve birlikte belli bir sistemi oluşturmaya başladık ve bunda çok da başarılı olduk. Burada antrenörlerimizin disiplinli çalışması da çok büyük etken. Yazdan beri ayni kadroyu koruyoruz ve bu da bizim için çok büyük bir avantaj oldu artık herkes birbirini çok iyi tanıyor. Bizim basketbolumuz öncelikle savunmaya dayanıyor. Zaten ligin en az sayı yiyen takımıyız savunmamız artık çok iyi oturdu. İyi savunmayla birlikte de zaten hücumumuz da kolaylaşıyor. Pota altında çok güçlüyüz ve dış oyuncularımız da çok iyi. Bana göre başarımızın en önemli sebeplerinden biri de takımdaki sahaya girip çıkan herkesin aynı hırsı ve mücadele isteğini göstermesidir. Yenilgiyi kabullenemeyen bir takım kadrosuna sahibiz. Antremanlarımız maçlardan daha sert geçiyor diyebilirim. Ligdeki büyük bütçeli takımlar çok büyük isimleri transfer etmiş olabilirler. Baktığınızda bizden çok daha derin ve iyi bir kadroya sahip takımlar var. Fakat biz böyle mücadele etmeye devam ettiğimiz sürece yenemeyeceğimiz takım yok. Ben de böyle bir takımda rolümü elimden geldiğince en iyi şekilde yaptığıma inanıyorum. Ve tabii ki maçlarımızda bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan muhteşem seyircimizi de unutmamak gerekir. Hepsine çok teşekkür ediyoruz. Kulübümüzün hedefleri Türkiye kupasını almak ve şampiyonluk.

-Ekonomik sıkıntıyı en ciddi dile getiren kulüp Samsun Basketbol. Ligin 4 kulüp takımından biri. Size yansıyor mu bu problemler?

Tabii ki kriz birçok kulübü etkilediği gibi bizi de etkiledi. Ama yöneticilerimiz ellerinden geldiğince zamanında ödeme yapmaya çalışıyorlar. Kulübümüzün sponsorluk arayışları halen devam etmekte. İyi bir anlaşma yapıldığında bu sorunlar ortadan kalkacaktır.

-Samsun seyircisinden bahsedebilir misin bize?

Daha önce de bahsetmiştim. Gerçekten muhteşem bir seyirciye sahibiz. Evimizde daha hiç maç kaybetmedik. Seyircimizin bunda etkisi çok büyük. Her zaman desteklerini bekliyoruz ve tekrar hepsine buradan çok teşekkür ediyorum.

-Son 2 yılda Nihan Anaz sanki kendisinden beklenilen performansı gösteremedi. Tarsus'ta yaşanan ciddi sakatlık sonra kısa Galatasaray macerası, Sonra Migros, Çankaya Üni derken 2 yılda 4 kulüp ve beklentinin altında bir basketbol. Neye bağlıyorsun bunları? Niye Migros'tan kısa sürede ayrıldın?

Evet malesef yaşadığım ciddi sakatlıklardan dolayı bir türlü Amerika'dan döndüğümden beri istediğim oyunu oynayamadım. Bir bucuk yıl içinde 2 kez çapraz bağımı kopardım. Önce Beşiktaş'ta ve sonra Tarsus'ta aynı sakatlığı geçirdim. Gerçekten çapraz bağ toparlaması ve iyileşme sureci çok uzun olan bir operasyon. Ama ben kısa süre içinde 2 kez Ameliyat olunca toparlanmam zaman aldı. Geçen sezonun başında Migros'la anlaştım. Fakat takımın hedeflerinin küçük olması ve küçülmeye gitmesinden dolayı karşılıklı anlaşarak takımdan ayrıldım.

-Türkiye'de genellikle yabancı oyuncular üzerine antrenörler sistem kurmaya çalışıyor. Yerli Oyuncuyu kazanmaya çalışan çok fazla Antrenör yok. Sen Gerçekten yerli oyuncuların ikinci plana atıldığını düşünüyor musun?

Evet ben de böyle düşünüyorum. Ligimiz maalesef yabancı oyuncular üstüne kurulu. Zaten istatistik liderlerine bakarsanız bunu görebilirsiniz. Sizin de dediğiniz gibi Türk oyuncuları kazanmaya çalışan çok az takım ve antrenör var. Aynı sebepten dolayı artık A Takım seviyesinde çıkıp oynayacak genç oyuncular da pek fazla yetişemiyor. Tek çözümü tabii ki ligdeki yabancı sayısının azaltılmasıdır.