Yaşananlar doğal afet değil

Yaşananlar doğal afet değil
Karadeniz Bölgesi'nde meydana gelen su taşkınlarına dikkat çeken İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Hüseyin Tüfek, büyük rantlarla ve rant çevreleriyle yüzleşmeden, sel ve benzeri afetlerde Türkiye'nin yüzleşemeyeceğini ifade etti

Artvin'de yaşanan sel, Karadeniz Bölgesi'ndeki çarpık yapılaşmayı gündeme getirdi. İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Hüseyin Tüfek, mühendis, mimar ve şehir planlamacıların bilgisine başvurulmadan ortaya çıkan kentleşme, merkezî ve yerel düzeyde alınan kararlarla devam ettiği sürece, hiçbir teknik ve bilimsel inceleme yapmadan kent imarı, ulaşım master planı yapılan bir Türkiye'deki felâket görüntülerinin sonu gelmeyeceğini söyledi.

KENT İÇİ DERELER İMARA AÇILDI
Köylerden kentlere göç sonucu yeni yerleşim yerlerinin seçilmesinde kriterlere uyulmadığını vurgulayan Tüfek, kent içi derelerin imara açılmasının felaketi de beraberinde getirdiğinin altını çizdi. Yerel yönetimlerin afet zamanı dışında bu konulara ilgi göstermediğine dikkat çeken Tüfek, “Suyun kontrol altına alınması gerekmektedir. Aksi taktirde su bizi kontrol altına alacak ve bu sorunlar devam edecektir. Son yıllarda İMO başta olmak üzere üniversiteler ve resmi kurumlar değişik platformlarda bu konularda sempozyum, çalıştay gibi etkinliklerle konuyu gündemde tutmaya çalışmaktadır. Ancak üzücüdür ki konunun asıl muhatapları olan halkın ve onların temsilcisi siyasilerin ilgisi, katılımı beklenenin çok altında kalmaktadır” diye konuştu.

ÖNLEM AFETTEN ÖNCE ALINMALI
Uzmanların selin âfete dönüşmesini engellemek için Türkiye'de yapılması gerekenlere ilişkin önerilerinden bazıları şöyle:
Yüksek derecede risk ülkesi olan Türkiye'ye özel bir ulusal strateji geliştirilmeli;
Başta risk bölgeleri olmak üzere yerleşim alanlarının risk haritaları çıkarılmalı ve Belediyeler Yasası'ndaki düzenlemeler de bu haritaya uygun şekilde yeniden oluşturulmalı;
Yerleşime uygun olmayan yüksek riskli bölgeler mevcut yapılaşmadan arındırılmalı;
Bütçe kaynaklarının kullanımında afet konusu öncelikli hale getirilmeli;
Su havzaları, dere yatakları, tarım alanları ve riskli kıyı bölgelerinde kentsel gelişmeye izin verilmemeli;
Orman talanları durdurulmalı, 2B alanlarına yönelik rant merkezli anlayışlardan vazgeçilerek, bu alanlara orman vasfının kazandırılması için çalışmalar başlatılmalı;
Topluma yönelik eğitim çalışmaları sistematik hale getirilmeli.