Yapay zekanın bilinmezliği devam ediyor
Bir oyunla insanların hayatına giren, bireyler tarafından algoritmalarla yönlendirilen yapay zekanın gelecekte kontrol altında tutulup tutulamayacağı tartışılıyor. İnsanlar adına karar veren yapay zeka teknolojilerinin etik değerler dışında doğrudan tehdit olup olmayacağı ise bilinmiyor. İnsanlar, günlük hayatta sohbet robotları, otonom araçlar ve sesli komutla çalışan dijital asistanlarla aslında sadece "dar ve zayıf yapay zekayı" kullanıyor. Yıllar içinde algoritmaların, "süper zeka" noktasına ulaşmasıyla gelecekte insanı taklit etmekten öteye gidip gitmeyeceği tartışma konusu. Yapay zekanın zamanla insan zekasının üstüne çıkması kimi uzmanlara göre insanlık için olumlu bir tablo çiziyor kimi uzmanlara göre ise bir felaketin başlangıcı olarak görülüyor. Tesla Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk da yapay zekanın insanlık için bir felaket olabileceği gerekçesiyle şimdiden çalışmalara ara verilmesini istiyor. "Tekillik" olarak adlandırılan varsayıma göre, yapay zeka bir gün insan zekasını taklit etmenin ötesine gidecek. Bu varsayımla, insan üstü bir varlık olma iddiasındaki yapay zekanın bu boyuta ulaşıp ulaşmayacağı ise spekülasyonlara açık bir teori. İnsan eliyle üretilen sınırları belirlenmiş bir algoritmanın insan üstü olma iddiası teolojik ve dini açıdan da tartışmalara konu ediliyor. Bazı uzmanlara göre yapay zekanın insan üstü evrimi sadece basit bir komplo teorisi. Zira uzmanlar yapay zekanın da algoritma ve alt kodlarının da yine vicdan ve duygu gibi hasletlere sahip insanoğlu tarafından yazıldığının unutulmaması gerektiğini vurguluyor. Almanya'da yapay zekanın toplum üzerindeki etkileri üzerine araştırmalar yapan ve Dijital Dönüşüm alanında Hamburg Üniversitesinde ders veren Dr. Wilhelm Bielert, bu konuya dair bilinmeyen en büyük meselenin "süper yapay zeka" olduğunu belirtiyor ve bu kavramın insan zekasını aşan, hala büyük ölçüde spekülatif ve alanın uzmanları arasında tartışmaya açık olduğunu ifade ediyor. Yapay zeka teknolojisinin, böyle bir sistem geliştirmesinin mümkün olabileceğini belirten Bielert, ancak bunun ne zaman gerçekleşeceğinin ve sonuçlarının ne olacağının belirsizliğine dikkati çekiyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.