'Türban, insan hakkı'
Miraç Öztürk
Başörtülü vatandaşların devlet için tehlike olmasının 'sakat' bir anlayış olduğunu belirten AK Parti SAmsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, yaşananları 'insan hakları sorunu' olarak gördüğünü söyleyerek, "Biz AK Parti'yiz. Bu insan hakları sorununu da çözmeliyiz" dedi.
AK Parti'nin insan hakları sorununu çözmek ve ihlalleri bitirmek için büyük çaba sarfettiğini ifade eden Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, türban tartışmalarına son noktayı koyacaklarını söyledi. Özgürlük anlayışının bir kaç siyasi partinin insafına bırakılamayacağını kaydeden Demir, CHP'ye ve önceki hükümetlere yüklendi.
İNSAN HAKLARI SORUNU
Türban anlayışının kişiden kişiye farklı olduğunu ifade eden Demir, yaşananları insan hakkı sorunu olarak değerlendirdiğini vurguladı. Üniversite kapısından içeriye giremeyen öğrencileri potansiyel tehlike olarak görmenin yanlış bir anlayış olduğunu savunan Demir, "Kimilerine göre türban bir insan hakkı, kimilerine göre laikliği tehdit eden bir bez parçası. Böyle bir tartışma ile karşı karşıyayız. Ben olayı sadece bir türban sorunu olarak görmüyorum, bu insan hakları sorunudur. Bir ülkede, o ülkenin evlatları, bir sınav sonucu üniversiteyi kazanmış ise, o baş örtüsü ile gelip kazandığı okuldan, eğitim almak istediğinde, 'bu kıyafetinle buraya giremezsin, bu halinle rejim için tehdit oluşturuyorsun, seni biz potansiyel tehlike olarak görüyoruz', diyen anlayışa son vermenin zamanı gelmiştir" dedi.
'SAKAT BİR ANLAYIŞ'
Okullarda öğretilen milli ve manevi değerlerin bireysel yaşama indirgendiği noktada çıkan sorunlara anlam veremediğini kaydeden Demir, bu anlayışı 'sakat ve kısır bir döngü' olarak yorumladı. Yurtdışında laik ülkelerde baş örtülü gençlerin eğitim aldıklarını ve saygı gördüklerini belirten Demir, "Yurtdışında kimse karşı çıkmayacak, saygı duyacak ama kendi ülkesinde ülke için tehlike olacak. Ya laikliğin tanımında bir sakatlık var ya da uygulamasında. Bu ülkede aynı kıyafetle gitse kapıdan çevirirler. Sadece çevrilmek değil, ne kadar hırpalandıklarına, ne kadar hakarete maruz bırakıldıklarına, ne kadar itilip kakıldıklarına gözyaşlarının akıtılmasına, yüz kızartıcı muameleye tabi tutulduklarına şahidiz" diye konuştu.
'ÖZELEŞTİRİ YAPMALIYIZ'
Toplum olarak kabul edilmesi gereken bir takım gerçeklerin olduğunu da sözlerine ekleyen Demir, artık özeleştiri yapmanın zamanının geldiğini söyledi. Devletin geçmişte kendi insanlarını şefkatle kucaklayamadığını belirten Demir, AK Parti döneminde bu anlayışın sonlanacağını ifade ederek, şu görüşlere yer verdi: "Şunu kabul etmek zorundayız, öz eleştiri yapalım, devlet bugüne kadar insanları maalesef yeteri kadar eşitlik anlayışı ve şefkatle kucaklayamadı. Kimi insanları yaşadığı bölgeye göre elinin tersiyle itti, kimini mezhebine, kimini kılık kıyafetine göre. Daha açık söylemek gerekirse zaman zaman öyle bir psikoloji yaşadık ki, bir vatandaşımızı Kürt olduğu için teröristle bir tuttuk, bir Alievi'yi inanışından dolayı öyle bir algılama içine soktular ki, adeta bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı değilmiş gibi düşündürdüler, keza başörtülüleri de."
'KUCAKLAŞMA ZAMANI'
Demir, kucaklaşmanın zamanının geldiğini ifade ederek, "Biz AK Parti'yiz. Bu insan hakları sorununu da çözmeliyiz. Biz istiyoruz ki, bu ülkede 70 milyon insan kılık kıyafeti ne olursa olsun devletin birinci sınıf vatandaşı olsun. Devlet başı açık ile kapalı arasında ayrım yapmasın, Kürt, Laz, Alevi, Sünni diye demokratik hukuk devletinde ayrım yapılmamalı. Hepsini eşdeğer vatandaş olarak görmeli ve kucaklamalı, bunun zamanı gelmiştir. Gün geldi çattı, gayet açık söylüyorum: İnsan hakları sorunu özellikle özgürlüğün sınırı Deniz Baykal'ın takdirine bırakılamaz. Bu insan hakları sorunu milletin istediği biçimde çözülmelidir ve çözülecektir" şeklinde konuştu.