Soylu siyaset yapın
Berat Gonca
-------------
Prof. Dr. Naci Bostancı, siyasete atılacak insanların hedefinin soylu olan siyaseti gerçekleştirmek olması gerektiğini söyledi.
AK Parti Siyaset Akademisi'nde "Yönetim Ahlâkı ve Sosyo-Kültürel Belediyecilik" konulu seminer veren Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Naci Bostancı, siyasetçilerin tarihte her zaman önemli roller üstlendiğini belirterek, "Aynı zamanda siyaset sanatların en soysuzudur. Çünkü siyasetin yaktığı ateş başka hiçbir iş ve meslek ile kıyaslanamayacak kadar hızlı ve etkili bir şekilde sonuç verir. İyi veya kötü siyasetin etki alanı hem çok geniştir hem de çok daha kalıcıdır. Bizim hedefimiz soylu olan siyaseti gerçekleştirmek olmalıdır" diye konuştu.
Geçmişte siyasetle uğraşanların yalnızca soylular ve aristokratlar olduğunu, 16. yüzyılda Fransa'da insanların kıraathanelerde gazeteleri okuyarak siyasetle ilgilenmeye başladıklarını ancak daha sonra halkın siyasetle bu kadar yakından ilgilenmesine yasak getirildiğini vurgulayan Prof. Dr. Naci Bostancı, "Siyaset Meydanı" kavramına, "insanların siyaset davasına katıldıkları için idam edildikleri yer" şeklinde tanım getirdi.
1800'lü yılların başlarında kamuoyu yani halkın iradesinin belirmesi ile demokratik bir sürecin başladığını vurgulayan Bostancı, "Türkiye'de demokrasi Marshall yardımları ile başladı. 1946 yılında İsmet İnönü'nün radyo konuşmasında çok partili demokrasiye geçişi duyurması ile başlayan süreç pek çok kez ihtilaller ile kesintiye uğradı. Yapılan bütün ihtilallerin açıklanan iki sebebi vardı. Birincisi güvenlik yani terör, diğeri ise ekonomik nedenler." hatırlatmasını yaptı.
Türkiye'de halkın siyasete ağırlık koymasının Adalet Partisi ile başladığını, Anavatan Partisi ve AK Parti ile pekiştiğini kaydeden Bostancı, şöyle devam etti: "Buna rağmen, siyasetin hanedana ait bir iş olduğu halen Türkiye siyasetinde önemli bir karakter olarak devam etmektedir. Hanedan dışındaki siyasetçiler bu işi yaparken 'Siyaset Meydanı'nı göze alarak yapmaktadır. Nitekim Özal'ın 'Siyasetçilerin iki gömleği vardır; biri bayramlık diğeri idamlık' sözleri ile Başbakan Tayip Erdoğan'ın 'Biz beyaz elbiselerimizi giyerek bu yola çıktık' sözleri bunun göstergesidir."