Sosyalist Parti kongre sürecinde

Sosyalist Parti kongre sürecinde
Sosyalist Parti İl Başkanı Savaş Karaduman, partinin şimdiye kadar geldiği noktayı ve 19-20-21 Aralık tarihindeki 1. Olağan Konferans ve Kongresi'ne kadar gelinen süreci değerlendirdi

SP İl Başkanı Savaş Karaduman kongreye dair önemli açıklamalarda bulundu. Karaduman, "Her ne kadar muhatapları tarafından gereken ilgiyi göremese de bu kongre, kolektif hayatımız için, bir dönemin sonu ve yeni bir dönemin başlangıcı niteliğinde. Bu kongre aynı zamanda, geleneğimizin 90'lı yılların başında sosyalist hareketin önüne koyduğu ve o dönem için oldukça ileri sayılabilecek temel yönelimine, daha doğru ve sahici temellerde bir geri dönüş olarak da tariflenebilir. Bu da ancak, 5. Konferansın önümüze koyduğu Örgüt-Hareket-Birlik perspektifinin, bugüne kadar hayatımıza hakim olan sağ yorumundan kopuş ile mümkündür ki, bir bakıma bu kongrenin esas muradı da budur" dedi.
ENGELLERİ KALDIRMANIN YOLLARINI ARIYORUZ
Kongre ve konferans ile işçi sınıfının ve emekçilerin önündeki engelleri ortadan kaldırmanın yollarını aradıklarını belirten Karaduman, şöyle konuştu: "Kongre ve konferansımız bunu kuramsal açıdan gerçekleştirecektir. Ancak esas sorun bu paradigmayı yeni yönelimimiz doğrultusunda pratik olarak aşmaktır. İşte tam da bu noktada tüm yoldaşlarımız 1. Olağan Konferans ve Kongre sürecine giderken işçi sınıfı ve ezilenler arasında örgütlenmemizin önünü tıkayan politik ve örgütsel durumumuzu eleştirel bir süzgeçten geçirmelidir. Bu sürece, kendi yaşam pratikleri üzerinden de esastan bir itirazda bulunmalı ve hayatlarında köklü değişiklikler yapma iradesini ortaya çıkarmalıdırlar. Tartışmasız bir gerçektir ki, çok uzun bir zamandır, iddialarımızla yaşadığımız hayat birbiriyle çelişmektedir. Yıllardır politik öngörülerimiz üzerinden yaşadığımız hayat ve bunun üzerinden kurmaya çalıştığımız örgütsel ilişkiler somut olarak göstermiştir ki, yaşadığımız hayat işçi sınıfı ve diğer ezilen toplumsal kesimlerin uzağına düşmekte hatta onlarla organik ilişkiler kurmanın olanaklarını yaratmamızın önünde engel olmaktadır. Ayaklarımızı bastığımız zemin ve üzerinden yürümemiz gereken yol ile varmamız gereken hedef arasındaki diyalektik ilişki doğru tarif edilmemektedir"
Ercan ÜSLÜ