Yeniden yapılanma mı?

Kıvanç Özpıçak

İş yerinde, dernekte veya spor kulüplerinde yeniden yapılanma veya değişim, eğer planlı ve programlı değilse çoğu zaman çok tehlikeli olur. Beyaz bir sayfa açmaya kalkarsınız ama karanlığın içine iyice giresi bir durum hali olabilir sonuçta. İşin içine birde maddiyat girerse borçların üstüne yenileri eklenir – yönetimde çatlaklar olur –  iş adamları destek vermez vs... Kısacası döndürülmek istenen çark, çark olmaktan çıkar koskoca yanları keskin canavar bir pervane halini alabilir. Artık bundan sonrada o pervane kimin kellesine denk gelirse...
Elbette ki şimdi başkan ve yönetimi iyi niyetlerle kulübün başına geldiler. Ancak... Yapılan kongre öncesi bilgilendirme toplantısında ve asıl kongrede Sayın Başkan ve ekibi ısrarla 'ŞİRKETLEŞME'nin kulübümüze olacak olan getirisini net ve çok iyi anlatarak, herkesin güvenini hatta ve hatta kabul oylarını da alarak göreve geldiler. Ama şimdi bakıyorum da bize ballandıra ballandıra anlatılan bu şirketleşmenin bırakın adımlarını '' Ş ''  sini   bile konuşan yok.  Acaba  ''Ülkede ekonominin bozuk olduğu şu dönemlerde Şirketleşme İNTİHAR olur '' söylemi  şu an moda mı?
Şu ''yeniden yapılanma'' kavramı, kulübün idari işlerinden hariç futbol takımına da yansıdı. Yapılanma adı altında bence acele ile yapılan planın, geçmişlerdeki değişimlerde çok fazla zarar gören takımımızın, yine aynı hatalara maruz kalacağından endişe ediyorum. Bazı şahısların – menajerlerin gazlarına gelip; hiç tanımadığımız ismini bile duymadığımız ikinci sınıf futbolcuları bize daha önceden  tanıyoruz gibi  empoze ederek  "Oooo  çok iyi topçu bu ya!!"  dememizi sağlayan menajerlere ve de bu işi çok iyi yaptığını söyleyen insanlara, Ankaragücü maçı sonrası bir şey demek istemiyorum... Şimdi soruyorum!!  Hocamızın ısrarla  3 – 4 – 3 sistemine alınan veya daha önceden kadromuzda bulunan kaç tane uygun topçu var ? Bernd SHUSTER  bile Beşiktaşa 3-4-3 sistemini oynatamazken; ki  o zamanlar Beşiktaş'ta kimler yok ki... Hilbert-Ferrari- Aurelio-Tabata-Fink-Nobre-Guaresma benim hatırladığım oyuncular. Bu topçular sisteme uyamadılar ve oynayamadılar, her maçta bol gol yiyen bir takım haline gelmemişler miy di? Beşiktaş böyle kaliteli topçuları ile bu sistemi beceremezken,  biz elimizdeki bu  topçularla bu işi nasıl yapacağız çok merak ediyorum. Allaha aşkına bu maçtan önce 20 – 25 gün kamp ve maçlar yapan bir takım kendi seyirci ve kendi sahasında, hazırlık maçı olsa bile daha ısrarla oynatmak istenilen bu sistemi ( 3-4-3 ) Kaç dakika uygulayabildi !!!  10 dakika... daha sonrada bu sistemden vazgeçip eski sisteme dönüldü. Gerçi bu karşılaşmada hangi sistemde oynadılar hala anlamış değilim… Sağ ve sol bek yetersizliği, topu oyuna sokacak stoperlerin çok oluşuna rağmen yokluğu, orta sahanın yürüyerek top oynaması; o kadar transferlere rağmen hala 35 lik Hakan Bayraktar'dan medet umulmasından sonra adama sormazlar mı!!!  "Allaha aşkına o zaman bu mevkideki topçuları neden aldın veya aldırdın" diye. Şapkamızı önümüze koyup bir düşünsek aldığımız bu ikinci sınıf  topçular yerine şöyle adam akıllı isim yapmış kaliteli 3-4 tane topçu alsaydık;  hem forma satışlarımız hem de stadyumu doldurmamız ve kombine satışlarımız çok olmaz mıydı ? Şimdi bakıyorum takıma bana kombine aldıracak forma aldıracak, beni stadyuma çekecek kim hangi topçu var !!!!! Geçen sene ki gol kralımız Zenke gözüme ilişiyor; fakat bu süper lig ZENKE ye, ZENKE  de bu süper lige çok fazla gelir kanaatimce...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.