Yeniden Refah Partisi 16 Kasım’da Ankara’da kongre yaptı. Genel Başkan Dr. Fatih Erbakan, babası merhum Erbakan Hoca'nın açtığı “Milli Görüş” çizgisi ve yolunun takipçisi olduğunu, özlü ve adeta “konuşulmadık kalmasın” dercesine salondan izleyicilere ve ilgililere önemli mesajlar verdi. Salon ve salon dışı hınca hınç doluydu. Takdimcinin ifadesine göre yüz binin üzerinde partili, Türkiye’nin her yanından gelerek salonu doldurmuştu. Salonda bulunanların en belirgin özelliği ise gençlerden oluşması ve gençlerin coşkusuydu. Salonu gençler ve orta yaşlılar doldurmuştu. Bu görüntü, merhum Erbakan’la birlikte siyaset yapanlar burada yok izlenimi verse de salon adeta geleceği umut veriyordu. Dr. Fatih Erbakan uzun bir yolculuğa çıkmış görünüyor. Babası gibi yolculuğu engellerle dolu görünüyor.
YRP başkentin ortasında bir kongre gerçekleştiriyor, maalesef medya aynı merhum Erbakan’ın partilerinin muhteşem toplantı ve mitinglerini görmezlikten geldiği gibi oğul Erbakan’ın da toplantılarını görmezlikten geliyor, önemsenmemek toplumun dikkatinden saklanmak istendiği izlenimi veriyordu. Dr. Fatih Erbakan da anlaşılan ve görünen siyaset yolculuğunu tırnakları ile kazıyarak sürdürecektir. Türkiye’nin genç, dinamik siyasetçi ve partilere ihtiyacı vardır. Dr. Fatih Erbakan gibi iddia sahibi siyasetçiler hasetliğe ve partizanlığa kurban edilmemelidir. Her parti Türk kamuoyunda hak ettiği yere oturtulmalıdır. Çifte standart uygulanılmamalıdır.
Elbette siyaset yolculuğunda düşe kalka tecrübeler edinerek yürünülecektir. Tecrübelerin bazen bedeli ağır olabilir. Yol uzun ve yorucu olabilir. Aydınlığa daima karanlıktan çıkılır. Merhum Erbakan Hoca'nın başında bulunduğu partisi beş defa kapatılmış, kendisine siyaset yasağı koyulmuş, kendisini ve partisini yargılayanlardan Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş pişmanlığını televizyon ekranlarında ifade etmişlerdir. Toplumun kahir ekseriyeti merhum Erbakan’ın kıymetini vefatından sonra anlamışlar ve bunu da itiraf etmişlerdir. Umarız ki oğul Erbakan da bu akıbeti yaşamaz.
Bir başka husus ise: Yeni bir hareket toplumun önüne “dinamizm ve tecrübeyi” temsil eden bir yapıyla çıkmalıdır. Toplumun “ülkeyi bu kadrolar yönetir” kanaati önemli ölçü ve çıtadır.
Bu başka partilerde yıpranmış, dönemini tamamlamışlarla elbette yapılamaz, potadan düşmüşlerle bu gerçekleştirilemez. Merhum Erbakan’ın vizyonu ile yolunun takipçisi iddiasında bulunanların unutmaması gereken hususlara gelince: Merhum Erbakan’ın tedrisinden geçmiş, arı duru tecrübe ile meczolmuş yol arkadaşlarını ve Erbakan’ın taviz vermediği amaç ve prensipleri gözardı etmemeli, geçmişin tecrübesinden yararlanılmalıdır. Merhum Erbakan ve başlattığı siyasi hareket, iddiaları, prensipleri, metotları, yol arkadaşları ile büyük tecrübe ve örnekliktir. Denenmiş tecrübelerle bedellerin ödendiği birikimden yararlanılmalı, Milli Görüş iddiası ile siyaset yapanlar aynı deliklerden ısırılmamalıdır.
Bir başka önemli gerçek de: Merhum Erbakan geleneğinden gelen, merhum Erbakan’ın yol arkadaşları kulis yapmaz, yapmaya kalkan da hoşgörü görmez. Ve bir yere gelmek için entrika yapmaz. Yağcılık, iki yüzlülük asla yapmazlar, onlar “doğrucu Davut” tiplemesinin örnekleridir. Onlar doğru bildiklerini çekinmeden, siyasi gelecek hesabı yapmadan söylerler, merhum Erbakan’dan böyle gördüler. Onlar birbirlerini eleştiriyi kardeşane uyarı kabul ederler, kin tutmazlar. Onlar “görev istenmez, görev verilir” düsturuna bağlı olarak yolculuklarını sürdürürler. Adaylıklarda ya da parti görevlendirmelerinde para konuşulmamış, konuşulmaz. Böyle şeyler çok çirkin ve ayıp sayılmıştır. Liyakat esaslı hareket ederler. Hele hele onların “akçe” ile hiç işleri olmaz. Onun için arı duru kalmışlardır.
Onlar parası olan olmayan değil, samimiyeti ve liyakati esas alarak ayrılmışlardır.
Mensubiyetlerinin ve liyakatlerinin ölçüsü asla para olmamış, kendileri dışında başka partilerde şuyu bulmuş “o ne kadar verdi, bu ne kadar verdi” lakırdılarını adice bulmuş, parayla satmak olarak görmüş ve merhum Erbakan’ın Milli Görüş partilerinde bunlar hiç yapılmamıştır. Siyaset ortamı “at pazarına” dönüşmemiştir, dönüştürülmemelidir. Burada şu parti ya da bu parti diye bir iddiam yok. Milli Görüş hakkındaki izlenimlerimi ve tecrübelerimi aktarmaya çalıştım..YRP Milli Görüş iddiasındadır, ve fakat Milli Görüş'ün neresinde olduğunu bu millet görecektir.
Siyaset yapacaklara: Mefkure ve ideal ileri sürenlerden, iddiaları kadar iddiaları gerçekleştirecek yol arkadaşlarına da bakılır. Aksi halde iddia sahibine “Sen bu iddialarını bu adamlarla mı gerçekleştireceksin” diye sorarlar. İnandırıcı bulmadıklarında da güler geçerler. Umarım bu gerçekler siyasete soyunanlarca göz ardı edilmez. Edilirse ne olur? Edilirse bazı partilerden bir farkı kalmaz ve o partilerden bir parti olur. Türkiye partiler mezarlığıdır. Milli Görüş aziz milletimizin bin yıllık inancı, tarihi, görüşü ve davası olduğu iddiasındadır. İddia sahibi iddiasını ispatlamakla mükelleftir. O misyonuna uygun hareket etmek zorunludur. Vesselâm...