Yalnız Değilim

            Geçen yazımda  (MUHATAB) başlığı altında irademizin tercihi olarak, seçimimizin! hayat çizgimizde gideceğimiz hedefi bize gösterirken, gerçeği bulan örnek yaşayışlardan kesitler vermeyi faydalı gördüm.

 

            Arif"lerden Vasiti “k.s.” anlatıyor;

           

            Bulunduğum şehirden ,başka bir yere gitmek için  yalnız başıma çölde yürüyordum,Hava iyice sıcaktı, bir kum tepesinin gölgesinde tek başına oturan birini gördüm. Adama yaklaşarak selam verdim. Karşılık olarak selamımı aldı, Ancak benimle konuşmak isteği yok gibi idi. Ben de bu gölgelikte biraz dinleneyim diyerek oturdum. Aradan kısa bir zaman geçmişti, Adam: Boş durma Allah"ın zikri ile meşgul ol! Onu zikretmeden geçen her an insan iç in zarardır. Onu anmak ve zikretmek kalplere şifadır. Hâlbuki Allah her zaman onu görüyor, Onu biliyor. Ölüm kılıcı İnsan"ın daima başında duruyor, Kabir ağzını açmış İnsan"ı bekliyor. Tutunacak bir dalın da yok. Dedi,

            Adam hıçkıra, hıçkıra ağlamaya başladı.

            Neden böyle yapayalnız çölde bulunuyorsun, neden böylesin dedim.

            Adam var gücüyle, BEN YALNIZ DEĞİLİM-BEN YALNIZ DEĞİLİM-ALLAH BENİMLEDİR! Diyerek, yerinden aniden kalktı, var gücüyle koşmaya başladı.

           

            Ey kimsesizlerin sahibi, Ey yalnızların mûnisi, Ey tek başına kalanların sığınağı, Ey benim Efendim, Halkın çoğu seni bırakmış, Başkası ile meşguller, Halbuki sen onlarla meşgulsün, Sen her şeye bedelsin.

 

                        Ben de arkası sıra koştum. Epeyce onu takip ettim. Adam aniden durdu ve bana dönerek, “Dön kardeşim, Allah sana afiyet versin, Sen benden daha hayırlı olana koş, Beni meşgul etme, Beni meşgul etme. Beni de senden daha hayırlı olanla baş başa bırak”    dedi.

 

                        Adam sonra gözümden kayboluverdi. O nu bir daha göremedim.