VEZİR HAZRETLERİNDEN BAŞKASINA YARAMADI

Adnan Bahadır

  Öncelikli olarak şunu belirtmem gerekir ki sosyal medyada sürekli gündemde olan EDS’lerin devrede olup, olmadığı konusunu bizzat Genel Sekreter İlhan beye sordum, aldığım cevap EDS’lerin ceza kısmının çalışmadığı ancak akıllı kavşak sistemi dedikleri sistemin devrede olduğunu söyledi. Ancak ben şahsen ışıkların aklından bu şehrin en ufak bir istifadesi olduğunu göremedim, şayet gören varsa söylesin bizde eyvallah haklısın diyelim. Özellikle Cumhuriyet Meydanı ve Liman kavşağındaki lambaların bırakın Trafiği rahatlatmayı, tam aksine keşmekeş yaptığını rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca akıllı denilen kısmı ben şöyle sanmıştım, her kavşağa bir sensor yerleştirilecek, kavşaklardaki araç sayısı belli bir rakamın üstüne çıkınca otomatik olarak sensorlar devreye girip araçların az olan taraftaki yeşil lambalar kırmızı yanacak, yoğun olan taraf da yeşile dönecek ve trafik sıkışıklığı giderilmiş olacak. Ancak yanlış düşünmüşüm, Büyükşehir Belediyesi kontrol odası kurmuş, orada beş, altı kişi çalışıyormuş, önlerinde şehrin her yerini kontrol eden kameraların ekranları varmış, o ekranlardan sıkışan trafiğin önünü açma noktasında çalışıyorlarmış. Yani sizin anlayacağınız elli sene önceki yöntemle akıllı kavşaklar kurulmuş, başlarındaki insanlar aracılığı ile ışıklara müdahale ediyorlarmış. Şimdi siz buna akıllı ışık mı dersiniz, kontrollü ışık mı dersiniz yoksa ilkel ışık sistemi mi dersiniz siz takdir edin, ben bir şey demiyorum.
  Bu detaydan sonra gelelim yazı başlığına, dikkat ederseniz yazı başlığında konumuza girmeden demedim ben de entel ve de dantel olmaya başladım, gelen eleştirilere göre kendimi çağa uydurmaya çalıştım!… Şu Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu nasıl bir koltuksa oturan iflah bulmuyor, diyeceksiniz ki sen de oturdun, eyvallah hatta bir yılda 180 gün vekalet ettim diye İçişleri Bakanlığı müfettişi eleştiri yazmıştı ancak ben o koltukta oturmamak için ilk kez Başkan Vekillerine oda tahsis ettirdim, kendi odamda oturdum, sadece Resmi bir heyet geldiğinde mecbur kalınca o koltukta oturdum ama yine de ben de iflah etmedim, çekmediğim çile kalmadı. Allahtan bizimkisi Cezaevi, Adliye, Mafya, çete mücadelesi oldu sağlığımızla ilgili çok sıkıntı olmadı, inşallah da olmaz. Son elli yılda O koltuğa oturup da iflah olan tek kişi Vezir Hazretleri oldu, yirmi yıl oturan Kemal Vehbi Gül alzaymır oldu, adamcağız evinde yatıyor, çocukları bakıyormuş, Allah razı olsun bakanlarından. Mustafa Demir hastalandı adamcağız bir yandan tedavi oluyor, bir yandan da hizmet üretmeye çalışıyor, Allah şifalar versin. Dün de Zihni Şahin Başkanın rahatsızlandığını öğrendim, aradım konuştum, midesinden rahatsızlandığını, kemoterapi aldığını, ardından da ameliyat olacağını söyledi, ona da geçmiş olsun Allah şifalar versin. 
  Eskiden kötüye bir şey olmaz diye bir söz vardı, Atasözü değil ama halk arasında çok kullanılan bir deyimdir, Vezir Hazretleri iyi midir kötü müdür bilmem desem çok iyi biliyorum, benim için hiç de iyi biri değil başkalarına göre iyi olabilir ama bana yaptıkları ortada, ona asla ihanet etmemiş olmama rağmen hiç arkamda durmadı, ama sorun da değil Allah durdu ya o yeter bana. O koltuğa oturup Allah’ın yürü ya kulum dediği tek adam Vezir Hazretleri, aklıma Allah Dünyada sevdiklerine sıkıntı verir ama ahirette mükafatlandırır sözü geldi. Vezir Hazretlerininki böyle bir şey mi? yoksa tam tersimi onu bilemedim, adamcağız Mustafa Demir rahatsızlaştıktan sonra acayip canlandı, nerede ararsan orada bulabilirsin pozisyonuna geldi desem yeri var. Hatta geçen hafta çok enteresan bir şey olmuş, Atakum Belediyesi ile Turizmciler bir organizasyon planlamışlar Büyükşehir yetkilileri sıcak bakmayınca Sheraton otel yöneticileri soluğu Vezir Hazretlerinin yanında almışlar, oda anında gereğini yapmış, tüm ilçe Belediye Başkanlarını aramış toplantıda hazır olun demiş, hepsi de ya katılmış veya yardımcısını göndermiş. Sizin anlayacağınız adam tam formunda siyasete devam ediyor, 2024 de tekrar aday olmak için elinden geleni yapacak. Nasıl olsa o koltuk ondan başka kimseye yar olmadı, bari tekrar otursun da rahat etsin.
  Sözlerime son vermeden konuyla ilgili bir düşüncemi arz etmek istiyorum, bu şehre hizmet eden herkesin adı bir yerlere verildi, yirmi yılı aşkın bir süre Belediye Başkanlığı yapmış olan Kemal Vehbi Gülün adı da mutlaka bir yerlere verilmeli. Yüzüncü yıl Bulvarının adı Kemal Vehbi Gül Bulvarıydı 1980 ihtilalinde Askerler değiştiler, bence o Bulvarın adı tekrar Vehbi Gül Bulvarı olmalı, çünkü onu yapan Vehbi Gül idi. Vefa İstanbul’da bir semte ad olarak neden verilmiş onu da araştırın ve gereğini yapın diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (9)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.