TÜRKİYE ARTIK İLLUMİNATİ BASKISINDA

Salih Parlak

İlluminati…

Faiz lobisi;

Bütün dünyayı yöneten gizli örgüt!

Şerri… kötüyü tersinden anlamaya çalışan;

Allah'a cc kafa tutan gizli cemaat!

Hükümetleri… kuruluşları ele geçirerek;

Yeni Dünya Düzeni'ni sağlamak amacıyla;

hareket ettiği iddia edilen,

monarşileri yıkmayı,

dini inançları yok etmeyi,

ulus devletleri… vatanseverliği sonlandırarak;

sosyal düzeni alt üst etmeyi planladığı öne sürülen;

ancak faaliyeti ve varlığı kanıtlanamamış bir yapılanma!

Her ülkeden insanları var!

İstediği ülkede olaylar çıkartır;

İstediği ülkeyi;

kendi insanına kırdırır.

Yaktırır… dağıtır!

Türkiye;

Avrupa'nın hasta adamıydı!

Her an yenilebilir hazır lokmaydı.

Ama şimdi durum çok değişmiş!

Ülkenin tepelerine oturtulmuşlar temizlendi;

Bu temizliğin adı sivilleştirme!

Üniversite senatoları sivilleştirildi;

Yargı üst kurumları sivilleştirildi.

Türk ordusu;

O da sivilleştirildi.

Cumhurbaşkanlığına…

Başbakanlığa tesettürlü “First Leydi”ler oturdu.

Kelle koltukta…

Kefen;

koltuk altında kara günler geçirildi.

Ölümle pençeleşildi.

“Balyoz”lar…

Yakamozlar…

Atlatıldı.

Şimdi…

Terör suçlamasıyla yargılanıyorlar.

Bu ölümlük badireleri…

Düzmeceleri atlatan Başbakanımız;

2023 sözünü ilk kez kullanan;

Türk siyasetçisi oldu.

Şimdi;

3. Boğaz Köprüsü;

Yavuz Sultan Selim Köprüsü;

çevresine milyonluk yeni şehir kurulacak

3. havalimanı;

Ya çılgın projelerden;

Marmara ile Karadeniz'i birbirine bağlayacak

Kanal İstanbul Projesi…

geçeceği bölgelerdeki 32 köy arsaları tavan yaptı.

Ekonomist dergisi bu haftaki sayısında

Bu köyleri mercek altına alındı.

Bakan Binali Yıldırım;

“7 projeye 150 milyar lira” dedi.

“150 milyarı bulan bu projeler,

Marmaray… ikinci tüp geçit…

İzmir-İstanbul otoyolu… 3. boğaz köprüsü…

Ankara-İstanbul hızlı tren…

3. havalimanı ve Kanal İstanbul!” dedi.

“İstanbul!Ataşehir…

finans merkezi olacak…

“Buraya yeni yollar ve metro lazım” diye ekledi.

“Biz 2023'ü planlıyoruz”!

Önümüzdeki 10 yılda;

İstanbul'da 640 kilometre raylı sistem!!!

Bu üç proje ihale edildi.

Dünya çılgına döndü.

İlluminati cirit atıyor.

Türkiye'deki işbirlikçilerini harekete geçirdi.

Şahenkler…

Garanti Bankası kudurmuşa döndü.

Gezi Parkı bahane edildi.

Kanal İstanbul Projesini küçük görmeyin.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş projesi;

Lozan Antlaşmasını raflardan indiriyor.

3.Köprü ve 3.Havaalanı yapımına

Alman lobisi de karşı.

3. Havaalanın yapımıyla;

Türkiye, Almanya havayollarını;

kılpayı geçmek üzere,

3. havaalanı yapıldığı taktirde

Luftansa'nın Almanya'da yaptığı transferlerin hepsi;

100 milyon yolcu

İstanbul üzerinden geçiş yapacaktır,

kısacası Türk hava yolları

Luftansa ile rekabet edemesin gerçek amaç budur.

Kanal İstanbul projesine ise İngilizler karşı!

Mondros Ateşkes Anlaşması

şartlarına uyulmaması anlamına geliyor.

Onlar da Kanal İstanbul'u istemiyor.

niçin hedef 2023!

çünki 2023 lozan anlaşmasının bitiş tarihi!

Lozan anlaşmasının 2023 de

tarihin çöplüğüne atılması demektir.

inşallah kanal projesinin bitişi;

Türkiye'nin şahlanışı olacak. Haydi Türkiye!

Faiz lobisi işbirlikçileri;

Kamu malına zarar vermişler;

polis veya sivil araç yakmışlar.

bankalara ve otobüs duraklarına zarar vermişler.

masum vatandaşın dükkanını darmadağın etmişler.

Bu kişiler gözaltı sonrası derhal yargıya intikal edecek.

İnşallah kamunun zararları tahsil edilir.

Gezi Parkı eylemcileri;

faiz lobisinin sözcüsü gibi.

Şimdi gelelim azıcık Başbakanın karşılanışına;

İl Başkanı Babuşcu,

partililere "Sevgi selini artık göğüsleyemiyoruz" mesajı atınca

kitleler yola koyuldu.

Gece yarısı Merter'de;

araçlarından inen on binler

yürüyerek havaalanına ulaştı.

Metrobüs, metro, İETT seferleri aksadı.

İstanbul ayağa kalktı.

Vatandaşlar 'Hoş geldin Reis'…

'Yurtta Tayyip, cihanda Tayyip'…

'Menderes'i astılar… Özal'ı zehirlediler… Erdoğan'ı yedirmeyiz'!

Alandan yükselen;

'Polise uzanan eller kırılsın'…

'Recep Tayyip'in askerleriyiz'…

'Azınlık şaşırma sabrımızı taşırma'…

'Erdoğan seninle ölmeye varız'…

"Yol ver gidelim, Taksim'i ezelim" sloganları yükseldi.

Kalabalığa seslenen Başbakan,

"Biz hiçbir zaman gönüller yıkmanın…

gönüller kırmanın tarafında değil,

gönüller yapmanın tarafında olduk.

Ama dik durduk, dikleşmedik.

Bizim kavga ile, çatışma ile işimiz olmaz,

bizim vandallıkla… vurup kırmayla… yakıp yıkmakla…

kırıp dökmekle işimiz olmaz.

Biz yapmayı biliriz ve bugüne kadar da yaparak…

Üreterek… inşa ederek…

Türkiye'yi büyüterek bugünlere geldik" dedi.

Şu ayet mealine lütfen göz atın;

“Ey Resul! Ağızlarıyla: "iman ettik" demelerine rağmen

Kalpleriyle iman etmeyip;

küfrün yayılımında yarış edenler seni üzmesin.

O Yahudileşenler arasında,

Bilinçli yalana karşı kulağı kirişte olanlar var!

Daha açık deyimle size yabancı;

kültürünüzle uyuşmayan

ve toplumca benimsenmelerine rağmen

değer yargısı kelimeleri çarpıtan

bilinçli bir kitle medyayı

öyle dinleyenler var!

O kurmaylar anket yaparlar:

"Şayet devriminizin sosyal yapısıyla bütünleşirlerse

o toplumu size katın. Sizi kabul etmezlerse

ona karşı tetikte olun.”

Ama Allah hangi toplumun içten yıkılmasını

dilemişse ona Resul olarak,

Allah adına verebileceğin bir şey kalmayacak.

O toplumlar...

Evet onlar Allah'ın temiz kalpli

"temiz toplum" olmalarını arzu etmediği toplumdurlar.

Onlar için dünyada enflasyon, anarşi vb rezillikler,

Yine onlara ahirette alt cehennem katları

çok büyük azap vardır.  Maide/ 41.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.