TEMAYÜL MÜ? GAZ ALMAK MI?

Adnan Bahadır

Her zaman olduğu gibi bugün de Konumuza girmeden önce bir hususa değinmek istiyorum, son yazdığım İmam Dilberin altında yakalanırsa yazısı ile ilgili bazı imam arkadaşlar ardılar. Arkadaşlar yazının içeriğinin doğru olduğu ancak başlığının imamları incittiğini söylediler, arkadaşlara dedim ki yani bu işi yapan şerefsizler hala daha görevde duracaklar, cemaatin önüne geçip namaz kıldıracaklar biz de bunu yazarken olayı biraz magazinsel boyutuyla yazacağız o şerefsizler değil de biz suçlu olacağız öyle mi? Kızan kızsın kardeşim bizim ölçümüz Allahın kızıp kızmamasıdır, şayet Allahı kızdıran birşey yaparsak anında tövbe edip Rabbimizden affını isteriz, yok onun yasak kıldığı birşeyi Din adamı yaparsa onu ifşa edip camiadan temizlemek bizim en büyük görevimiz. Yazıyı okuyan arkadaşlardan bir kısmı olayın daha vahim boyutlarda olduğunu, dilberin kocası pozisyonunda olan kamuda çalışan şahsın aynı zamanda bir çay ocağı işletmesi olduğu, İmamın avenesiyle adamın çay ocağını bastığını bunun üzerine adamın tüm olup bitenleri cd ye alıp Diyanete şikayet ettiğini, gelen müfettişe verdiğini Müfettişin soruşturmayı yapıp Samsun’dan ayrıldığını, ama bazı Diyanet yetkililerinin İmama sahip çıktıklarını söylediler.

 

   Böyle bir imama sahip çıkan her kim olursa olsun onu topluma deşifre edip toplumun tanıması konusunda gereken ne olursa olsun yapacağımızı buradan açık ve net ilan ediyorum. İmamlık müessesesi kimsenin yıpratmaya hakkı olmayan Peygamberlerin mesleğidir, bırakın Dinin haram kıldığı konuları yapmak, topluma örnek davranmak zorunda olan insanların yapması gereken bir meslektir. Şimdiye kadar bilip üzerine gitmediğim galerici imamlarla vergi kaçakçılığından ceza aldıkları halde kurum tarafından soruşturma yapılmayıp ört bas edilen konuları da yazacağım. Amacım asla bağcıyı dövmek değil, amacım üzüm yemek ama üzümü yerken komşunun bahçesinden haram üzüm yiyenleri ya o davranışlarından vaz geçirmek veya camiadan temizlemek. Ölçüm Allahı üzmemek kullar kim olursa olsunlar umurumda olmadan sonuna dek gideceğimden kimsenin en ufak bir endişesi olmasın. Bu konuyla ilgili İl Müftüsünden ricam yaklaşan Ramazan ayında şehrimizin en önemli ve büyük camilerinde yaşanan bu olaylarla ilgili suçlu olanları derhal görevden alıp cemaati rahatlatmalarıdır. Aksi halde insanlar peşinde namaz kıldıkları insanları tanıdıkça Camilerden ve namazdan soğudukça vebali Müftülerin olacağını unutmasınlar. Bu konuyu burada kapatıp asıl konumuza girmek istiyorum.

 

   Dikkat ettiyseniz AK Partide yapılan temayül yoklaması konusunda pek yazıp çizmediğimiz gibi haber de yapmadık, neden yapmadığımıza gelince AK Parti kurulduğu günden beri bu tür temayül yoklamalarını yapar ama asla sonuçlarına itibar etmez. 2002 yılından 2014 yılına dek yapılan temayül yoklamalarında ilk üçe giren isimlerden hiç birini listelere koymadı ama teşkilatların gazını almak adına ve bu uygulamadan da hiç vaz geçmedi. Örneğin en son Yusuf Ziya Yılmaz’ın yerine gelecek isimle ilgili yapılan teşkilat temayülünde birinci çıkan isim Erdoğan Tok ismiydi, hatta bu konuda Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan yardımcısı Erol Kayan’ın İl Başkanını arayıp Erdoğan Tok ismini çıkarmasını istediği de gelen rivayetler arasında sonuç da ne oldu ilk gün söylediğim gibi Zihni Şahin başkanlık koltuğuna oturdu. Bu dönem için en makul isim de Zihni Şahin ismiydi, bana göre doğrusu oldu.

 

    Dün yapılan temayül oylamasının sonuçlarını hiç ama hiç merak etmiyorum, kim isterse birinci çıksın liste Erdoğan’ın cebinde hazırdır, o komisyona şunu, şunu yazın diyecek onlar da yazacak, AK Partinin listeleri bugüne kadar böyle oldu, bundan sonra da böyle olur. Diyeceksiniz ki toplum oy vermez, orasını bilmem ama bildiğim tek şey Erdoğan’ın listeyi yapacağıdır, listeye kimler girer derseniz saha araştırması yapılmadan liste yapılırsa mevcut Vekillerden Hasan Basri Kurt, Fuat Köktaş, Bakan Demircan girer, Çiğdem hanım şayet Ankaraya kaymazsa oda girer, Yusuf Ziya Yılmaz da ilk üçte olur, ne etti beş mi etti, birde Bafra bölgesinden Kırcalı veya başka birisi girer etti altı. Zaten AK Parti beş veya altı Vekil alır, şayet altının üzerine çıkmaz ise Yusuf Ziya Yılmaz’ın artısı olmadığı ortaya çıkmış olur. Saha araştırması yapılıp sahada karşılığı olan aday adayları konması gerekirse o zaman güney bölgesinin adayı Ahmet Okuyucu olmalı ama zor gibi, Çarşamba bölgesinin adayı Kayınçom olur zaten, sahada da karşılığı var zaten, merkezin adayı Demircan değil sahada karşılığı olan birisi olmalı ama oda zor gibi, Bafra Bölgesine gelince Kırcalının sahada karşılığı var mı derseniz ne yalan çok fazla bilmiyorum ama o bölgenin ağırlıklı adayları Kırcalı ile Muharrem Göksel gözüküyor.

 

          Diğer aday adayı arkadaşlara gelince bir kısmı zaten kadrolu aday adayları sağolsunlar AK Partinin seçim bütçesine katkıda bulunuyorlar, piyasayı hareketlendiriyorlar, yaptıkları işler faydadan hali değil. Benim acizane düşüncem bu AK Parti donanımlı aday isterse Eski Vali Yusuf Odabaşı da koymalı listelere ama çok zor gözüküyor, umarım bu seçimde farklı politikalar uygular da Samsun’daki vekil sayısı düşmez, yoksa bu seçimde Cumhurbaşkanı ile Vekil sandıkları ayrı olacağından AK Parti Vekillerde sorun yaşayabilir. Benden söylemesi ama yaparlar ama yapmazlar sorun onların sorunu, kalın sağlıcakla

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (23)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.