Sizin içinmiş!..

Dün demiştim…

“Size az bile” diye…

Hırsımı alamadım…

***

Güzel yurdumun mümtaz insanları…

Gelin birlikte biraz ezber bozalım…

***

Şimdi…

Bütün bildiklerimizi unutalım!..

(Ne bildiğiniz de belli değil ya…)

Duyduklarınızı, doğru sandıklarınızı…

Hatta, “Kesinlikle, doğrudur, eminim bundan” dediğiniz önyargılarınızı da…

Unutun gitsin…

***

Şöyle düşünün;

Mesela…

Biz, ilk insanlarız…

Kıllı mıllı mağara adamlarıyız yani!..

Homo habilis…

Homo erectus…

***

Geçmişiz o günleri…

Neandertal insan olmuşuz…

Onu da aşmışız, Homo Sapien"iz…

Daha bugüne gelmemize çok var…

Ama ateşi yeni bulmuşuz…

Ohh!

Keyif kebap…

Kestane pişiriyoz yani…

***

Derken aile kalabalıklaştı…

Çakmak icat edilmedi henüz…

Ama çakmak taşı var…

***

Biri ateşi sürekli yanık tutacak…

Sönerse zor yanar meret!..

Biri dereden su taşıyacak…

Erkekler ava çıkacak…

Kadınlar meyve toplayacak…

Falan da filan!..

***

Daha devlet kurulmamış…

Gerek de yok çünkü!..

Başımıza bela aramıyoruz henüz!..

***

Ama ihtiyaca binaen, bu görevleri yerine getirmek için içimizden birilerini seçmişiz…

Büyük oğlana;

- “Sen ateşi söndürme, canlı tut” demişiz…

Ortancaya da su taşıma işini vermişiz…

Vesaire vesaire…

Herkesin bir işi var yani o dönemde…

***

Daha sonra, bu işleri yapanları belirlemek için de…

Seçimi icat etmişiz…

***

Ne için?

“Birilerini seçelim de başımıza kral kesilsin…”

“Tepemizden inmesin…”

“Bütün hizmetlerini görelim, üstümüzde tepinsin” diye değil…

Size hizmet etsin diye seçtiniz…

***

Sizin seçtikleriniz bunun farkında zaten…

Sorun sizde…

Siz farkında değilsiniz…

Boşuna yazmıyorlar dağa taşa…

“Sizin için” diye…

***

Peki!..

Sizin için iyi olana kim karar verecek?

Seçtikleriniz mi?

Ee! Ya sizin seçtikleriniz, kendi menfaatlerini, sizin çıkarlarınızdan üstün tutuyorsa!..

Ne diyeceksiniz?

***

Yasalar, yönetmelikler, mevzuatlar…

Sizin için…

Sizin hayatınız kolaylaşsın diye her şey…

Belediye başkanlarını siz seçtiniz…

Niçin?

Size hizmet etsin diye…

Ee!..  Şimdi sizi, şehrin girişinde, bindiğiniz dolmuşlardan indiren kim?

Onca yolu yürüten kim size?

Hizmet etsin, hayatınızı kolaylaştırsın diye kurulmuş olan belediye…

Ukome-mukome hikaye…

***

Hani sizin tepkiniz nerede?

İki satır dilekçe yazıp da verdiniz mi bir yere?

Belediyenin internet sitesini ileti yağmuruna mı tuttunuz?

Dolmuşları şehir içine sokmayan belediyenin önünde toplanıp…

Dolmuşçulara destek mi verdiniz?

Soyunup, haka dansı mı yaptınız?

Size onca yolu yürüten Başkana hareket mi çektiniz!..

“Uhha uhhaa” diye…

Yoo!

***

Ee! O zaman müstahak size…

Ben boşuna demiyorum… “Size az bile” diye…

***