SİYASETÇİNİN LOMBODOSU

Adnan Bahadır

        Okurlarımızın bir kısmı hikâyelerimizdeki bazı deyimleri çözemedikleri için beni arayıp şu nedir, bu nedir diye soruyorlar, ilerleyen zamanlarda hikâyelerimizle ilgili bir deyimler sözlüğü yapmaya niyetliyim ama şu anda çok yoğun olduğumdan şimdilik bunu yapma imkânım yok. Şu kadarını söylemek isterim ki bu hikâyeleri okuyan pek çok insan ciddi anlamda hikâyelerden ders aldıklarını, matlubun hâsıl olduğunu söylemeleri ve hikâyelerin okunurluk oranının çok yüksek olması nedeniyle hikâyelerimize devam edeceğimiz anlaşılmaktadır. Bugünkü hikâye kahramanımız tarihi Amisos kentinde yaşamış olan Lombodo lakaplı siyasetçinin hikâyesi olacaktır. Hikâye kahramanımız, aile fertleri Rum Pontus İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altında bulunan Trapez vilayetinin holo mezere karyesinden Amisos kentine hicret etmiş bir ailenin evladı olarak dünyaya gelmiş. Ancak aile aradığı geçim imkânlarını Amisos kentinde bulamayınca ailenin bir kısmı Hitler Almanyasında işçi olarak çalışmaya başlayarak sürdürmüş ama ailenin geride kalan kısmı Amisos kentinde hayatlarını idame etmişler.

       Lombodo Siyasetçi’nin bu lakabı alma nedeni, olayların arka planını hesap etme kapasitesi olmadığı gibi verdiği sözü de hiç bir zaman tutmadığı ve dostunu düşmanını ayırt etmekten de aciz olduğundan ona az akıllı, alil, anlayış kıtlığı olan kişiliksiz anlamına gelen LOMBODO Siyasetçi lakabı verilmiş. Lombodo Siyasetçi hayatının büyük bir kısmını babasının yanında Alamanya’da geçirmiş, bu sayede de Alamanca lisanını öğrenmiş, daha sonra Amisos

kentine gelerek buradaki Darulfunun’da Alamanca kısmını okuyarak öğrenimini tamamlamıştır. Meslek olarak herhangi bir meslek edinmeyip babasının Alamanya’dan gönderdiği paralarla ve Amisos kentinde yaptırdığı binaların kiralarından geçinmeye başlayan Lombodo Siyasetçi siyasete Hizbi Ümmü Vatan Fırkasında başlamış, bu hizipte de Aylaların Salimi lakaplı siyasetçinin kolunun altına girerek sürdürmüş. Hizbi Ümmülvatan hizbinin İmparatorluk’taki işi bitince yeni kurulan Hizbi Ebyaz Fırkası’nda siyaset yapmaya başlamış, burada Akyüzlü adamın yönetiminde belli bir müddet çalıştıktan sonra Ebul Ebalis adlı siyasetçinin Fırka Başkanlığı döneminde O’nun yönetimine girmiş. Ebulebalis adlı sahtekâr siyasetçi vazifesini bırakıp Amisos kentinin temsilciler meclisine girmek istemesi sonucunda boşalan makamına Lombodo Siyasetçi oturmuş.

      Allah’ın bir nimeti  bir insana bir kez verip bir daha vermeyeceğini  kişinin aklını kullanması halinde bu nimeti değerlendirmesi  gerektiğini bilmekten aciz olan Lombodo Siyasetçi, görev yaptığı süre içerisinde O’na dostane akıl veren insanları dinlemeyip, sanki çok şey biliyormuş gibi ukalalık taslamaktan da geri kalmayan, yalanı da peynir ekmek gibi yemekten keyif alan Lombodo ilk seçimde koltuğunu  kaybetmiş. O’na sürekli olarak dostane akıllar veren Molla Kasım’ın dediklerini yapmayıp düşmanları ile hareket eden Lombodo sonunda Molla Kasım’ı da zıvanadan çıkartıp O’nun da desteğini kaybedince soluğu Amisos’un mavro tepelerinde almış. O zamanlar Amisos’un mavro tepeleri olarak bilinen bölgeler şimdiki Karasamsun olarak bildiğimiz yerlermiş.

.    Lombodo Siyasetçi beceriksizliği, güvenilmez kişiliği ve vefasızlığı nedeniyle elindeki koltuğu kaybedince bu kez ticaret yapmaya karar verir, ilk iş olarak da çadır kentler kurup insanlara satmak ister. Bu faaliyetlerini gerçekleştirirken de el yordamı ile yaptırdığı vaatler zincirlerini anlatan sahifeleri toplumun her kesimine yollayıp elindeki çadırları satmak için her türlü yalanı dolanı mubah görür. Yalanları sayesinde elindeki çadırların tamamını satar ama bu kez çadırları alan insanlar kendilerine vaat edilen hiç bir şeyin vaatnamede gösterilen gibi yapılmadığını söylerler. Konuyla ilgili Molla Kasım’a da giden mağdurlar konuyla ilgilenmesini talep ederler, Molla Kasım da gayet iyi niyetli bir biçimde Lombodo Siyasetçi’yi arayıp konuyu sormuş, Lombodo’nun Molla Kasım’a verdiği cevap ise çok manidar; “Şikâyetçileri tımarhaneye yolla, onların hepsi deli” deyip işin içerisinden çıkmış. Oysaki adamların ellerinde belgeler olduğu halde konuyu Molla Kasım’a getirmişler ama Lombodo işin içerisinden çıkamayacağını anladığından mağdurların tımarhaneye gitmelerini söyleme cihetine giderek Lombodoluğunu bir kez daha ortaya koymuş. Mağdurların yaklaşık bir milyon akçelik işini yapmayan Lombodo, Tek Tanrılı Hanif Dini’ne inanmış olmasına rağmen bu parayı nasıl yiyebildiği herkesin merak konusu olmuş.

    Ancak Lombodo sadece bu yüzsüzlükle kalmamış, O’nu oturduğu koltuktan kaldıran Kervancıbaşı’na gidip beni yeniden eski koltuğuma oturt ne istersen yaparım diye yalvarmaya başlayınca da bu kez Molla Kasım artık bu kadarı da fazla deyip O’nu âleme rezil etmeye karar vermiş. Vermiş de ne olmuş derseniz izin verinde onu da arkası yarın kısmında anlatalım diyerek sözlerime son veriyorum, kalın sağlıcakla.

        

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.