SİYASETÇİLERİN ETRAFINDAKİLER ONLARIN KİŞİLİĞİNİ ORTAYA KOYAR

Adnan Bahadır

  SİYASETÇİLERİN ETRAFINDAKİLER ONLARIN KİŞİLİĞİNİ ORTAYA KOYAR

                Merhum Palayla ilgili yazdığım köşe yazısı ile ilgili o kadar çok arayanım oldu ki anlatamam, arayanların büyük bir kısmının Edebiyat Dünyasından olması daha da enteresan, arkadaşlar yazıdan duydukları memnuniyeti belirtmekle kalmıyorlar bir kısmı ağabey ellerinden öperim, ben yazsam ancak bu kadar olurdu diyor. İşin daha da garip tarafı ne biliyor musunuz arayanların bir kısmı da bu arkadaşların çok yakınları. Ben o yazıda kimseyi tek başına hedef almadım ortaya bir ilke koydum kim nasibini almak isterse alsın, bu arkadaşlarımızın içersinde gerçekten çok sevdiğim değer verdiğim arkadaşlarım da var, bu arkadaşlar üzerlerine düşeni de yapmaya çalıştılar ancak genel anlamda olaya baktığımızda yazı cuk diye oturmuş desem abartmış olmam. Bizim yaptığımız gazetecilik diğerlerinden çok farklı, onlar kimseyi üzmeden, Fincancı Katırlarını ürkütmeden, herkesi memnun etmenin yolunu arıyorlar, biz ise sadece ve sadece Yüce Yaradan'ı üzmemeden ve O'nun rızasına muvafık olmaya çalışmaktayız. Hal böyle olunca yazdığımız yazılardan rahatsızlık duyanlar da olacak, memnun kalanlar da olacak, biz ne üzülenlere ne de memnun olanlara seviniriz. Biz sadece ve sadece işimizi yapar geçeriz.

                Bugün siyasetçilerin etraflarında dolaşan bazı insanlardan yola çıkarak bir kaç konuyu değerlendirmeye çalışacağız. Siyaset öyle enteresan ve vefasız bir meslektir ki en güçlü olduğunuz gün bir de bakmışsınız ki altınızdaki koltuk gitmiş, sap gibi ortada kalmışsınız. Bir dakika öncesine kadar size tapanlar, yağdanlıkçılar anında sizden uzaklaşıp sizin hatalarınızı konuşmaya başlamışlar. Örneğin eski Bakanlardan bir kısmı bu şehre geldiklerinde adeta terör estirilirken, şimdilerde Ankara'nın ıssız sokaklarında kendilerine tuttukları bürolarda, karşılarında bulunan mezarlıkların çiçeklerini saymaktalar. Oysa bu insanların etraflarında o kadar fazla yağdanlıkçılar vardı ki onları gördüklerinde onlara yağ yakabilmek için küçüldükçe küçülmekteydiler ama şimdi aynı kişiler onları gördüklerinde kaçacak delik arıyorlar. Bu siyasetçiler zamanında etraflarında adam gibi adamlar barındırsaydılar şimdi dostluk yapacak adam bulurlardı ama bırakın dostluğu çay içmeye arkadaş bulamıyorlar. Siyasette güçlü oldukları dönemlerde Ankara kalelerinde birlikte nargile içtikleri arkadaşları dahi şimdi eski Kral öldü yaşasın yeni Kral diyorlar.

                Bu arada aklıma gelmişken yeni öğrendiğim bir olayı da sizlerle paylaşmak istiyorum, siyasette yeni, yeni güçlenmeye başlayan genç arkadaşımızın etrafındaki bazı adamlar onlar adına çok enteresan icraatlar yapmaktalar, bir arkadaşın bizzat şahit olduğu enteresan bir olayı üzülerek öğrenmiş bulunmaktayım. Olay nedir derseniz anlatayım; Devletlü siyasetçimizin Samsun temsilcisi veya geldiğinde evinde kaldığı zatı muhterem bir şahsa, sahibi olduğu mülkü Devletlünün başında bulunduğu kuruma yüksek fiyatla kiralama karşılığında şahsına ait yazlığını yaptırma anlaşması yapmış. Yazlığı yaptırmaya başlayan vatandaş bir an önce sahibi olduğu mülkün ilgili Devlet kurumunca kiralanması için bastırmaya başlamış, hatta bu konuda yapılan bazı görüşmelerle ilgili şahitlerim de var. Devletlü şahsiyetimizin arkadaşının yazlığı yapılmaya başlanmış bile, inşaat tüm hızıyla sürmekte bakalım yazlığı yaptıran kişinin mülkü ne zaman kiralanacak.

Kiralama işlemi yapıldıktan sonra her şeyi tüm detayları ile açıklayacağız. Ancak biz iyi niyetli olduğumuzdan Devletlü şahsiyetin fazla zarar görmesine gönlümüz razı olmadığından konuya birazcık kıyısından köşesinden girme gereği duyduk. Yarın biz bu olayı manşetlerden verip tüm detayları ile yayınladığımızda Devletlünün zarar görmemesi için bu hatırlatmayı yapıp bu konuyu şimdilik olmak kaydıyla geçiyoruz.

                Bir diğer konumuz Atakum sahilinde yapılmakta olan sahil çalışmaları nedeniyle yıkılması gereken bazı binaların, Vezir Hazretlerine ve etrafındakilere olan yakınlıkları nedeniyle yıkılmadığını öğrenmiş bulunmaktayız. Bunlardan bir kaç örnek verip sonuç bekleyeceğiz, sonuç çıkmaz ise işte o zaman o binaların da resmini sizlerle paylaşacağız.

Bizim Vezir Hazretlerinin yakın adamlarından beyaz eşya bayii ve Petrolcü arkadaşın yazlığının yıkılması gereken kısmı henüz yıkılmadığı gibi bay Serciyonun akrabası olan Avukat arkadaşın da yazlığının yıkılması gereken kısmı yıkılmamış. Sahilde onca gariban esnafın yeri yıkılıp perişan olularken sırf Belediye yöneticilerine olan yakınlıkları nedeniyle yazlıkları yıkılmayanlar, sadece bunlar da değil ancak her şeyi tüm detayı ile bildiğimizi bilmeleri bakımından bu iki örneği vermekle yetiniyorum.

Bu insanlara yıkım yazısı gideli üç beş ay olmasına rağmen ortada fol yok yumurta yok ama bir sürü insanın ekmeği ile oynanıp binalarının yıkıldığını çok iyi biliyorum. Siyasetçilerin dürüstlüğü etraflarında barındırdıkları insanların dürüstlüğü ve icraatları ile orantılı olarak ölçülür, dürüst bir insan yanında dürüst olmayan insanı barındıramaz, dürüst olmayan insan da dürüst insanlar arkadaşlık yapamaz. Bu nedenledir ki siyasetçiler etraflarında bulundurdukları insanları çok iyi seçmek zorundadırlar.

Bir insan siyasetçiyi arayıp “Sayın ......bak sana çok güzel bir yazlık yaptırıyorum, senin için özel odası da olacak” deyip yanındakilere de işte bakın benim bu kişiyle olan hukukumu gördünüz siz bu yazlığı yaparsanız ben de sizin şu işinizi görürüm diyebiliyor ise işte orada sıkıntı var demektir. Ben bana düşeni şimdilik yaptım sıra muhataplarında, hep birlikte bekleyip göreceğiz. Kalın sağlıcakla                                      

 

 

                 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.