Dün gazetenizde Ak Parti Siyaset Akademisi için Samsun"da bulunan Kişisel Gelişim Uzmanı Melih Arat ile yaptığım bir söyleşi vardı.. Okumuş olmalısınız..
Melih Arat, siyasette, ticarette ve özel hayatımızda ikili ilişkilerin sağlıklı yürütülememesini "Motor Yağının Eksikliği" ile örneklendirerek anlattı..
Motor yağı pistonların sürtünmelerini engellemek için kullanılıyor.. İlişkilerimizde ise motor yağı doğum günü kutlamaları, piknikler, sanatsal etkinlikler..
Çünkü diyor, kişisel çıkar kavgalarının ortadan kalkabilmesi ortak amaçların ortaya çıkmasına bağlı.. Ortak amaçları olmayan insanlar, kendi çıkarlarına odaklanıyorlar.. özellikle siyasetle uğraşan insanların birlikte hareket edebilmeleri ortak bir amaca sahip olmalarına ve onu sahiplenmelerine bağlı.. Ortak amaç olmayınca kişisel çıkar çatışmaları devam ediyor.. Temelde bizi birbirimize yakınlaştıracak olan şey, birlikte daha fazla zaman geçirmektir.. Sosyal etkinliklere , tiyatroya, pikniğe gidersek, yürüyüş yaparsak, ailelerimizi görüştürsek birbirimize bağlanma olasılığımız daha fazla artıyor..İş hayatı için de böyle.. Birbiri ile daha çok zaman geçiren insanlar birbirlerine daha çok bağlanıyorlar, daha hoş görülü ve yardımsever oluyorlar.
Demek ki birlikte zaman geçirmek çok önemli.. İlişkilerimizde, birisi bizim yakın ağımızı aştığı anda bizim desteğimizi kazanıyor.. Birbirimizin dostluk ağına birer adım girebilmek ya da birilerini alabilmek için daha çok çaba harcamamız gerekiyor..
Siyaset buna çoğunlukla izin vermiyor..Aslında buna izin vermeyen siyaset değil.. Düz mantık ile bu hep siyaset diyoruz ama, önümüzde duvar gibi duran ve iletişimi engelleyen, her şeyi ve herkesi merkezimizde duran uydu parçacıkları olarak kabul ettiren şey şüphesiz bizim granitleşmiş nefsimiz..
İslam Peygamberi"nin "büyük cihat" olarak tarif ettiği nefs mücadelesi kolay halledebilecek şey değil.. Kolay olmadı için işte bu toz ve duman..
İnsanın iç hesaplaşması, kendisi ile mücadele etmesi, her tercihini kendi menfaati için değil toplumun faydası için yapabilecek noktaya gelmesi uzun bir kişisel gelişim eğitimi ile mümkün olabiliyor..
Melih Arat bu sebepten olsa gerek, tasavvufu da kişisel gelişim sürecine dahil ediyor..
Belki de günümüzde her şeyi yeniden tanımlamak gerekiyor..
Ortak bir amacımız yoksa birbirimizi kendi kişisel çıkarlarımız adına yok etmek için uğraşıp duracağız..
Ortak amaç, herkesin aynı oranda kazanabileceği ve bununla birlikte toplumunda kazanabileceği bir formül.. Hatta toplumun faydası için insanın kendi menfaatinden vazgeçebileceği bir formül..
Türkiye"de çok sık bahsedilen bir sermaye dönüşümü var ise ve bunu gerçekleştirmek siyaset yapmaktan geçiyorsa şimdiden söyleyelim Samsun sınıfta kalmıştır.. Eğer her yerde bu işler Samsun"da olduğu gibi devam ediyorsa peşinen söyleyelim, aleme rezil oluyoruz.. Paylaşılacak olan nedir, kaybettiğimiz nedir? Buna bakın yeter..