Şikayet

İsa Abanoz

   Yaşlı bir adam, tabibe hastalıklarından şikâyet edip duruyordu. Tabip ise o yaşlıya usanmadan cevap veriyordu.

Yaşlının şikâyet mevzuları ve tabibin cevapları bakalım nelermiş?

   Yaşlı, tabibe: “Ben hafızamdan dolayı inlemedeyim.” dedi.

   Doktor:

   ---O hafıza zayıflığı ihtiyarlıktandır, dedi.

   Yaşlı:

   ---Gözümde karanlık leke var.

   ---Ey eski ihtiyar! Yaşlılıktandır.

   ---Sırtım çok ağrıyor.

   ---Ey düşkün ihtiyar! Yaşlılıktandır.

   ---Ne yersem sindiremiyorum.

   ---Mide zayıflığı da yaşlılıktandır.

   ---Nefes esnasında nefesim tutuluyor.

   ---Evet, nefes kesilmesidir. Yaşlılık erişince iki yüz hastalık olur.

   ---Ey ahmak! Buna saplandın kaldın. Sen, hekimlikten bunu mu öğrendin? Ey kalın kafalı! Allah"ın her hastalık için şifa yarattığı bilgisini, aklın sana vermedi mi? Sen, ahmak eşek bilgisizlikle, şahsiyetsizlikle yerde kaldın.

   ---Ey yaşı altmış olan sen! Bu nefret ve öfke de yaşlılıktandır. Bütün özellik ve uzuvların güçsüzleşince kendine hâkim oluşun ve sabrın zayıfladı. –Yaşlı- iki söze dayanmaz, ondan dolayı bağırır. Bir yuduma gücü yoktur, kusar. Ancak Hak"tan sarhoş olan yaşlı başka. Onun içinde temiz hayat vardır. Dıştan yaşlıdır ancak içten çocuktur. O veli ve peygamber bizzat nasıl bir şeydir? İyi ve kötünün önünde görünmeselerdi alçakların onlara bu hasedi nasıl olurdu? Onlar kesin bilgiyi bilmiyorlarsa bu nefret, hilekârlık ve kin nedir? Kıyamet cezasını bilselerdi kendilerini keskin kılıca nasıl atarlardı? Sana güler. Onu öyle görme. Onun içinde yüz kıyamet gizlidir.

   Cehennem ve cennet hep onun parçalarıdır. Sen ne düşünürsen o, onun yukarısındadır. Ne düşünürsen yok olucudur. Düşünceye gelmeyen, Allah"tır. Evde kim olduğu biliniyorsa bu evin kapısında küstahlık nedendir? Aptallar, camiye saygı gösterir. Gönül sahibini incitmeye çalışır. Ey eşekler! O, gerçek değildir. Buysa gerçektir. Cami, önderlerin gönlünden başkası değildir. Velilerin gönlünde olan cami, herkesin secde yeridir. Orada Allah vardır. Allah adamının gönlü dertlenmedikçe Allah, hiçbir milleti rüsva etmez. Peygamberlerle savaşa yöneliyorlardı. Onları cisim görüp insan sandılar. Sende o öncekilerin ahlakı var. Senin de aynı olmandan nasıl korkmuyorsun? Mademki sende o işaretlerin hepsi var, madem sen, onlardansın, nasıl kurtulacaksın? 

   Mevlana böyle buyurmuş. Tabip hasta konuşmasında tabibe yönelik konuşmanın bugün tahayyülü bile zordur. Bu üslup doğru da değildir. Ancak burada olaylar simgelerle anlatılmıştır. Bir de burada 60 yaş yaşlı diye ele alınmış. Şimdi bu yaşta ölenlere bizler genç yaşta öldü, diyoruz. Görüldüğü üzere olaylar, değerlendirmeler, algılar, zamana, zemine ve anlayışlara göre değişiyor. Mühim olan konu ise kendimizi nasıl kurtaracağımızdır. Kendisini kurtaranlardan olmak ümidiyle…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.