Selamlar

İlk yazım olduğundan dolayı kendimi tanıtma ihtiyacı duydum. İlk önce köşe yazarlığına beni teşvik eden Gazetemizin İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni  Adnan Bahadır'a teşekkürü borç biliyorum. Ayrıca köşe yazarlığına başlayacağımı duyup benim bu alanda başarılı olacağımı söyleyen  meslektaşlarıma   ve basın camiasının duayenlerini buradan selamlıyorum.

Gazetemizi ve şahsımı yakından takip edenler beni tanısalar da ismimizi tanıdık görmeyenler illaki vardır.  Kendim doğma büyüme Çarşambalıyım. Yaşım daha 22 olduğundan özgeçmişim fazla kalabalık değil. Usta çırak ilişkisi içerisinde öğrendiğim mesleğimde beş yılı geride bıraktım. Mesleğe atıldığım Denge Gazetesinde haber müdürlüğü yapmaktayım. Tabi bu mevkie  işin mektebini okuyarak değil az önce dediğim gibi  usta çırak ilişkisiyle geldik. Riyadan Allaha sığınırım, mesleğimin hakkını verdiğimden bu konuma geldiğime inanıyorum. Zira biz, kraldan çok kralcılığı değil, ilk önce kendimizin, sonra mesleğimizin, daha sonra  çalıştığımız kurumun temsilciliğini yaparak işimizi icra ettik.
Beş yıl önce ilk haberimi yazdığım heyecanı bugünde koruduğum için okurlarımın sıkı fanatiği olacağıma eminim. Çünkü işimi çok severek ve değer vererek yapıyorum. Basın camiasında en çok değer verdiğim isimlerden olan bir ağabeyim bana “yazdığın yazıya önce kendin değer ver ki okurlarda değer versin” öğüdü kulağıma küpedir. Bu yüzdendir ki son yıllarda kan kaybeden yazılı basında özgüvenimle, gençliğimin verdiği dinamizmle bu camiaya heyecan katacağıma inanıyorum.

Yazdığım köşenin ismi malumunuz “Köşe başı”. Neden “Köşe başı” diye merak edenleriniz var ise söyleyeyim. Dediğim gibi mesleği usta çırak ilişkisi ile muhabirlik yaparak, Samsun'un her mahallesine, köyüne, derneğine, sendikasına girerek yaptık. Yani hep sahada çalıştık. Girdiğimiz yerlerde ikili ilişkiler kurarak, kendimizi sevdirerek çıktığımızdan, her yerde bir sevenimiz var. Bu yüzden Samsunun neresinde, hangi köşesinde ne olursa hemen haberimiz oluyor. Bundan dolayı ki tüm köşe başlarını sevenlerimiz sağ olsun tutmuş durumdayız. Buradan yola çıkarak bir köşe yazıyorsak bunun ismi de olsa olsa “Köşe başı” olmalı dedik.
İnşallah yazılı basında muhabirlik alanında olduğu gibi köşe yazarlığı kulvarında da rüştümü ispatlayarak kariyerime devam ederim. Kimsenin yerinde gözümüz olmadığı gibi kendimi de kimsenin veliahttı  olarak görmediğimi söylemek isterim. Tabii ki de ideallerimiz var. Fakat bu ideallerimiz uğrana ne şahsımdan,  nede mukaddes mesleğimden taviz vermem. Zira imanımızdan ve namusumuzdan başka kaybetmeye endişe duyduğum bir varlığım olmadığından, kalemimi  ısmarlama haberler için kullanmamı söyleyenlerin gözüne sokmaktan endişe duymam. Tuttuğumuz “Köşe başlarından” aldığımız bilgileri, ahlaki kurallar çerçevesinde cesurca yazacağımız su götürmez bir gerçektir. Konuşacak daha çok sözümüz var lakin ilk köşe yazım olmasından dolayı bu şekilde kısa olmasını yeterli görerek burada son veriyorum. Allah hakkınızda hayırlısını versin.  Allaha emanet olun.