SEL FELAKETİNİN ŞİFRESİ ÇÖZÜLÜYOR...

Hasan Anayol

 

Sivil toplum örgütleri ve yerel yöneticiler basına ard arda verdikleri demeçlerle felaketin şifresi çözülüyor...

Çevre ve Şehircilik Bakanı, ilk gün ne demişti ?”TOKİ'nin ,yer seçiminde ve yapılaşma konusunda yanlış olduğunu zannetmiyorum.”Göreceli bir yorum.İfadesinde şüphe var..Biliyoruz ki, TOKİ afet riski altındaki alanlarda konuşlanmayı öngörmemektedir.Sel ,heyelan riski taşıyan yerlerde ... Canik'te bu kriterler dikkate alınmamış.Kim söylüyor?Mimarlar Odası Başkanı : “felaket riski taşıyan bu yerlere imar izni verilmesinin akıl tutulması” olduğu görüşünde..Bir başka görüşü :“Son yıllarda kentlerde oluşan imar rantı büyük değerlere ulaşmıştır.Belediye meclisinin almış olduğu kararların-adı düzenleme- %90'ı imar değişikliği ile ilgili ”İşte ,felaketin şifre kodu;bu Canik için de geçerli...

Belediye Başkanı Sn.Osman  Genç'in:Lovelet inşaat alanının 1987 yılından itibaren imar planına göre Ticaret alanı olduğunu,İncirli deresinin üzeri kapat(ıl)mayarak projeye uygun bir şekilde yapıldığını iddia etmesi ;topu taca atmaktır.ortada hata,görev ihmali varsa sorumlu Büyükşehir'dir; demek istiyor.”SASKİ'ye defalarca derenin denize döküldüğü yerdeki büzlerin yerine dere yatağına uygun bir betonlama- kutu menfez- yapılması için “şifahen”ifade edildiği savunması kamu yönetiminde geçerliliği yoktur.Madem öyle,neden  işletme ve yapı inşaat izni verilmiştir?Sorusu akla gelir.

Orman ve Su İşleri Bakanı'nın yaptığı açıklamalar ile yerel yöneticilerin söyledikleri çelişiyor. Diyor ki Sn.Bakan:TOKİ'nin konutlarının dere yatağında olduğu iddiasına.”Burası imarlı saha,bu imarlı sahanın dere yatağı ile alakası yok!(muş)”.Halbuki ,yörede yaşayanlar/afete maruz kalanlar tam aksini söylüyor.”Yılanlı derenin yatağı değiştirildi.Aksi halde, dere; TOKİ konutlarının arasından Mert ırmağına bağlanırdı.Kim doğru söylüyor?TOKİ,Samsun'da  ilk kez Konut yapmıyor.TOKİ'nin diğer konutları kentin yüksek rakımlı yerlere tercih edilmiş;sıra Canik'e gelince dere yatağı neden tercih edilmiş?”Rant paylaşımı”daha yüksek  olabilir mi? Gerçeklerin ortaya çıkması için çaba gösterenleri “ siyasi fırsatcılıkla  itham etmek”en hafif deyimle  vicdansızlıktır.Maddi zararı geçtik, yerine yenileri ikame edilir,ancak 13 canın hesabı kimden sorulacak?

Aslında cevap;felaketin  şifresinde var.Sn.Osman Genç açıklıyor:”Yılanlı dere ve Mert ırmağı ıslahı için geç kalındığı ve  zamanında yapmamız gerekirdi”diyor.Adres ,Hükümet ve Büyükşehir.Mert ırmağı ıslah projesi,her  seçimde sinema afişi gibi Irmak caddesi/ Tekel sapağı karşındaki duvarı süslerdi.Seçimler bitti,afiş vizyondan kaldırıldı!. Başkan Genç,dere ıslah çalışmalarının 2004 yılına kadar DSİ'nin sorumluluğunda olduğunu vurguluyor.DSİ, Hükümetin sorumluluğunda,Hükümetse kendi partisinden değil mi?

Akman Caddesi'nin bugüne kadar bekletilmesinin sorumlusu yine Büyükşehir(miş).1994'de Samsun Büyükşehir olmuş!Yılanlı dere ve Mert ırmağının birleştiği yatağın zamanında ıslah edidiği taktirde TOKİ konutlarına sel suları ulaşamayacak(mış)!Sanki,Muhalefet partisinin Belediye Başkanı,dil sürçmesi gibi bir şey!Seçimde  ver oyunu İktidar partisine hizmetin alasını alacaksın;mantığı işe yaramamış!

Bakan Eroğlu :Konuya vakıf olmayan-cahil takımı demek istiyor- DSİ tarafından yapılan sel kapanın üst kısmının yıkılması sele sebep olduğu iddiasında: “Bu bir sel kapanıdır, herhangi bir biriktirme , baraj gibi bir görevi yoktur.Sel suları, kapanın üzerinden taşmıştır.”Uzun yıllar belediye İmar ve Fen işlerinde çalışmış,uzman Birisi'nin anlattıkları tüyler ürpertici:”Sel bölgesindeki adı geçen sel kapanının savağı ortadan kaldırılmış!.Oradan taş ocağına yol geçişi yapılmış.Yani taşocağına yol geçirmek için göz göre göre savak ortadan kaldırılmış!!! Sn.İsmail Başaran'ın can kayıpları için ”cinayete tam teşebbüs olarak adlandırılması”boşuna değil demek!...Hukuk devletinde yapılanlar yapıldığı yerde kalmaz.Sorumlular birbirlerini suçlayarak, işin içinden sıyrılamaz.Yardım  görüntüsü altında alel acele delillerin karartılmasına olanak tanınmaz.Yargı tam ve bağımsız olarak işin peşini bırakmaz.Yerel hukukçular boş durmaz;olaylara müdahil olurlar.Kanıtlar felaketin şifresini  açıklayanların ifadelerinde var zaten..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.