Seçim yatırımı

Yaşar Yeşilyurt

 

Geçen haftanın en önemli olaylarından biri hiç şüphesiz CHP"nin açık denizlere doğru açılmaya devam etmesiydi. Yani çarşaf açılımından sonra kuran kursu açılımıydı. Hiç şüphesiz bu iki kavramı bile CHP ile yan yana düşünmek için büyük bir çaba gerektirdiğini söyleyebilirim.

              Ama buna rağmen seçim yaklaşırken, CHP de bir takım yeni açılımlar getirmeye devam ediyor. Her ne kadar teorik olarak bir birliktelik görmesem de yapılanların siyasi planlama ve yatırım açısından son derce normal görmek gerekiyor. Ortalıkta tabi alet olma alet edilme lafları dolaştığı müddetçe doğru bir anlayışın geliştirilmesi de mümkün olmuyor. Avrupa"da bu türden bir alet olma ya da edilme tartışması ya da seçim yatırımı tartışması yaşanmaması ilginç bir durum. Normalde seçim bir yatırım işi değil mi? İnsanlar seçimlerde kendi partisinin birinci olmasını ya da daha fazla oy almasını istemez mi? bu doğal bir durum başbakan için Davos"ta yaşananları seçim yatırımı yapıyor diye eleştirenleri bundan doğal bir şey olamayacağını eleştirilmemesi gerektiğini söylemiştim.

            Aynı şekilde CHP"nin bu açılımlarını da seçim yatırımı olarak görüp ona yüklenmenin doğru olmadığını kanaatini taşıyorum. Bırakalım siyasi partiler bir takım insani ve evrensel ilkelere ters düşmedikleri müddetçe istediği yatırımı yapsın. Madem seçim bir yatırım işi, o halde diledikleri alana yatırım yapsınlar. Sonuçta halk hangi yatırıma öncelik vereceğini hangisinin samimi olduğuna karar verecek. Üstelik hem liberal politikalardan yana olup hem de şunu bunu siyasete alet ediyor ya da seçim yatırımı yapıyor diye eleştirmek manasız. Laissez faire, Laissez Player; bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler. Liberal felsefenin temel yaklaşımı bu değil mi? Öyleyse partileri sınırlamanın bir anlamı yok. Bir süre sonra zaten demokratik bir gelenek ancak bu türden liberal bir ortamda rahatlıkla yeşerme olanağı bulacaktır. Yoksa herkesin kafasına göre kavramları tanımlayıp sonrada onu başkaları için dayatma aracı olarak kullanırsa orada işte gerçekten bir alet olma durumu söz konusu olacaktır.

            Demokrasinin tam yerleştiği ülkelerde elbette ki bu türden seçim yatırımı tartışmaları olmaz. Çünkü zaten seçimler partilerin bir yarış alanıdır. Bu yarışta birazda Makyevelist düşünülürse amaca ulaşmada her yol meşru olarak görülmektedir. Bizdeki asıl sorun daha önce karşı çıkılan şeylerin bir süre sonra şiddetli taraftarı haline gelme sorunudur. Bu olsa olsa bir seçim yatırımı sorunu olarak değil etik bir sorun olarak görülebilir. Siyaset etik kurallara ve demokratik kurallara uygun yapıldığı sürece seçim yatırımı tartışmaları da ortadan kalkacaktır.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.