Samsun Genç İş Adamları Derneği Başkanı Sevda Güner;
Yorulana kadar değil insanlar anlayana kadar çalışacağız.
Kutu 1 Kadınların ailelerinin ve eşlerinin desteğine ihtiyaçları var. Nasılki kadınlar erkekleri destekliyorsa, erkeklerde kadınları desteklemeliler. Yollarını açmalılar.
Samsun'dan umutlu olduğunuzu söylüyorsunuz. Bu umut yeni kurulmuş bir derneğin ilk heyecanı mı, yoksa işin sonuna kadar devam edecek mi?
- Şunun farkındayız Samsun zor şehir. Farklı insanların, farklı kültürleri bir araya geldiği şehir. Bir araya gelinmesi zor bir şehir. Biz bu tespitle işe başlıyoruz. Bu bizim gerçeğimiz. Biz bu gerçeği yadsımıyoruz ama şunun da farkındayız mükemmeli beklerken aradan geçen zaman çok şeyi alıp götürüyor. Biz bunu söylerken hiç kimseyi suçlayıcı ve geçmişte bizden önceki insanlar hiçbir şey yapmadılar, biz çok şey yapacağız gibi "çok klasik" söylemlerde bulunmayı sevmiyoruz. Herkes kendi imkânlarında bir şeyler yapmaya çalışıyor. İnsanlarımız hiçbir şey yapmasa bile eşini, çocuğunu evinde bırakıp iş çıkışı bizimle toplantıda olması bile bizim için bir emektir. Küçülen şeylerin farkına varamazsak büyük emekleri de takdir edemeyiz. Biz bu derneği kurarak bütün bu yapılanlardan daha fazla şeylerin yapılabileceğini göstermek için çalışacağız. Mükemmelin bir parçası olmaya çalışmak süreci daha da kolaylaştırıyor. Biz bu işi insanlar anlayana kadar anlatmaya devam edeceğiz, biz yorulana kadar değil insanlar anlayana kadar çalışacağız
Yorulmayacak mısınız?
- Yorulmayacağız. Biz genciz ve enerjimiz gençliğimizden geliyor. Arkasından da umutluyuz. Samsun için herkesin bir şeyler yapmaya çalıştığını görüyoruz. Bu iyi bir gelişme.
Bütün bunları bir arada bulundurmakta zorluk çekiyoruz. Bir araya gelmeyi başarırsak Samsun'da çok şey olacak. Samsun için Turizm merkezi, Sağlık merkezi ve Tarım merkezi gibi çalışmalar yapılıyor bunlar devam eden ve bizleri ümitlendiren projeler. Bütün bu olup bitenlere bakarak umutsuzuz dersek Samsun'a haksızlık yapmış oluruz.
Siz kadınların Samsun'da ki yerini nasıl görüyorsunuz, olmaları gereken yerde değillerse kadın olmalarından kaynaklanan bir durumudur bu?
- Özellikle Karadeniz'de ve gelişmekte olan şehirlerde bu tür sıkıntıların olduğu bir gerçek. Ama ben bu konuda bayanları erkeklerden daha avantajlı görüyorum. Çünkü onlar erkeklerden çok daha kolay bir araya gelebiliyorlar. Hanımların kendilerine özgü günleri, okul aile birliği çalışmaları, yardım dernekleri gibi çeşitli vesilelerle çok kolay bir araya gelebiliyorlar.
Son üç-dört yıl içerisinde kadınlar sosyal hayatın içerisinde oldukça aktifler. Ciddi girişimler oluyor. Biraz daha yollarının açılması lazım. Biraz daha şehirlerine ve kendilerine güvenmeleri gerekiyor. Kadınların ailelerinin ve eşlerinin desteğine ihtiyaçları var. Nasıl ki kadınlar erkekleri destekliyorsa, erkeklerde kadınları desteklemeliler. Yolarını açmalılar. Kadınların daha iyi şeyler yapabileceğine inanıyoruz.
Bu noktada kadınlara ne tavsiye ediyorsunuz?
- Kadınlara şunu tavsiye ediyorum hayallerini gerçekleştirmek için mücadele etsinler. Olumsuzluklar karşısında kendilerini kurban gibi hissetmesinler. En kötüsü budur. En önemli problem burada oluşuyor. Ders çıkarmayı ve kendine güvenmeye devam etsinler. Çünkü kadının en önemli özelliği anaçlıktır. Bu özel ve çok önemli bir duygu, kadınlarımızın bu duygularını önemsemelerini ve bunu avantaja dönüştürmelerini tavsiye ediyorum.
Kutu 2 Ben bu şehirde her zaman çok zor olan şeyleri başardım. Yaklaşık bin kişiye eğitim verdim. 40 küsur firmaya insan kaynakları alanında danışmanlık yaptım. Daha fazlasını yapabilirim
SAMGİAD fikri nasıl doğdu?
- Ben bu şehir için bir şeyler yapmalıyım diye sürekli düşünerek bu fikri geliştirdim. Ben bu şehirden fazlaca gitmeyi düşündüm.
Yalnız değilmişim.
Ama bazen ben taraftan eğitimlerimde şunu anlatıyordum. Diyordum ki; 'yaşadığımız yerlerde zorluklar çekiyorsanız yaşanabilir hale getirmelisiniz.' İnsanlara bunu anlatırken bir taraftan kalkıp gitmek doğru bir şey olmaz. İnsanları bir şeye inandırmaya çalışırken en büyük inançsızlığı insanın kendisinin yapması kabul edilebilir bir durum olmazdı elbette.
Ben bu şehirde her zaman çok zor olan şeyleri başardım. Yaklaşık bin kişiye eğitim verdim. 40 küsur firmaya insan kaynakları alanında danışmanlık yaptım. Daha fazlasını yapabilirim diye düşünüyorum. Gitmektense kalıp bir şeyleri değiştirmek çok daha iyidir. Madem bu yerde mutlu değiliz o zaman mutlu olabileceğimiz bir hale getirmeliyiz diye düşündüm. Ve bir dernek kurarak mücadeleye başlamaya kara verdim.
SAMGİAD ne için çalışıyor?
- Öncelikle güven oluşturmaya çalışıyor. Samsun için lobi oluşturmaya çalışıyor. Genç işadamları birlikteliği oluşturmaya çalışıyor. Arkasından Samsun için yeni işadamları, yeni yatırımcılar oluşturmak için mücadele ediyor. Hedefimiz çok büyük; Samsun'u dünyaya açmaya çalışıyoruz.
Kaç üyeniz var?
- Şuan 50 üyemiz var.
STK'ların, siz de dahil olmak üzere çalışmalarını yeterli buluyor musunuz?
- Sivil Toplum Kuruluşları elbette Samsun için çalışıyorlar. Ben eleştiri yaparak başlamak istemiyorum. Herkes bir şey yapıyor Ancak yapılanlar yeterli mi diye soruyorsanız yeterli değil. Daha iyi olabilir. Biz bu daha iyisini gerçekleştirmek için yola çıktık. Biz motivasyoncu dernek olmak istiyoruz.
Son olarak, Elinizin hamuru ile neden erkek işine karıştınız?
- İyi hamur açtığım için. Güzel hamur açarım ben. Sıra diğer işlerde.. Başarılı olmak isteyen herkes başarıyı alabilir. Bunun kadını erkeği olmaz... İsteğiniz her yerden çok iyi başarı çıkarabilirisiniz.
Bizim isteğimiz derneğimizin Samsun için çok iyi şeyler yapacağına inanıyoruz. Bizi olumlu anlamda eleştirirlerse biz bundan mutlu oluruz. Yol gösterici olmalarını istiyoruz.
-------------
Röportaj: Recep YAZGAN