Yeni Tohumculuk Yönetmeliğine Hayır!
Samsun Çevre Platformu’nun da bileşeni olduğu Ekoloji Birliği 27-28 Ekim 2018 tarihinde Ankara’da yaptığı 2 Meclis toplantısında aldığı kararla yerli tohumlara sahip çıkmak için üretici örgütleri ve tarım alanındaki meslek örgütleriyle birlikte mücadele etme kararı aldı.
Yerel alanlarda var olan ve ekoloji mücadelesi veren dernek ve platformların bir araya gelmesiyle oluşan Ekoloji Birliği, yerli tohumların patentlenerek şirketlerin denetimine geçmesini sağlayan Tohumculuk yasası ve yeni çıkan yönetmeliğin üretici köylüye ve ekolojiye olumsuz etkileri olacağını pek çok kez belirtmiştir.
Üretici köylü düşünülmüyor!
Üretici köylü düşünülmemektedir. Tohumculuk Kanunu 2006 yılında yasalaştığında, geçimlik çiftçilikle uğraşan köylünün değil, endüstriyel tarım şirketlerinin, ulusal ve ulus ötesi sermayenin çıkarları doğrultusunda hazırlandığı eleştirilerimizi yöneltmiştik.
Zaman bizi haklı çıkardı. Gıdalarımızın çoğu tohum şirketlerinin sertifikalı hibrit tohumlarıyla üretilir hale geldi. Hibrit tohumlar, melezleme yöntemiyle bol verim ve pazar koşullarına uygun dayanıklılık kazandırılan ancak lezzet ve besin değeri düşük ürünler veren tohumlardır. Bu tohumlardan yeniden tohum alınabilir ancak bunlardan elde edilen ürün görünüş, renk ve büyüklük bakımından daha alt düzeyde olur.
Tohumculuk Kanunu’na göre üretilen gıdaların sertifikalı olması isteniyor, ancak çiftçilerin tohum takasına engel olunmuyordu. Bu amaçla Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi Samsun’da da "Tohum Takas Şenlikleri" düzenlendi. Bu şenliklerde çiftçiler tohumlarını takas etti. Biz de Ekoloji Birliği bileşenleri olarak bu şenlikleri düzenleyen ya da destekleyen kurumlar olarak yer aldık.
Tohum şirketleri için olanaklar büyütülüyor!
Artık yerli tohumlar da çok uluslu tarım ve gıda şirketlerinin denetimine girecektir. Kapitalizmin çıkarına Tohumculuk Kanunu hazırlayan siyasi anlayış, Türkiye siyasetine yön vermeye devam ediyor. Son olarak 19 Ekim 2018 günü yayınlanan yönetmelikte çiftçinin tarlada ürettiği ürünün sertifikalı olmasını zorunlu hale getirmiştir. “Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına Alınması, Üretilmesi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik’le”, tarladaki ürün sertifikalı değilse devlet desteği verilmeyeceği hükmü getirildi.
Yönetmelik değişikliği, çiftçilerin yüzyıllardır sürdürdüğü tohum takasının önüne geçmekte, çiftçiyi tohum şirketlerinin insafına terk etmektedir. Gıdamızı mono kültür tarıma, tür çeşitliliğinin azalmasına terk edecek bu uygulama ile köylünün, çiftçinin, halkın değil şirketlerin çıkarı gözetilmiştir.
Ekoloji Birliği'ni oluşturan dernek ve platformlardan biri olan SAMÇEP, "Yaşam Patentlenemez" sloganıyla yıllar önce GDO'lu tohumlara karşı duruşumuzu, sertifikalı hibrit tohumları kullanmaya zorlayan yönetmelik değişikliğine karşı da sürdüreceğiz. Bizim gibi düşünen kurumlarla hukuksal ve eylemsel mücadeleler düzenleyerek bu yönetmeliğin iptaline yönelik çalışacağımızı kamuoyuna duyururuz.
Onur Özsoy