Kanal İstanbul gibi büyük çalışmalarda projenin önceden sızdırılarak, rant oluşturulduğunu dile getiren Yaşar, "Kamulaştırma işleminden sonra doğan faizlerin hangi oranlarda olacağına dair düzenleme var. Burada da özellikle 'Yurt için üretici endekslerine göre hesaplanır' diyor. Buradaki temel mesele; ortada bir faiz rakamı varken, yurt içi üretici fiyat endeksi hiçbir zaman bundan daha yüksek olamaz. Dolayısıyla burada bir hak kaybı söz konusu" dedi.
PROJELER SIZDIRILIYOR
Yaşar, Kanal İstanbul'da projenin sızdırılarak, bu bölgelerde insanların arazi almaya başladığına dikkat çekerek, "Buranın rant değeri yüksek olduğu için, kanalın geçtiği yer değil de onun yanındaki yerleri satın almaya çalışıyorlar. En büyük rantların bu kamulaştırmalarda oluştuğunu bu kürsüden ifade ediyorum. En büyük kayıplarımız, devlete atılan kazıkların en büyük rakamları buralarda oluşuyor. Burada gerçek mal sahiplerinin çok ciddi bir faydası yok. Vergi, SSK borcu olanlara devletin uyguladığı bir faiz oranı var. Dolayısıyla alacaklarına uyguladığı oranı borçlarına da uygularsa bu sorun kendiliğinden çözülmüş olur. Bununla ilgili zaten özel avukatlık ve hukuk büroları devam ediyor. İşte, bu rantın ortadan kalkması lazım. Oluşan fiyat tespit komisyonlarının işi güncel hâlde günün şartlarına göre tespit etmesi işin en doğru yanıdır" ifade etti.
RANTIN ORTADAN KALKMASI LAZIM
Yaşar, ''Devlet hangi oranda alacaklarına faiz uyguluyorsa borçlarına da aynı oranda uygularsa bütün bu karışıklıklarda TEFE'dir, TÜFE'dir, kendiliğinden ortaya yerden kalkar. Bugün vergi, SSK borcu olanlara devletin uyguladığı bir faiz oranı var. Dolayısıyla alacaklarına uyguladığı oranı borçlarına da uygularsa bu sorun kendiliğinden çözülmüş olur yoksa bu tür davalar bitmez. Bununla ilgili zaten özel avukatlık ve hukuk büroları devam ediyor. İşte, bu rantın ortadan kalkması lazım. Oluşan fiyat tespit komisyonlarının işi güncel hâlde günün şartlarına göre tespit etmesi işin en doğru yanıdır.'' şeklinde konuştu.