PERDENİN İKİ YÜZÜ

Bayram Ocak

1970 yıllı, Amerika’da ki düşünce kuruluşlarından , Rand Corporation tarafından  belirlenen  ve  Başkan Jimmy Carter'ın Ulusal güvenlik danışmanı Yahudi, Zbigniew Brezinski ve profesör Huntington gibi Akademisyenler sayesinde Amerika'nın resmi doktrini haline gelen Yeşil Kuşak projesi. Sovyetler birliğini ,Türkiye. İran ,Pakistan ,Afganistan gibi Müslüman ülkeler ile çevreleyip ,içindeki 50 milyon Müslümanı ayaklandırıp , Sovyetler Birliğini parçalama hesabını içeriyordu.

19.Yüzyılda İngilizler 20. Yüzyıl başında Almanlar Panislamizm ( İslamın siyasallaştırılması) reçetesini uygulamaya koymuşlardı.

Sıra ABD'nin Yeşil Kuşak projesi ne gelmişti.

ABD bu plan çerçevesinde İran komünist partisine karşı, Ayetullah Humeyni’ye destek vermişti.

KGB'nin başarı ile planlandığı üniversite öğrencilerinin Tahran ABD Büyük elçiliği baskını, Amerika ile İran'ı karşı karşıya getirmiştir.

İran ve Afganistan'ı Ruslara karşı , ABD kaybetmişti. Yeşil kuşak oyunu Kızıl kuşak ile parçalanıyordu.

Büyük güçlerin yazdığı senaryo oynanırken, halk olayları iç meseleler olarak algılayıp , ‘’ A ‘’ harfine beyaz diyenler, aynı harfe siyah diyenler olarak gruplaştırılıyor.  Ülke için de kan akıyor, insanlar kutuplaşıyor fakat perde ardında  figüran olarak belirlenmiş  kişilere kağıt üzerinde  baş rol oyuncususun deniyor .

Ülkemize de ise, İslam ortak pazarı ,okullarda zorunlu din dersi , daha fazla İmam Hatip Okulunun açılması gibi istekler nedeni ile MSP, Genel başkanı Necmettin Erbakan ve arkadaşları ceza evine konurken .

1980 darbesi  ile  idare edilen ülke  ,İslam Konferansı’na  üye oldu. İslam ortak pazarı kurmayı talep etti, okullara mecburi din dersi koyuldu, İmam hatiplerin sayısını artırıldı.

Ülke  o zamana kadar ne ile uğraşıyordu,  Sağ-Sol anarşist eylemleri ile. Amaç ne idi, emperyalizme karşı duruş. Sağcı da kahrolsun emperyalizm diyordu, solcu da. Düşman ortaktı ama düşünceler karşıttı. Karşıtlığı belirleyen kimdi?  Kahrolsun diye bağırılan emperyalizm.

İhtilal sonrası ne değişti ? Sadece isimler, değişmeyen ise halkın içerisine sokulan o karşıtlıktı. Ne terör konusun da, ne ekonomi, ne yargı konusun da hiçbir zaman ülkeden ortak ses güçlü çıkmadı. Hep mazeret vardı, hep eksik olan bir şeylerin varlığı ön plana çıkartıldı.

Ülke , Kuzey Irak’ta, Suriye’de , yurt için de terörle mücadele ediyor. Diğer taraftan terör örgütüne destek veren belediyelerin varlığı ortaya çıkartılıyor ve önlem alınıyor. Suç ispatlanan kadar geçecek süre beklenilmeden , belediye başkanlarına destek, ana muhalefet partisinin İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanından geliyor. Belediye başkanın mensup olduğu parti destekçileri partinin görüşlerini destekliyor ve adına demokrasi deniliyor.

Aynı başkan yurt dışın da yapılan bir organizasyonda, kendi ülkesinin terörle mücadele adı altında yaptığı operasyonları tüm dünyaya şikayet ediyor. Bunun adına taraftarları demokrasi diyor.

En başa dönüldüğün de, emperyalist  güç bir olayı planlıyor, bunun için alt yapıyı oluşturuyor ve halkın kutuplaşması sağlanıyor . Halk basit bir olay da karşı karşıya getirildikten sonra, konu körüklenerek, planlanan faaliyet için perde ardın da  düğmeye basılırken, ön tarafta halk bambaşka bir konu da oluşturulan algı ile, perde ardına hizmet ettirilmektedir.

Sonucun da kan ve göz yaşı perde önündekilere bölgenin kaderi olarak sunulurken, perde ardın da kiler, alacaklarını elde etmenin huzuru ile, insan hakları ve demokrasiden söz  etmeye devam ediyorlar.

Afganistan, Irak, Suriye örnekleri canlı olarak önümüzde iken, biz ders almamak için direnmekteyiz. Demokrasi getirilen Irak’ta iki haftalık eylem boyunca ölü sayısı 300 ‘e ulaşırken, Emperyalist güç olan Fransa’da 30. Haftasına giren eylemler de ölenlerin sayısı bir elin parmağını geçmemektedir. 

Sonuç olarak emperyalizm istediğini ona karşı olanları kullanarak almakta, kullanılanlar hala ortak nokta da hareket etmemek için bir birini boğazlamakta. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.