Oturduğu Koltuğun Hakkını Veremeyenler..!(l)

Nihat Kahvecioğlu

Bu ülkede işler niye yürümüyor diye sorgularsanız, karşınıza öyle basit şeyler çıkar ki, şaşırırsınız ve bu ülke böyle insanların elinde mi dersiniz.
Neden mi?
Anlatmaya ucundan başlayayım.1993 yılından beri Türkiye Elektrik-Elektronik Teknisyenleri Federasyonu yönetim kurulu üyesiyim. Kurduğumuz komisyonların bir kısmında başkanlık, bir kısmında da üye olarak görev yapıyorum. Devletin her kademesi ile görüşmelerimiz oluyor. Türkiye' nin tümüne yakınını -görev icabı- gezdim. Amaç üyelerimizin sorunlarını tespit edip rapor haline dönüştürerek, gerekli yerlere sunmak ve çözüm aramak. Çözüm mü, nerdeee.!
Hazırlanan raporlardan biride, Türkiye Standartları Enstitüsü -TSE- kurumunaydı. Bende, dört kişilik komisyonun başkanıydım.
Anlatayım; Küçücük dükkânlarda işe başlayıp, zaman içinde işini büyüten üye arkadaşlarımız, herhangi bir nedenle -servis vs.- TSE'e almak için kuruma müracaat ettiklerinde, önlerine, yerine getirmeleri için bir çok şey çıkıyordu. Araç gereç ve işyerinin yapısal konumu gibi. Araç gereç bir şekilde yerine getiriliyordu da, normlara uymayan işyerinin yapısal konumu, nasıl olup ta değiştirilecekti. Çünkü TSE'e normlarında bir iş yerinin; müşteri kabulü, atölyesi, lavabosu ve wc'si olacaktı. Haydaaa.!Benim üyem, has bel kader işini geliştirmeye, on beş metrekarelik yerde başlamış, o civarda müşteri potansiyelini yakalamış ama TSE normlarına uymayan işyerini nasıl değiştirecekti ki. Veya değiştireceği iş yerinde, bu sorunlar olmayacak mıydı? Çünkü çoğu iş yeri bu özellikleri taşımıyor.
İşte dört arkadaş, bu sorunları içeren bir raporla, TSE Başkanlığının yolunu tuttuk. Tabiî ki randevu alarak, yoksa beyefendiler müsait(!) olurlar mı? Çok yoğunlardır(!)
 MAKAMLAR İNSANLARA
DEĞİL, İNSANLAR MAKAMLARA ŞEREF KAZANDIRIRLAR
Nihayet TSE Başkanının karşısındaydık, oturduk. Hoş beşten sonra, komisyon başkanı olarak söz aldım ve başladım anlatmaya; -Sayın başkanım, işyerlerinin TSE normlarında olması, Türkiye koşullarında pek mümkün değil. Hele eski işyerlerinde bu imkânsız bile. İnsanlar yaptıkları binaların zemin katlarını, çok kira getirsin düşüncesiyle, haddinden fazla sayıda bölüyor, amaç çok işyeri elde etmek. Böyle olunca da sağlıksız işyerleri oluşuyor. Buna işin başında, projelerin ruhsat aşamasında müdahale edilmeli ve işyerleri TSE normlarına getirilmeli dedim ve ekledim;-Sayın başkanım, ruhsat aşamasında Belediyeler devrede, onlar ruhsat veriyor. Siz kurum olarak bu konuyu belediyelere taşıyıp onlarla bir görüşme yaparsanız, sorun baştan çözülmüş olur. Böylece kiralık iş yeri tutan herhangi bir meslek mensubu, büyüse de küçülse de, sonuçta TSE normlarında bir iş yerine sahip olacaktır. Zamanla da sorun yaşamayacaktır.
Şimdi dikkatlice okuyun lütfen.Bu kurumun en üst düzey yöneticisinin, bu konuya verdiği cevap,size çok enteresan gelecektir.Başkanın verdiği kısa ve net cevap; -Bu konu beni aşar…
İşte okurlar, bu nedenle bu Ülke, bir adım ileri gidemez. Bize bu çalışmamızdan dolayı teşekkür edecek Başkanın verdiği cevap, bizim Ülkemizi en iyi anlatan örnektir. Yoruma gerek var mı?
Çok zaman oldu. Koltuktakiler değişti ama, bizim raporun akıbeti ne oldu belli değil. Daha çok ilginç örnekler var. Ne vekiller, ne bakanlar ve koltuklarında yayılmış ne müsteşarlar gördüm. Sırayla yazacağım.
Her şey gönlünüzce olsun
SEVGİLERİMLE.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.