OMÜ Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panelde OMÜ Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Gören ‘Çölyak Tanı ve Tedavisi’, Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Pınar Sökülmez Kaya ‘Çölyak ve Beslenme’, Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Münir Anıl ‘Bilimsel Çalışmalar’ konusunda sunum yaptı. OMÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Münir Anıl, çölyak hastaları için yürüttükleri glütensiz ürün çalışmaları hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Anıl, çölyak hastalarının glütensiz gıda tüketmek zorunda olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Anıl, “Patates ya da mısır, cips gibi ürünlerde bile glüten bulaşı riski olabiliyor. Bu grup bireyler için kilogram başına 20 miligram glüten bile zararlı olabiliyor. OMÜ bünyesinde yapılan tez çalışmalarıyla glütensiz tarhana, kek ve cips üretildi. Tarhanayı mısır unu ve baklagillerle yaptık. Kekimizi leblebi unundan, cipsimizi ise yine glütensiz hammaddelerle ürettik. Bunlar sadece çölyak hastaları için değil, normal bireyler tarafından da beğeniyle tüketiliyor. Leblebinin kendine özgü aroması, kekte duyusal olarak çok hoş bir sonuç veriyor. Yine ‘neşeli gıda’ dediğimiz tatlı formatında bakla şekerimiz var. Kestane şekeri yerine çok daha ekonomik ve lezzetli bir alternatif. Bunun patent sürecini de başlattık” diye konuştu.
Kendisinin de 20 yıldır çölyak hastası olduğunu belirten Samsun Çölyak ve Glütensiz Beslenme Derneği Başkanı Sara Kosif, “Çölyak hastalığının farkındalığını artırmak, tanı, beslenme, çölyakın gıda tedarikiyle ilgili konuların, çölyak hastalığının bilinçlenmesini önemsediğimiz için bu paneli düzenledik. Çölyak arpa, yulaf, buğday, çavdar gibi tahıllarda bulunan glüten adlı proteinin bağırsaklarda gösterdiği hassasiyet sonucu oluşan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Semptomları karın ağrısı, çocuklarda büyüme geriliği, kilo kaybı gibi belirtileri ve semptomları vardır. Tek diyetimiz ömür boyu glütensiz beslenmedir. Çölyak hastaları öncelikle diyetlerine dikkat etmeleri gerekiyor. Glütenli arpa, yulaf, buda içeren hiçbir şey yememeleri gerekiyor. Çünkü bunun tek tedavisi ömür boyu beslenme yani glütensiz beslenme. Başka bir ilacımız yok. Çocuklarımız okullarda bu konuda çok sıkıntı yaşıyor. Biz de bu konuda okullarda bu konuyu daha da böyle detaylandırmak, bilinçlendirmek, çölyakın farkındalığını arttırmak için faaliyetler yapıyoruz. Kendim de 20 yıldır çölyak hastasıyım” dedi. Çölyak hastası olan çocuklar da glütensiz beslendikten sonra sağlık sorunları yaşamadıklarını söyledi.