OKUL ÇEVRELERİ NE KADAR GÜVENLİ?

Erol Sancak

Her sabah çocuklarımızı okullarına gönderiyoruz.  Kimileri servis aracıyla, yakın bir okulda okuyorsa yaya olarak güvenle okullarına varması hepimizin tek isteğidir. Zaten onlar için yaşamıyor muyuz, hepimiz onlara daha iyi bir gelecek çaba sarf etmiyor muyuz?

Atakum ilçesi hızlı bir yapılaşma ile neredeyse birçok ilimizden hem nüfus bakımından daha ileri seviyede. Her köşe başında bir inşaat yükseliyor. Bu gün özellikle okullarımızın yanında yer alan ve hiçbir güvenlik önlemi alınmamış inşaatlardan bahsetmek istiyorum.  Bu inşaatları gördükçe ürperiyorum. Bir yerlerde hata yapıyoruz. Kaç defa bu inşaatlardan çeşitli malzemelerin yollarda geçen insanların üzerine düştüğüne şahit oldum. Bir dönem okul aile birliği başkanlığını yaptığım dönemde de bu konu üzerinde çok durmamıza rağmen maalesef karınca adımlarıyla önlemlerin alındığını gördüm. Hatta bir inşaatı bölge çalışma il müdürlüğüne bildirdiğimizde, müfettişler inşaatın bitmesine yakın denetlemeye gelmişlerdi. Eminim çok yoğun bir mesaileri vardır.

Çocuklarımızı gönderdiğimiz okul güzergâhındaki inşaatlara bir bakın lütfen. Atakent ortaokulu, Adnan kahveci ilköğretim okulu, Fahrettin Ulusoy ilköğretim okulu gibi isimleri çoğaltmak mümkün. Bu okullara giderken kaldırımdan yürümek mümkün değildir.  Her köşe başında yükselen inşaatlar çocuklarımızın ve dahi bizlerin yaşamlarını tehdit etmektedir. Önlem alınmadığı gibi demirinden tutun çimento torbalarına kadar malzemeler hem yaya kaldırımlarını o da yetmemiş yolları dahi kapatmış durumdadır. Yürümeyi bırakın arabanızla dahi geçmeniz mümkün değildir.

Öyle ki Atakumun işlek caddelerinden biri olan Ali Gaffar Okan Caddesinin tam köşesinde inşaat yükselmektedir. Hadi ara sokaktakileri yetkililerin “görmedik” bahanesini bir nevi anlayışla karşıladık diyelim.  Tüm okulların gidiş kavşağında olan ve etrafı dahi kapatılmamış, İş güvenliğinin yerlerde süründüğü bu inşaatı nasıl görmezsiniz? Neden önlem almazsınız? Adı üzerinde yayalara ait olan yaya kaldırımlarının işgal edilmesine nasıl müsaade edersiniz.

Ne düşünmemiz gerekiyor?

Neden mi İnşaatlar hakkında bu kadar çok yazı yazıyorum?

Hiçbir sektörde bu kadar can kaybı yaşamıyoruz. Sadece bu inşaatlarda çalışanlar için değil dolaylı olarak etraftaki insanlara da zarar vermektedir. Yıl bazında istatistiklere baksanız Türkiye’nin başındaki tüm terör örgütlerinden daha fazla insan hayatına mal olmuş bir sektördür.

Peki, neden önlem almayız ya da yetkililer önlem alınması için çaba sarf etmez?

Çünkü inşaat sektörü dolaylı olarak birçok yan kuruluşları da etkilemektedir. İnşaat sektörü durursa birçok sektöründe bundan etkileneceği aşikârdır.

Fazla masraflı diye PKK terörüyle mücadeleden vaz mı geçtik ki 2012 Yılında yasasını dahi çıkardığımız İş sağlığı ve güvenliği yasasını bir türlü yürürlüğe koymaktan ve uygulamaktan imtina ediyoruz.

Bu dünya üzerinde çocuğumuzdan daha kıymetli hiçbir şeyin olduğuna inanmıyorum.

Yazıyorum Çünkü bu yazılarım neticesinde tek bir canın kurtulmasına vesile olabileceksem bana yeter.

İnşaattan düşüp ölmek kader değil cinayettir.

Sağ Kalın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.