Objektif Kriterler

Prof.Dr.N.Karaismailoğlu

Objektif kelimesi, hakikati, doğruyu oldugu gibi aksettiren anlamına gelir. Aynı şekilde, fotoğraf makinesinde de objektif denen bir kısım var. Ona bu ismin verilmesinin amacı da gördügü resimleri direkt olarak, ona birşey eklemeden gösterdiği içindir. Objektif davranış biçimi toplum için çok önemli ve gereklidir.
Ama maalesef doğu toplumlarında bu davranışı pek göremiyoruz. Gerçi batı toplumlarının hepsi objektif mi diye düşünürsek, tabi ki böyle bir iddiada bulunmak zor. Bu toplumlarda da yine fanatik bazı gruplar ve tipler subjektif, yani şahsın kendi duygularına bağlı, onun menfaatine uygun taraflı davranış biçimi sergileyebiliyor. Ama bunlar azınlıkta. Bu toplumlarda çoğunlukla objektif kriterler hakim. Toplumun gelişebilmesi ve çalışanın karşılığını alabilmesi için objektif kriterlerin kullanılması kesin gereklidir.
Ülkemizde bu subjektiflikten kurtulmak için bazı gayretler gösterilse de yetersiz. En basiti ramazan pidesi için fırına gidin, genellikle fırıncı: ´´sen erken geldin, pideyi sana vereyim´´ demez. Tanıdık bir yüz görünce hemen iyi pideyi ona gönderir. Yine aynı şekilde, tanıdık bir memur senin işini aradan halleder. Bir kuruma, bir kuruluşa girerken hemen baban, dayın devreye girer. Bu kişi o kurum için gerekli mi, o kuruma bir katkı sağlayacak mı, yetenekleri o iş için uygun mu, pek fazla dikkat eden olmaz. Eğer akraba bağı yoksa çoğu kez ideolojik görüşler araştırılır. Akrabaları, yakınları, yaşam biçimi, ilişki kurduğu gruplar araştırılır. Aslında önemli olan yetenekleri, çalışması, ahlakı en sona bırakılır. Bu davranışla o kurumun geleceği değil, yönetici kişi kendi geleceğini,şahsi menfaatini garanti altına almaya çalışır, yani subjektif davranır. Bir grup kendi grubunu, diğer grup kendi grubunu gözetmeye çalışır. Bu arada çalışkan, yetenekli, gelecek vaadeden kişiler harcanır, işe giremez; işe girse de çalışmanın karşılığını alamadığı için şevki, isteği kırılır. O da sistemin gidişine ayak uydurur. Ülkemizde taraflı hareket etmekten kurtulmadıkça tembelliğin, rüşvetin önüne geçilemez; dolayısıyla ülkemizin gelişmişlik ve kalite düzeyini arttıramayız. Bu nedenle bir an önce toplum olarak objektif kriterlerin kullanılması her vatanseverin amacı olmalıdır. Yoksa dibe düşüşün sonu yok. Bu gidişle bir sürü işsiz güçsüz, yeteneksiz kişi bir o şahsın arkasında, bir bu grubun arkasında; kah o şahsa kah o gruba; bir o partiye bir bu partiye yaslanıp durur. Çalışmadan, yorulmadan refah içinde geçinmenin yollarını arar. Bunun sonucunda da hergün medyadaki, kurumlardaki yolsuzluk, toplumdaki şiddet, çete haberlerinden kurtaramayız. Toplumdaki karmaşa, huzursuzluk ve kısır tartışmalar uzayıp gider. Yararlı gelişmelerin meydana gelmesine engel olur.

 


 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.