Muhteşem Gençlik

Reşit Öztürk

         Çok değerli okurlarım, saygıdeğer büyüklerim, değerli hanımefendiler beyefendiler, gözbebeğimiz sevgili gençler,

                    İnsanoğlu doğası gereği yanlış ve hata yapmaya müsait bir varlık olduğu için, hatasız kul aramak, beyhude bir çabadır. Ancak bu durum, aynı hataları devamlı yapmamızı mazur göstermez. Hata ve yanlıştan ders alarak, pişman olarak, mümkün olduğunca daha doğrusunu yapma gayreti içinde olursak, insanlar da bize karşı olumlu düşünceler besleyebilirler.

                    Bilim adamları der ki, tarih tekerrürden ibarettir. Bu söze birçok noktada katılmama rağmen, bunun dışında da gerçeklerin olduğu aşikardır. Örneğin, eskiden kan davaları, kız kaçırma, insanları diri diri toprağa gömme, daha olağan ve sık yaşanırken, bugün artık insanlarımızın birçoğu, bu gibi yanlış yollara tevessül etmemektedir.

                    Burada gelişmişliğin, bilgi ve görgünün artmasının da, olumlu yönde etkilerini görüyoruz. Artık birçok konuda yaşadığımız sıkıntıları, bugün daha az bir şekilde yaşıyoruz. Ben bugün ülkemizde yetişen gençlikten, beklentisi son derece yüksek olanlardan birisiyim. Mevcut insanımızın da gençlikle ilgili, anlayışlı hoşgörülü tutumu bunu doğrulamaktadır, teyit etmektedir. Artık kırk yaşın üstündeki insanların hatalı davranışlarını değil de, tecrübelerini, yaşamımıza entegre etmenin zamanı gelmiştir.

                    Su uyur, düşman uyumaz. Dost ve kardeş olmanın zamanıdır. İnsanımızı çeşitli yollarla birbirine düşürme girişimlerini, bu millet zor günler geçirerek görmüştür. Artık farklı düşüncelerdeki insanları, el ele, omuz omuza dolaşırken görmek, insanlar için özlem olmamalıdır. Yeryüzünde yaşayan insanların, hak ve adaletten ayrılmadığı sürece, paylaşamayacağı bir şey de yoktur, olamaz. Bu dünya, herkese yetecek ölçü ve güçtedir.

                    Ama birileri derse ki, sana bir pul, bana on pul, o zaman da şaire şunu söyletirsiniz. Allahın on pulunu bekleyedursun on kul, Birine tam dokuz, dokuzuna bir pul, Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa. Bunu yapmamak ve dedirtmemek lazım arkadaşlar. Yoksa insanlar bizlere nasıl gülerler, onu siz benden daha iyi biliyorsunuz.

                    Örneğin sabahın beşinde kalkıp da, ilçesindeki devlet hastanesinin göz doktoruna giden bir kardeşimiz, orada bana sıra gelene kadar, doktor öğlen paydosu verir de yarına kalırım diyerek, sıraya girmeden hastanedeki tanıdıklarına sırasını öne aldırarak, başkalarının hakkını hiçe sayarak işini halletmeye çalışan insanlara, ben insan belki diyebilirim ama  insanlıktan nasibini aldığı konusunda ciddi kaygılarımın olduğunu da söyleyebilirim.

                    Marketinin rafında son kullanma tarihi geçmiş veya kaçak bir ürünü bulunduran, vergisini vermeyen, askerden kaçan, aracına fazla yük ve yolcu alan, torpil rüşvet ve adam kayırma ile hayatı özdeşleşmiş olan herkesi ama herkesi, ben hiç sevmedim, şimdi de sevmiyorum, bundan sonra da sevmeyeceğim. Hakkına rıza göstermeyen, benden masal beklemesin, ben masal anlatmıyorum. Bu millet masal yaşamıyor. Bu millete güzel şeyler yapmak lazım, iyi işlerle örnek olmak lazım.

                    Yanlışa bulaşmış insanları, o çöplükten ve bataklıktan çıkarmak da temiz insanların işi ve insanlık görevidir, eğer bir beraber ve mutlu yaşamak ve yaşlanmak istiyorsak. Arkadaşlar, temizliğimize gölge düşürmeyeceğiz ama etrafımızı da temizlemekten geri durmayacağız. İyi insan, iyi vatandaş olmanın tüm espirisinin bu olduğuna inanıyorum.

                    Bir memlekette insanlar intihar ediyorsa, kadına işkence varsa, analar ağlıyorsa, babalar akla karayı seçmek zorunda bırakılıyorsa, çocuklar aç yatağa giriyorsa, bir anneye insanlar, hangi çocuğunu öldürelim? birini seç diyorsa,  insanlar korku kaygı ve haksızlık içinde yaşıyorsa, biraz düşünmek ve insanları bu konuda düşündürmek herhalde sorumluluğuz olmalı diye düşünüyor ve işte bunları dile getirmek, gündeme getirmek için yazıyorum. Yoksa kimseyi burada konu alarak basitleşmek, benim prensibim değildir. Her zaman için güzel olanı tavsiye etmek, en karlı iştir. Küçük şeylere tamah etmeden, sizlere layık olabiliyorsak ne mutlu bize, onun gayreti içinde, sürçü lisan ettiysek affola değerli arkadaşlar.

           

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.