Milletimizin bağrı yandı

düşen ateş şehitlerimizin acısıyla milletimizin de bağrını yakmıştır. Babalarının Türk bayraklarına sarılı tabutlarına koşan şehit çocuklarının gözyaşları teröristlerden ve siyasi destekçilerinden kan olup akmadıkça bu acı dinmeyecektir.''dedi.


Bu acı bilançonun ve daha önceki şehitlerimizin vebali sivil otoritenin ve askeri bürokrasinin omzundadır diyen Arslan, Bu güne kadar terörle mücadelede laf kalabalığından başka bir şey ortaya koyamayanlar ve her cenazede “terörle mücadelemiz aynı azim ve kararlılıkla sürecektir”, “Terörle mücadele uzun soluklu bir iştir, vatan sağ olsun” diyenler kafalarını eğmeli ve bir kez daha düşünmelidir. Vakit; kesin kararlı, tavizsiz, mutlak caydırıcı tavır alma vaktidir. Terörü besleyen ne kadar kuvvetli damar varsa kesip atılmalıdır. Terörün siyasi uzantıları hiçbir şekilde hiçbir alanda muhatap alınmamalı ve terör örgütü destekçiliğinden ötürü dokunulmazlıkları kaldırılmalıdır. Terör örgütünün siyasi uzantılarını muhatap alarak çözüm arayanlar, hadiseyi bir etnisite sorunu gibi yansıtanlar, nasıl bir gaflet içinde olduklarını artık anlamalı ve akıllarını başlarına almalıdır. DTP yöneticileri de yaptıklarının yanlarına kar kalmayacağını bilmelidir. Yıllardır dile getirdiğimiz idam cezası muhakkak getirilmeli ve uygulanmalıdır. Bu vesile ile terör örgütünü ve onun siyasi uzantısı olan DTP'yi bir kere daha nefretle lanetliyor, Şehitlerimize bir kere daha Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor; başta ailelerine, emniyet güçlerimize, Türk silahlı Kuvvetlerine ve büyük Türk milletine başsağlığı diliyoruz. Mekânları cennet ruhları şad olsun. Yaralı güvenlik güçlerimize de Cenab-ı Allah'tan acil şifalar diliyoruz.''diye konuştu.