MESLEK ETİĞİ

Şeyma Taş

Ülkemizde tartışılan konulardan biri de basın özgürlüğüdür. Genelde basın özgürlüğü tartışılırken özne iktidardır. Yani iktidarın bu özgürlüğü kısıtladığı öngörüleri üzerinden tartışma yapılır. Bu konuda haklılık payının var olduğu yadsınamaz. Ancak basın yoluyla mesleğinin vermiş olduğu yetkiyi kötüye kullananları da görmezden gelemeyiz. Basın özgürlüğünün bu yanını hiç dile getirmiyoruz.

Basın özgürlüğü sadece muhaliflere verilen hakların sınırlanması adı altında algılanmamalıdır. Basını araç olarak kullanıp her türlü hakkı kendinde bulan insanların vicdanına dokunmak istiyorum.

Ulusal ya da yerel basın fark etmeksizin bu durum yaşanmakta.

Basının kendini denetimi yolunda atılan adımlar genellikle “Basın Ahlakı” çerçevesinde ele alınır. Bu nedenle de özdenetim bir

yandan özgürlük diğer yandan ise ahlak çerçevesinde değerlendirilir.

Ahlak yönünün ağır basmadığını, özgürlüğün meslek etiği dışında gerçekleştiğini gördükçe korkuyorum!

Ham bilgiyi bizlere sunan bazı basın mensuplarının vicdansız davranışları beni insanlık adına ürkütüyor.

Haber spotlarını duvar yazısı gibi özensiz, düşüncesiz yazan, amacı karşı tarafı vahşetle ezmek olan gazetecilerin var olduğunu gördüğümde kapitalizmin gazetecilik mesleğinde ki sömürüsünün nasıl feci olduğunu anlıyorum. Ancak kimse düşünmüyor meslek etiğine sığmayan davranışlarda bulunan basın mensuplarına kim, hangi bedeli ödetiyor?

Hukuki açıdan değerlendirildiğinde denetimin statüye göre değiştiğini söylesem yeridir. Sıradan bir insanın açacağı bir davaya bakarsak sadece davayı açmak için gerekli olan maddiyat zaten geri adım attırıyor.

“Değmez” diyerek yok sayılıyor.

Ancak aynı durum mevki sahibi biri için söz konusu olduğunda maddi sıkıntı olmadığı gibi medya sımsıkı sahip çıkıyor. Hukuki açıdan bu konuda yoksunluğumuzun olduğu bir gerçektir.

Demem o ki gelişen teknoloji ile iletişimin kolay kılınması, mekanik ortamların çoğunluğu insanları da mekanikleştirip vicdansızlaştırıyor.

Argo basın dilinin “basın özgürlüğü” kalkanı ile korunmasına ve meslek etiğinin dışına çıkılmasına göz yuman basın kuruluşlarını ve hukuki çerçevede ilgili olan yetkilileri özeleştiriye davet ediyorum.

Son olarak meslek etiğinin en önemli özelliğini hatırlatmak isterim: Dünyanın neresinde olursa olsun, aynı meslekte çalışan bireylerin bu davranış kurallarına uygun davranmaları gereklidir.

“Güzel, güneşli günlere umutla..”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.