Prof. Dr.Ruşen Keleş, Atakum Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 1. Karadeniz Çevre Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada küresel ısınmanın doğal faktörlerden çok insan kaynaklı olduğunu belirterek ‘’İklim değişikliğinin nedeni insanların yaşam etkinlikleridir’’ dedi.
Kent Bilimci Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Ruşen Keleş,‘’Yerel Yönetimler ve Çevre’’ başlıklı sunumunda çalıştayın ‘’Karadeniz Yarına da Kalsın’’ sloganı ile yapılmasının son derece anlamlı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ruşen Keleş, Karadeniz’de yaşanan çevre kirlenmesinin doğal dengeyi de bozduğunu belirterek ‘’Ötrofikasyon, besin tuzları miktarındaki artış olarak adlandırılıyor. Karadeniz, fosfat içeren deterjanların ve nitrat içeren tarımsal gübrelerin fazla kullanılmasından kaynaklı birtakım sorunlarla karşı karşıya. Ötrofikasyona ek olarak kimyasal kirlenme, biyoçeşitlilik kaybı, kıyı erozyonu, mikrobiyal kirlenme de yaşanmaktadır. Halk sağlığı sorunları, doğal ve kültürel alanların tahrip edilmesi, işsizlik doğrudan veya dolaylı olarak turizm endüstrisini de çok yakından etkiliyor. 200’ den fazla balık ve 500’den fazla yumuşakça türünün yanı sıra birçok çiçekli deniz bitkileri kaybolmuş durumda. Her yıl yaklaşık 3 bin yunusun öldüğüne dair saptamalar var. ‘’ bilgilerini verdi.
ORMANLIK ALANLARI İMARA AÇAN ADIMLAR
Prof. Dr. Ruşen Keleş, Türkiye’de Cumhuriyet’in ilan edilmesinden itibaren çevrenin korunması için önemli kanunlar çıkarıldığına değinerek şöyle konuştu: ‘’1930 yılında çıkartılan 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda ve 2000’li yılların başlarına kadar yürürlükte kalan 1580 sayılı Belediye Kanununda çevrenin temiz tutulmasına ve kirlenmesinin önlenmesine ilişkin kurallar var.1982 Anayasası’nda kıyıların korunmasına ilişkin 43. madde ile toprağın ve tarımın korunmasına ilişkin 44. ve 45. maddeler yer almaktadır. Ayrıca tabii servetler ve kaynaklarının kullanılmasında kamu yararının ön planda tutulmasına ilişkin 168. madde ve ormanların korunması ile ilgili 169. madde de bulunuyor. Bunlar genel çerçevenin çizilmesine yardımcı olan kaynaklardır. Fakat biliyorsunuz ki anayasamızın ormanlarla ilgili maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle ilim ve fen bakımından orman vasfını kaybeden arazilerin Bakanlar Kurulu’nca yapılaşmaya açılmasını kolaylaştıran adımlar atıldı.’’
KÜRESEL ISINMA ARTIYOR
Dünyanın ciddi bir küresel ısınma tehditi altında olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ruşen Keleş, ‘’Yeryüzünü ve ekosistemi uzun yıllardır etkisi altına alan küresel bir ısınma karşı karşıya bulunuyoruz. İklim değişikliği, insanların evsel ve işleyimsel yani sınai
gereksinimlerini karşılayabilmek için kullandıkları yakıtların türüne bağlı olarak fosil yakıtlarını kast ediyoruz ortaya çıkan küresel ısınmanın doğal sonucu dört mevsim arasındaki belirgin sınır çizgilerinin iç içe girmesidir. Eskiden sonbahar biter, kış başlardı; ilkbahar biter yaz başlardı. Hangi mevsimin ne zaman biteceğini öbürünün ne zaman başlayacağını aşağı yukarı yaşar ve kestirebilirdik. Bu imkan kalmadı. Bir değerli yazar arkadaşımız makalelerinin birinde ‘Vivaldi bugün yaşasaydı Dört Mevsim şaheserini yeniden ortaya koymayı başaramazdı’ diyor. Haklı olarak iklim değişikliğine dikkat çekiyor. Yeryüzünün ortalama sıcaklığı 10 bin yıl boyunca sadece 14 santigrat derece olarak kaldığı halde son 20-25 yıl içinde çok hızlı bir değişime uğramış. Bunun da nedeni doğal faktörlerden çok insanın yaşam etkinlikleridir.’’ ifadelerine yer verdi.
Ali CİVELEK