KONGRE SÜRECİNDEKİ....

Adnan Bahadır

 

KONGRE SÜRECİNDEKİ PARTİLERDE HEYECAN DORUKTA

Mayıs- Haziran ayları nın iktidar, anamuhalefet ve muhalefet partileri için hareketli günlere gebe olduğunu daha önceki yazılarımda yazmıştım. Ak Parti demokrat değil diye eleştirenler seçime bir hafta kalana kadar aday çıkaramadılar. MHP'de Şaban Kılıç ve ekibine, Devlet Bahçeli'yi sevmiyorlar veya dinlemiyorlar diyenler bizzat Devlet Bahçeli'nin verdiği talimatı uygulamayıp kongreye itiraz ettiler. Ak Parti'de ise üç aday yarışa girmiş gözüküyor.

Bu süreçte MHP'de beklenmeyen bazı gelişmeler oldu. Şaban Kılıç'ın seçimi kazanacağını beklemeyen İbrahim Özyer, Av. Recep Güleroğlu'na destek vermiş olmasına rağmen seçimi kaybedince MHP'de dengeler değişti. Yaklaşık on beş yıldan beri adeta MHP'nin Samsun'daki tek belirleyicisi durumunda olan İbrahim Özyer hiç beklemediği bir yenilgiyi kolay kolay hazmedemeyeceği bir gerçek. İddialara göre önce kendisinin Recep Güleroğlu'na kongreye itiraz etmesi yönünde baskı yaptığı, bunun üzerine Güleroğlu'nun itiraz ettiği, ardından olayın Genel Başkan'a aksetmesi neticesi Genel Başkan yardımcısının itiraz dilekçesini alması için Recep Güleroğlu'nu arayacağını öğrenip Recep Güleroğlu'nu aradığı ve telefonlara bakmaması yönünde telkinde bulunduğu, bunun üzerine Recep Güleroğlu'nun telefonlarını kapattığı ve itiraz dilekçesini geri almadığı iddia edilmekte.

Genel Merkez'in itiraz dilekçesinin geriye alınması konusundaki, ısrarı sonucu İbrahim Özyer'in Recep Güleroğlu'na itiraz dilekçesini geri almasını söylediği, Recep Güleroğlu'nun ise kabul etmediği, bu nedenle de aralarının açıldığı söylenmekte. Olayın MHP Genel Merkezine ve Devlet Bahçeli'ye intikalinden sonra Şaban Kılıç'ın MHP Genel merkezine çağrıldığı, kongrenin iptal edilmesi halinde Genel Merkezin kendisini tekrar atayacağını söylediği, ancak bu arada İl seçim kurulu ilçe Başkanlıklarına yazı yazarak 72 delegenin üye olup olmadığını sorguladığı, sürecin bu suretle biraz rahatladığı söylenmekte. Kanaatimce her halü karda bu konunun üzerine gitmek hem partiye, hem de itiraz edenlere zarar verecek gibi gözüküyor.

CHP'ye gelince Mehmet Atalay ile Kemal Zeybek yarışıyor, Haluk Koç ve ekibi Mehmet Atalay'a destek verirken, Suat Binici ve ekibi Kemal Zeybek'e destek verdikleri iddia edilmekte. Basın toplantılarına bakıldığında durumun bu doğrultuda olduğu ortaya çıkıyor. Haluk Koç hoca sevdiğim bir insan ancak birlikte hareket ettiği kişilerin bir kısmı ona hiç yakışmıyor, o nedenle gönlüm Kemal Zeybek'in kazanmasını istiyor. Ne demek istediğimizi adayların basın toplantılarında yanlarında bulunanlara baktığınızda rahatlıkla anlayacağınızı düşünüyorum.

Ak Parti'ye gelince Osman Çetinkaya'ya karşı İshak Taşçı ve Mustafa Acar aday olmuş durumdalar, ilerleyen dönemlerde İshak Taşçı ile Mustafa Acar birleşebilir ancak çok şansları olmadığı kanaatindeyim, Ak Parti delege yapısını az, çok bildiğimden bu konuda ipi Osman Çetinkaya'nın göğüsleyeceğinden şüphem yok. Ancak kendisi ciddi hata yapar veya listesine çok yanlış isimler koyarsa ona bir şey diyemem. Siyaset zor iştir, Demirel'in dediği gibi siyasette 24 saat fazla bir süredir, bakmışsınız ki son 24 saatte olağanüstü bir olay oldu, o zaman her şey yeniden değerlendirmeye tabi tutulmak zorunda kalır.

Siyasi partilerin bu dönem kongreleri çok önem arz ettiği bir gerçek. Çünkü önümüzdeki yerel ve Genel seçimlerde seçilecek teşkilatların önemi çok büyük, o nedenle herkes kendisine yakın isimleri listelere koymaya çalışmakta, bakalım kimler listelere girecek. Umarım siyaseti menfaati için yapan üç kağıtçı, çete bozuntuları bu partilerden temizlenir de temiz insanlar yönetimlere girer. Aksi halde vay geldi şehrimizin başına. Bazı adayların yanlarında dolaşan insanları görünce içim burkuluyor, işini gücünü kaybetmiş, üç kağıtçı, siyaseti para için yapmak istedikleri ortada olan insanlardan partileri kurtarmak zorundayız.

Hangi siyasi partiye inanırsak inananlım, hangi adaya destek verirsek verelim dürüst, ilkeli, siyaseti hizmet etmek için yapanların önünü açmak zorundayız. Bu tür insanlar siyasete talip olmazlar, kıyıda, köşede kalırlar ama onları bulmak vatandaşlık namına bizim en önemli görevimiz olduğunu da unutmamalıyız. Bugünlük de bu kadar yeter kalın sağlıcakla


Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.