Dünyada buğday ekim alanlarının hemen hemen hepsinde görülebilen bu hastalık nedeniyle yüzde 10 ile yüzde 40 arasında ürün kayıpları oluşabildiğini söyleyen İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Mevsim ve münavebe sistemi hastalığın çoğalması için uygun şartlara sahipse ürün kaybı yüzde 50 veya daha fazla bile olabilmektedir. Hububatta kök ve kökboğazı çürüklüğüne neden olan etmenlerin başında Fusariumculmorum, Gaumannomyces graminis, Bipolaris sorokiniana, Rhizoctonia cerealis gelmektedir. Diğer Fusarium türlerinden bazıları da hastalık şiddetini artırır. Toprakta bitki artıkları üzerinde iki yıldan fazla canlı kalabilirler. Bitki artıklarının toprak yüzeyinde bekletilmesi durumunda canlılıklarını sürdürürler. Bu hastalık etmenlerinin tümü toprak kökenli olup tohumla da taşınabilmektedir” dedi.
HASTALIKLI BİTKİLERİN BAŞAKLARI BÜKÜLÜR
Bitkilerin alt yaprak kınlarında sap ve boğumda bal rengi bir görünüm olduğunu bazı dönemlerde bitki gelişme döneminin ortasında bitkiler ve kardeşlerinde veya fide döneminde sararma ve ölüm meydana geldiğini belirten Sağlam, “Hastalıklı bitkilerin başakları bükülür bazı başaklarda tane oluşmaz. Bitkilerde tüm gelişme dönemlerinde ve tüm organlarda hastalık meydana getirmektedir. Bu nedenlerle tane ölümleri, fide yanıklığı, kök ve kök boğazı çürüklüğü; yapraklarda noktalar halinde nekrotik lekeler; başakta kavuz ve tane yanıklığı, embriyo kararmasına ait belirtiler meydana getirmektedir. Hastalık kök ve kök boğazında meydana getirdiği lekeler koyu veya soluk kahverengi görünümündedir. Bitkilerin kök kısmı daha kısa olur ve kökleri kahverengi bir görünüm alır. Hasat döneminde ise boş başaklar ve cılız, buruşuk tanelerin oluştuğu başaklar göze çarpar” diye konuştu.
EKİMİN TOPRAK TAVINDAYKEN YAPILMASI HASTALIĞA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLERDENDİR
Kök ve kökboğazı hastalığına neden olan etmenlere değinen Sağlam, “Topraktaki yeşil bitkiler ve bitki artıkları üzerinde uzun süre canlılığını sürdürebilmektedir. Bu nedenle ekimden önce topraktaki bitki artıklarının yok edilmesi için toprak işlemesi ya da herbisit uygulaması yapılması önemlidir. İyi bir toprak işlemesinin yanı sıra ekimin toprak tavındayken yapılması ve ekim derinliğinin doğru ayarlanması da hastalığa karşı alınabilecek önlemlerdendir. Hastalığın yoğun olduğu alanlarda ise hastalığa neden olan etmenlerin konukçusu olmayan bitkilerin yetiştirilmesi gerekmektedir. Dayanıklı çeşit kullanımı ve hastalığa duyarlı olan erkenci çeşitlerin ekiminden kaçınmak da alınabilecek kültürel tedbirler arasında yer almaktadır. Diğer yandan dengeli bir bitki besleme programı izlenmesi ve iz element eksikliklerinin giderilmesi de bitkilerde dayanıklılığın teşvik edilmesi açısından oldukça önemlidir. Havaların ısınması ile birlikte diğer hastalık etmenleri olan pas hastalıkları,külleme ve septoria yaprak lekesi gibi hastalıklarda görülmeye başlanacağından üreticilerimizin ilaçlama için hububat ekili alanlarda iyi gözlem yapması, eğer ilaçlama yapılacaksa yukarıda belirtilen tüm hastalıklara ruhsatlı olan ortak ilaçları seçmeleri özellikle önem arz etmektedir. Teknik bilgi desteği, kullanılacak ilaçlar ve dozları için İl ve İlçe Müdürlüklerimize başvurarak daha detaylı bilgi alabilirler” dedi.(DHA)