Alaçam İlçesinin Vicikler köyünün Kayacık ( Keçeciler) mahallesindendi.
Onu ilk tanıdığımda, Vicikler köyü İlkokul I.sınıfa gidiyordum ve kar yağdığı zamanlar kendi köyüme gidemez onlarda kalırdım.
İki ablam da ( Fatma ve Saliha) Hasan emminin gelinleriydi
Kışın odasından çıkmaz, sobası sürekli yanar, mahalleden iki üç tane de lafçı bulunurdu yanında, her yıl bu kış öleceğim galiba derdi.
Eyüp"ün İbrahim, Veli dayı, Mustafa ve Eşref emmiler sanki abonesiydiler
O, ahşap odada sarma sigaralar yakılır sohbet koyulaşırdı.
Sohbet konuları ise; koyunlar, kuzular, evlatlar ve torunlar olurdu
Soyadı kanunu çıkınca, üç kardeş de ayrı soyadı almışlar, Hasan emmi ATASOY, Zeynel agası AYDIN, Ahmet agası da YAMAN
Birçok özelliği vardı Hasan ATASOY emminin; namaz kıldıracak kadar dini bilgilere sahipti, çocuk olduğum halde büyük adammışım gibi benimle konuşur ve sözlerimi hep ciddiye alırdı ya da bana öyle gelirdi
Yıllarca köyüme her gidişimde, mutlaka 4 km ötedeki Hasan emmiye de uğradım.
Her gittiğimde sanki öz oğlu gelmiş gibi karşılar, candan sevinir, evinden misafir eksik olmazdı.
Hasan emmi Osmanlının son örneklerindendi galiba!
1328 (1912) doğumluydu.
Babası; Türkmen ve Yörük olan Göncü oğullarından Molla Zeynel oğlu Hasan Çavuş, Balkan"a gittikten 20 gün sonra doğmuş ve babasının adını vermişler
Hep tanımadığı ve adını taşıdığı babasını anar dururdu
Balkan savaşına çağrılınca, sürmekte olduğu tarlasını bile yarım bırakıp cepheye koşar babası. Balkanlarda, Makedonya"da savaşır, meşhur Edirne müdafaasında bulunur.
Arkadaşları en son onu yaralı olarak bırakırlar geri çekilirken, beni bırakmayın der ama bozulan cephe de can pazarı kurulmuştur koca Hasan Çavuştan bir daha haber alınmaz, ta ki 83 yıl geçip1995 yılına kadar
İstanbul I. Ordu Komutanlığı Hasan Çavuş"un madalya ve beratını gönderir Alaçam"a ve Hasan Emmiye gel babanın madalyasını al derler
Resmi işlemler devam ederken madalyayı alamadan vefat eder Hasan emmi
Babasını hayal ederek, nerede kaldı acep diyerek
Biz yine dönelim1911-1912"lerin Vicikler köyüne, Hasan emminin çocukluğuna, yetim kalışına
Anası Kezban; üç küçük oğlu ( Zeynel, Ahmet, Hasan) ve bir kızıyla ( Hanım) kalıverir kocası Göncü oğullarından Molla Zeynel oğlu Hasan Çavuş savaşa gidince
İşte bu yeni doğan yetim çocuğa, benim Hasan emmi diye sevdiğim, andığım Koca Osmanlıya Kezbanın Hasan derlerdi, annesi büyüttüğü için
Beni her gördüğünde, Balkan savaşını anlattırır ve ah bir Bulgar elime geçse de dişlerimle parçalasam derdi
Babasını Bulgarların şehit ettiğini sanıyordu, bu yüzden kinliydi onlara
Ben: Hasan emmi baban belki de, başka cepheye gitmiştir deyince uzaklara dalar saysana oğlum kaç cephede oldu savaşlar der, bende sayar dururdum
Çanakkale"yi, Galiçya"yı, Çatalca"yı, Kanal"ı, Kutülamare"yi, Kars ve Batum cephelerini
İçerdeki çeteleri de sayardım ama Hasan emmi, benim babam Balkan"a Bulgar"a gitmiş der ve öyle de inanırdı.
Bu doğru his içine nasıl doğmuştu hâlâ hayret ederim!
Ben torunlarını okutmak için alıp götürdükçe sevinir, bazen de kızardı köyde kimse kalmayacak diye!
Bu yüzden olacak birkaç torununu okutmak istemedi, bunlar bari köyümü beklesinler demişti.
Ama hayat işte!
Okumayanlarda terk etmek zorunda kaldı; Göncü oğlu Hasan Çavuş"un, Kezban ninenin ve Hasan emminin yüz yıldır beklediği toprakları
İstanbul ve Bursa"ya göçtü gitti torunları.
1995 yılın da babasının madalya ve beratını alamadan, geride, yaşlı bir eş ( Hüsniye yenge), 4 oğul ( Sami, Sadık, Ali ve Selami), 2 kız evlat ( Kezban ve Fatma) ile 30"dan fazla torun bırakarak babasının yanına gitti Hasan emmi
İnanıyorum ki; babası Hasan Çavuş"un ruhu, hiç görmediği oğlu Hasan"ı karşılamıştır âlemi Berzah"ta ve babasına çocuk gibi sarılmıştır koca Hasan emmi!
Her ne kadar mezarı babasının toprağında Vicikler"de kalsa da
Bizim görevimiz de onları tarihe kaydetmek, Fatihalar okumak olsun
Koca Osmanlı Hasan emminin, şehit babasının, Kezban ninenin, agalarının ve tüm şühedanın ruhlarına
Nur içinde yat Hasan emmi.
Eğer babanı, ömrünce andığın ve bizlere de ezberlettiğin Balkan şehidi Göncü oğlu Hasan Çavuşu görürsen bizden de selam söyle onları hiç unutmadık ve unutturmayacağız da