KOBANİ KÜÇÜK OLAY DEĞİL

Salih Parlak

KOBANİ KÜÇÜK OLAY DEĞİL

Türkiye üzerinde uluslararası oyunlar oynanıyor. Yerel siyasi muhalefet ve uluslararası sivil toplum örgütleri taşeronluk yapıyor. Siyasi partiler, medyatik güçler çalışıyor ve Türkiye’nin yükselen gücünü kırmakta işbirliği yapıyorlar.

Hrant Dink cinayeti… Danıştay Başkanı cinayeti vd önceki alışkınlıkların devamıydı.

Ogün Samast Yasin Hayal için şimdi diyor ki; “Ben, olay tarihinde 16 yaşında suça sürüklenen bir çocuk olarak bu olaya sürüklendim. Yaşamımın en güzel çağlarını benden çaldılar. Benden yıllarımı çalan kim varsa ortaya çıkarılmasını istiyorum".

Danıştay Başkanı Özbilgin öldürülmüştü. Neler söylendi neler… Hedefte Tayyip Erdoğan ve iktidarı vardı. Dönemin Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer, hükmünü vermişti: "Danıştay'a yapılan bu saldırı aslında laik Cumhuriyet'e yapılan bir saldırıdır." Onu CHP lideri Deniz Baykal izledi: "Siyasete kan bulaşmıştır."

Cenaze törenlerinde 'Türkiye laiktir, laik kalacak', 'Mollalar İran'a', 'Hükümet istifa' ve 'Başbakan katil' gibi sloganlar atıldı. Hedefte Tayyip Erdoğan vardı. Saldırı amacına ulaşmıştı. Tepkiler en sert şekilde sergileniyordu. Bazı sivil toplum örgütleri ve gazeteler de gerginliğin tırmanmasında etkili oldu. 'Laikliğe kurşun' manşetleri atıldı, muhafazakâr kesimler hedef gösterildi.

Olaylar birbirini izledi. Gezi Parkı olaylarına gelindi. Yine hedefte Tayyip Erdoğan ve iktidarı vardı. Apartman pencerelerinden tencere-tava kapaklarıyla: “Laiklik elden gidiyor” denmekteydi.

Ama asıl hedef, üçüncü köprü yapılmasın. Üçüncü havaalanı inşaatı durdurulsun diyorlardı.

L7-25 Aralık operasyonlarında yolsuzluk teması işlendi. Gerçekten İçişleri Bakanı ve Sanayi ve Ticaret Bakanı yakalandı. İran petrollerinden büyük para götürdüler; yakalandılar. Ama hedefte yine Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan vardı. Bilmiyorum bu pastadan onların payına düşen oldu mu? Ama savcılık soruşturma yöntemi teamüllere uymadığı sonradan tespit edildi. Bilal Erdoğan’ın gençlik eğitim vakıfları çalışmaları olduğunu duymaktayız.

Türkiye, artık şu anda hızla Osmanlı’nın heybetini yaklamak üzere yoğun faaliyetlerde bulunmaktadır. İşte Amerika ve Müttefiklerini bu çalışmalar rahatsız etmektedir. IŞİD’i kendileri icat etti. Irak’ta Maliki iktidarını devirdiler ve daha uyumlu bir Iraklıyı iktidara getirdiler. Şu anda Irak’ta Türkiye hükümetiyle sıcak ilişkiler içinde bir hükümetleri var.

IŞİD Suriye’yi de Selefileştireceklerdi ama Amerika müsaade etmedi. IŞİD’i bahane ederek Suriye Kürtlerini Amerika silahlandırdı. Ne kadar Türkmen varsa Suriye Kürtleri onları Türkiye’ye sığındırdı.  Ayn el Arap adıyla anılan ve şimdi adını Kobani biçiminde değiştiren Amerika, IŞİD’i de Kobani’ye gönderdi ve ne kadar Kürt halkı varsa 300. 000  Kürt’ü Türkiye’ye sığındırdı. Tamamen viraneye döndürülen Kobani şu anda bomboş.

Bizim Kürtler horon horon Türkiye’yi kevgire çevirdi ve sözde bayram ettiler. Güya çok büyük iş başarmışlar gibi! Oysa ne yaptıysa Amerika yaptı. Silahı o verdi. IŞİD eşkıyasının hedeflerine ve cephaneliklerine o bombalar yağdırdı ve yağdırıyor. Niçin yağdırıyor? Kürtleri çok mu seviyor? Hayır efendim! Onun bütün derdi Türkiye’dir.

Suriye Kürtlerine verdiği ağır silahları Türkiye’ye çevirecek ve Türkiye’yi uslandıracak. 800 km’lik sınırımız boyunca bize PKK’yı ve PYD’yi saldırtacak. Ama inanıyorum ki Rabbim buna asla müsaade etmeyecek. Silahları yine Amerika’ya çevirtecektir.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.