KİMİ ÖRNEK ALACAĞIZ

Adem Alan

Tarihi dizilerden öğrenen günümüz insanlarının çoğu sanır ki, Göktürkler, Gazneliler, Karahanlılar, Harezmşahlar, Emevi, Abbasi, Endülüs, Selçuklu, Osmanlı Devletleri çöktü ve yok oldu gitti…Bir çok tarihçimiz de kitaplarında benzer hataları tekrar edip dururlar.

Doğrusu şudur:

Çöken, yok olup giden, devletler değil  hanedanlardır.
Yukarıda özetle saydıklarımın tamamı, kendi adlarıyla anılan hanedanlardır.
Selçuklu hanedanı yıkılınca yerine kurulan bir çok beyliklerden Osmanlı Hanedanı yeniden bir Devlet çıkarmış 622 yıl devam etmiştir.

Osmanlı hanedanı yıkılınca yerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur.
Yüzden fazla devlet kurduğumuz tarihimizde, hanedan adıyla değil de, Milletinin adıyla anılan devlet ismi; Göktürkler ve Türkiye Cumhuriyetidir.

Osmanlı Devletinin resmi adı aslında, “Devleti Aliyye” ( Yüce, Büyük Devlet)dir, Osmanlı Devleti veya İmparatorluğu değildir. Avrupalı tarihçiler hanedan adıyla anmışlar, bizimkiler de aynen taklid etmişler gibidir!

Selçuklu ve Osmanlı hanedanları dizilerdeki gibi sadece, Moğol, Haçlı, İngiliz, Rus v.b. dış baskılarla yıkılmamıştır.
Kendi içlerindeki entrikalar, ihanetler veya mevkii, makam hırsları, ideallerin ( ÜLKÜ, İNANÇ gibi) kaybolması sonucu, dış baskılarında son darbesiyle yıkılıp tarihteki yerlerini almışlardır.
Unutmayalım ki, yukarıda saydığımız devletler veya hanedanlar, Milletlerine; öyle büyük ülküler, inançlar aşılayıp, öyle idealler, hedefler göstermişlerdir ki kendilerinden sonra gelen devlet veya hanedanlar; büyük mücadeleler ve fasılalar sonunda daima öncekinden daha güçlü devletler kurmuşlardır…

Tarihi iyi inceleyip, anlamaya çalıştığımızda görünen gerçek şudur:İnancını, ülküsünü, hedeflerini ve ideallerini kaybetmeyen milletler; yönetenler değişse de, yıkılsa da, eskisinden daha güçlü olarak tarih sahnesine yine dönüyorlar…
Bu manevi değerlerini kaybedenler ise; taparcasına sevdikleri hanedanlar veya yöneticilerle beraber yok olup gidiyorlar…

Bizim inancımız, ülkümüz, ideallerimiz; hanedan veya kişilere bağlı olmamalıdır.
Yakın tarihimize baktığımızda da bazı gerçekleri çok iyi görürüz.

Ölen liderler, önderler, üstadlarla beraber varlık sebebini özdeşleştirenler; günümüzde kadükleşmiş, körelmiş neredeyse birbirlerini yiyecek hale gelmişlerdir.
Tarihte iz bırakmış büyük önderlerin, liderlerin kendi şahıslarını değil de, mesajını rehber edinmiş, milletler, topluluklar veya kitleler ise yaşamaya, örnek alınmaya devam etmektedirler…

O halde kişileri değil de getirdiği, verdiği mesajını örnek alalım.
 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.