Miraç Öztürk
Kentsel sorunlarda artışın meydana geldiğini ifade eden Cilasun, şöyle konuştu: "Sağlıklı bir ortamda yaşamak, temel insan hakkıdır. Ancak bu hak, plansız gelişmiş ve yanlış yönetilen kentsel alanlarda tehdit altında bulunmaktadır. Sağlıklı kent, kentte yaşayan insanların fiziksel, toplumsal ve çevresel konularda eşit hak ve özgürlüklere sahip olmasını sağlamak durumundadır. Oysa, ülkemizde, yasalardaki boşluklar, kurumsal yapıdaki yetersizlikler, kurumlar arasındaki yetki karmaşası ve rant kaygıları gibi nedenlerle kentlerimizin planlamasında ve yönetiminde pek çok aksaklıklar ortaya çıkmakta ve bu durum, kentlerimizi yaşanamaz bir duruma getirmektedir. Kentlerimizde altyapı ve kentsel donanım, çağdaş düzeyin çok gerisinde bulunmaktadır"
KENTLERDE İŞSİZLİK ARTIYOR
Kentlerde yoksulluz ve işsizliğin de önemli bir sorun olduğunun altını çizen Cilasun, "Yoksulluk ve işsizlik kentlerimizin bir başka sorunudur. Bu alanda asıl sorumluluğu taşıyan merkezi yönetimin yetersiz kalması nedeniyle insanlar gittikçe artan ölçülerde bu sorunlarının da belediyelerce çözümünü talep etmektedir. Ancak yoksulluğun çözümüne yönelik sistemli bir yaklaşımın sergilenebildiğini söylemek olanaklı değildir. Günümüzde kimi belediyeler yoksulları rencide etmekten hiçbir rahatsızlık duymadan çeşitli yardım kampanyaları düzenlemekte ve buradan siyasi getiri beklemektedir" dedi.