KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET

Semiha Sandıkçı

Hayatımızda çocukluğumuzdan itibaren oluşan duygu örüntüleri vardır. Bu duygular kimi zaman olumlu, kimi zaman olumsuz oluşmuş  inançlardır. Bu inançlar hayatımızı  yönlendirir. Büyürken  yaşadığımız olaylar,toplum ve ailemiz bu inançların  temelini oluşturur,büyürken  de yenileri eklenir ,eskileri değişir ve ya yok olur.Bazılarının değişmesi zordur,yalnış  da olsa onlar bizi biz yapan şeylerdir. 

Bizim kendimiz ve başkanlarının  üzerindeki etkimiz tahminimizden daha fazladır.İnançlar  onlara yüklendiğimiz anlamlarla değer bulur ve bizim onun hakkındaki duygu ve düşüncemiz ne kadar güçlüyse, o kadar gerçekleşmesi mümkün olur.Başaracağına inanan insan başarır, başarısız  olacağına  inan insan başarısız  olur.Kendimizi ve becerilerimizi olumlu etkileme gücüne sahibiz,tabi ki tam tersine de.Bilinçaltı söylenene inanır. Kendinize ne söylerseniz  o olursunuz.

Güçlü sağlıklı bir demiryolu işçisi, arkadaşlarının paydos ettiği  bir saatte tamir için soğutucu  vagonun içine  girer.Yanlışlıkla kapısını  kapatır  ve içeride kilitli kalır. Panik içinde  bağırır, vagonu tekmeler fakat sesini duyuramaz.Burada  donarak öleceğini  düşünür ve buna öyle  inanir ki eşine bir not yazar:"Çok soğuk, bedenim hissizlesmeye başladı. Bir uyusam!Bunlar benim son sözlerim  olabilir",diye.Ertesi gün soğutucu  vagonu açan  işçiler, arkadaşlarının cansız bedenini bulurlar.Otopsi sonucu donarak öldüğü  anlaşılır. Oysa bu çok  şaşırtıcıydı, çünkü  vagon içi  sıcaklığı onsekiz derceydi,içerisi  bol hava alıyordu ve mevsimlerden yazdı. O işçi  donarak öleceğine öyle  kendini inandırmıştı ki,bütün  bedeni de buna inandı.

Kendini gerçekleştiren kehanet olması  düşünülen  bir durumun ya da eylemin gerçekliğe  dönüşmesidir.Arkadaşlarıyla keyifli bir sohbette olan anne"Çok güldüm, başıma kötü bir şey gelecek" der.Çocuğu parkta oynarken düşer, bacağı  sıyrılır, "Ben demiştim bak",der.Oysa çocukların sıkça  başına  gelen bir durumdur  bu,"mutlu keyifli bir an mutlaka felaketle sonuçlanır",  düşüncesinin  sonucu değildir.Bu inançlarımızın çevremizdeki insanların üzerinde de etkileri vardır. Bir insana ufacık  bir ,iki hatasında "sen sakarsın"diye etiketlendirmek,o insanı  da olumsuz etkiler ve "aman bu bardağı kırmayayım" diye,eli titreyerek bardağı tedirginlikle tutar ve bardağı  düşürür, "doğru söylüyor, sakarım ben"inancına  sahip olur.Büyükler  der ya;"Bir insana kırık gün  deli dersen deli olur",o hesap.

Diyelim yolda giderken bir tanıdığınızı yanında biriyle yürürken gördünüz ,fakat o sizi görmedi, yoluna devam etti."Bak beni görmemezlikten  geldi","Daha da konuşmam, yüzüne  bakmam,"Tabi başka bir arkadaş bulmuş beni görmüyor ."diye düşünüp o insanla aranıza mesafe koydunuz ya da görüşmeyi kesdiniz,güzel bir arkadaşlığı bozdunuz.Belki de o arkadaşıyla  önemli  birşey  konuşuyordu ve gerçekten  sizi farketmedi.Nasıl  bakarsa insan öyle  görürmüş.İnsanın nasıl göreceğini  benlik değeri  belirler.Olumlu benlik değerine  sahip olan birey bardağın  dolu tarafını, olumsuz benlik değerine  sahip birey bardağın  boş  tarafını  görür. 

Olumsuz bir düşünce ve söylemi olumlu bir şekilde tanımlayıp, dönüştürmemiz için uygun ifadeler kullanmak ve bunlara inanmak gerekir."Kesinlikle,asla,hayatta,her zaman böyle ",gibi olumsuz,genel ifadeler kullanmamalı.Ya da"Benim şansım yok","Zaten hep beni bulur","Ben bunu hayatta yapamam".Bu gibi ifadeler insanı  olduğu  yerde sabitleyip,gelişimini  engeller,cesaretini kırar. Kendimizden ve becerilerimizden beklentimizin pozitif  yönde olası, hayatımızı  da pozitif yönde  etkiler.Madem beklentilerimiz ve inançlarımız davranışlarımızı,dolayısıyla  hayatımızı etkiliyor,o halde beklentilerimiz ve davranışlarımız olumlu yönde  olmalı. 

Bir şey ne kadar çok  istenirse ,yalnızca  istemekle kalmayıp  onun için  uğraş  verilirse,o şeyi kendimize o denli yaklaştırırız.İnanmak başarmanın yarısıydı madem geri kalanı bunun için  çaba sarfetmek olmalı.O güzellikler için inanıp, kehaneti bu yönde gerçekleştirebiliriz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.