İŞİNİ EN GÜZEL BİÇİMDE YAPMAK

Sami Kesmen

 

Kehf suresi 30.ayette Yüce Allah; “İman eden ve salih amel işleyenlere gelince, şüphesiz biz işi en güzel biçimde yapanın ecrini zayi etmeyiz” buyurmaktadır. İnsanın asli görevlerin başında, iman edip salih amel işlemek, çalışmak, üretmek, yer yüzünü inşa ve imar etmek, insanlara hakkı ve sabrı tavsiye etmek gelir.

İnsan yer yüzünün halifesi olarak yaratılmış, yerde ve gökte bulunan tüm canlılar insanların hizmetine sunulmuştur. Hem kendisine hizmet edenlere karşı sorumluluklarını yerine getirmek, hem de bu hizmetleri kendisine ikram eden Rabbına karşı kulluk etmek amacıyla insan her işini en güzel biçimde yapmak durumundadır.

“Rahmanın yarattığında hiçbir uyumsuzluk göremezsin, Çünkü O Yarattığı her şeyi en güzel bir biçimde yaratmıştır” buyuran Yüce Mevla, halife olarak yarattığı insanın da en güzel bir şekilde sorumluluklarını yerine getirmesini istemektedir. Görevini en güzel bir şekilde yerine getirenin ecrini Allah zayi etmez. Doğru ve güzel yapılan her iş mutlaka karşılık bulur ve görür.

İman, güzel iş yapmanın ve sorumlulukları yerine getirmenin ilk kuralıdır. Amellerin karşılık bulması ve dünya-ahiret açısından bir anlam ifade etmesi, o ameli yapanın imanıyla doğrudan ilgili ve orantılıdır. İman olmadan yapılan hiçbir amelin anlamı yoktur. Bir amelin salih olabilmesi için iman şarttır. İman sahibi kimselerin yaptığı salih ameller de kişinin iyi insan olmasını ve Rabbının karşısında değer bulmasını sağlamaktadır.

Tövbe suresi 16.ayette ; müminlerin zorluğu, yokluğu, yorgunluğu, yoğunluğu, açlığı, tokluğu, her bir durumlarının  salih amel olarak telaki edildiği bildirilmekte ve bu fiillerinin mutlaka ecre dönüşeceği hatırlatılmaktadır. Allah yolunda tahammülü gerektirecek her bir durum salih ameldir. Israrla salih amel yapılmasını hatırlatan Yüce Allah Kur’anda ellibir yerde iman ile salih ameli birlikte zikretmiştir.

Salih amel; hem insanların ve canlıların menfaatine olacak eylemdir hem de bu eylemlerin iyi, güzel, kaliteli ve sağlam yapılmasıdır. Bir işi ve görevi yaparken, Allahın kendisini gördüğünü ve bu işten razı olduğunu düşünerek çalışmak esastır. Allahın insana sunmuş olduğu ikramın karşılığı, salih amel olarak insanın da diğer insanlara iyilik yapmasıdır. Kur’anın bir çok yerinde Allahın ikram ettiği gibi insanın da insanlara iyilik yapması hatırlatılmış, hatta emredilmiştir.

Yapılan iş ve işlemlerin en iyi bir şekilde yapılması da ameli salihtir. “Allah yaptığı işi en güzel bir biçimde tamamlayanı sever” buyuran Peygamberimiz, işin ve görevin mükemmel yapılmasını tavsiye ederek, bunun bir mümin duyarlılığı olduğunu hatırlatmıştır. Müslüman olmak bir markadır. Bunun gerekliliği kalibreli insanlık, kaliteli iş yapmak ve sorumluluk bilincine sahip olmaktır.

Kaliteli sanatkarlar nasıl işsiz kalmaz ise, kaliteli Müslümanlar da itibarsız ve değersiz olmaz. İnsanların dünya ve ahiret nimetlerinden istifade etmeleri, işlerini güzel yapmalarıyla gerçekleşecektir. İnsan için ancak yaptıklarının karşılığı vardır. Yaptıklarının derecesi de kalitesine ve samimiyetine bağlıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.