İNSANLIĞIN EN GÜZEL ERDEMİ

İsmail Okutan

                          İNSANLIĞIN EN GÜZEL ERDEMİ   

           İnsanın ve yaşamının anlamı nedir. Hep Felsefeye konu olan insan yaşamının anlamı ya da amacı aslında aynı zaman da belki de daha çok dinin konusudur. Hatta bu konu sadece insanın değil aynı zaman da topyekûn kâinatın yaratılışının anlamı ile ilgili bir konudur. Baktığımız zaman kâinatta bazı genel geçer kurallar vardır. Bu kurallar kâinatın yaradılışından itibaren var olan kurallar olarak bilinmektedir. Bu kurallara baktığımızda insanlar ve cinler dışındaki diğer varlıklar için olmazsa olmaz olduğunu görebiliriz. İnsanları ise diğer varlıklardan ayıran bu özelliklerdir. Ancak insanlar tarafından terk edildiği zaman insanı hayvanlardan farksız kılmakta ve hatta hayvanların bulunduğu seviyeden de daha aşağı, daha kötü bir seviyeye düşürmektedir.(1) Arslan bir hayvanı öldürüp yediği zaman günah işlemiş olmuyor, sadece kendine doğuştan o cinse verilen yaradılış özelliklerine uygun bir eylem gerçekleştirmiş oluyor. Oysaki insan bir kimseyi ya da bir canlıyı öldürdüğü zaman kendine verilen yaratılış özelliklerine ve görevlerine aykırı bir eylem gerçekleştirmiş olur.  Bundan dolayı insan yaratılış özelliklerine aykırı, kendisinden istenen şeylere aykırı eylemlerinden dolayı hayvandan daha kötü bir şey yapmış olur. Öldürmek çoğu zaman hayvanlar için hayatta kalmanın kuralıdır. Hayatta kalmak için öldürüp kenara atmak ya da o günün yemeği olarak mideye indirmek havyalar için gayet doğru ve mantıklı, kâinatın genel kurallarına uygunken öldürmek insanlar için bir insanlık suçu, büyük bir günah olarak değerlendirilmiştir. İnsanlar için hayatta kalmanın kuralı başka insanı öldürmek değil, tüm canlıları korumak, sevmek ve merhamet beslemektir.

     İnsanların yükümlü tutulduğu ibadet eylemi hayvanlarda ve diğer canlılarda aranmaz. Mesela hiçbir hayvan namaz kılmakla mükellef değildir. Oruç tutmakla mükellef değildir. Hacca gitmek gibi bir ibadet yoktur. Hatta bu anlamda insanlar ve cinler dışındaki canlılar sadece yaratılışlarındaki özelliklere göre yaşadıkları için hep Allah ile barışık yaşamakta, onun isimlerini değişik şekildei bizim anlamadığımız bir şekilde zikretmektedirler. İbadetler insanlara daha doğrusu Müslümanlara has özelliklerdir.  O halde insan hayvanlara has olan özelliklere sahip olmak, onların yaptığı eylemleri gerçekleştirmek yerine, kendi özelliklerini yaşamalıdır. Sadece hayvanların gerçekleştirdiği eylemleri gerçekleştirmek hayvan gibi olmak, hayvan gibi yaşamaktır. Bu da insanı insanlıktan uzaklaştırır.

     Sevgi, merhamet, yardımlaşma gibi hasletler ise hayvanlarda aranmaz. Hayvan hayvanlığının gereği olarak diğer canlılara karşı sevgi ve merhamet beslemez. Hatta bazen bu kurala aykırı olarak merhamet duygusuna sahip olan, bundan dolayı da diğer hayvanlara karşı merhametli davranan hayvanlar da olabiliyor. Hayvanlarda genel geçer olan kural; acımasız, yırtıcı ve öldürücü olmaktır. Bundan dolayı gerektiği zaman güçlü olan zayıf olanı ezip geçer ya da öldürüp karnını doyurur. Orman kuralları dediğimiz kâinattaki bu kurallara uygun çalışan bir hayvan ayakta kalmış olur. Bir aslan, bir geyiği avlayıp yerken kâinattaki bu dengeye ya da bu kurala uygun bir eylem gerçekleştirmiş olur. İnsanlarda ise genel geçer kural sevgi, saygı, merhamet, barış, hürmet ve adalet duygularına sahip olmaktır.  Oysaki insanoğlu başkasını ezip geçtiği zaman, öldürüp bir kenara attığı zaman aslında hayvanlara ait bir eylemi gerçekleştirmiş olur. Bir bakıma hayvanlaşmış olur. Oysaki insanın yaratılışında, yani mayasında hangi dine mensup olursa olsun kâinatın bazı temel kuralları vardır. Bu kurallar; hoşgörü, doğruluk, yalan söylememek, sadelik, yardımsever olmak, faydalı olmak, paylaşmak, başkasının derdiyle ilgilenmek, haksızlıklara karşı gelmek, herkesi sevmek, saygılı olmak, cömertlik, merhametli olmak, adaletli olmak, izzet ve edep sahibi olmak, temiz ve düzenli olmak, çalışkan olmak, dürüst olmak gibi hiç kimsenin itiraz etmeyeceği güzel hasletler vardır. Bu hasletleri Allah herkese vermiştir. Ama bazıları zamanla veya aldıkları eğitimle bu hasletleri kaybedip farklı kişiliklere bürünüp bencil, katil, ahlaksız ya da başka bir şekilde günahkâr oluyorlar. Bundan dolayı da insani olandan uzaklaşıp hayvani olana yaklaşıyorlar.

 

     İnsanlığın en güzel görevi adalet dağıtmasıdır.(2) İnsanlığın en güzel erdemi insanı sevmek ve tüm canlılara karşı merhametli olmak değil mi? Düşmanlık, acımasızlık, canı isteyince öldürmek ve her istediğini yapmak insanların değil hayvanların özelliklerindendir.

 

Dipnotlar:

1-(7 Araf- 179, Tin-5)

2- Voltaire

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.