İFTİRAYA MARUZ KALMAK....

Sami Kesmen

 

İftira; kul hakkı ihlalidir. Toplumun huzurunun bozulmasına neden olan en etkili olumsuzluktur. İftiranın  muhatabı olanları, Yüce Allah korur ve mükafaatlandırır. İftiraya kurban olan müslüman; mahzun olabilir ama asla mahcup olmaz, kısa vadede mağdur gibi görülebilir ama mutlaka lütufla karşılaşır.

Hz. Aişe annemiz hakkında  Kur'ana konu olan  "İfk" hadisesi bunun en çarpıcı örneğidir. Annemiz, mahzun olmuş ama mahcup olmamıştır. Kısa vadede toplumsal izalasyona uğramış ama uzun vadede insanlığın takdirini kazanmıştır. Daha da önemlisi, Almüh c.c.tarafından iffeti nedeniyle, kıyamete kadar insanlara örnek gösterilmiştir. 

Hz.Yusuf  da, Hz.Aişe annemizin karşılaştığı iftiranın benzeri ile karşılaşmış ama O da iftira sürecinin sonucunda hem dünya hem ahiret mükafatı elde etmiştir.  Kendisine atılan iftira sonucunda, hiçbir suçu olmamasına rağmen hapse atılmış ve yıllarca zindanda kalmıştır. Orada kaldığı süre boyunca yanındakilere Allah'ın varlığını anlatarak tebliğ yapma imkanı bulmuştur. Kaderinde belirlenmiş olan süreyi hapishanede imtihan olarak geçirmiş olan Hz. Yusuf'un güvenilirliği ve rüya yorumu ilmine sahip olduğu, zindan arkadaşı aracılığı ile hükümdarın kulağına gitmiştir. Bunun üzerine hükümdar, Hz. Yusuf'u huzuruna çağırmıştır ve gördüğü bir rüyayı yorumlamasını istemiştir. Hz. Yusuf, bundan önce kendisine atılan iftiradan tamamen aklanmak istediğini belirtmiş ve kendisine iftira atan kadın ve çevresindekilerden işin aslının sorulmasını talep etmiştir. Hükümdar tarafından yaptırılan bu soruşturma sonucunda ise Hz. Yusuf'un tamamen suçsuz olduğu görülmüş ve üzerindeki tüm şaibeler de kalkmıştır. Bu olaylar neticesinde Hz. Yusuf'un güvenilirliği, dindarlığı, iffeti hükümdara kadar ulaşmıştır. Bu olaylar Kuran'da şöyle anlatılmaktadır: 

"Hükümdar dedi ki: 'Onu bana getirin.' Ona elçi geldiğinde Yusuf : 'Efendine (Rabbine) dön de ona sor: 'Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir.' (Hükümdar topladığı o kadınlara ) 'Yusuf'un nefsinden murad almak istediğinizde sizin durumunuz neydi? ' dedi. Onlar: 'Allah için, haşa' dediler. 'Biz ondan hiçbir kötülük görmedik.' Aziz (Vezir) in de karısı dedi ki: 'İşte şu anda gerçek orta yere çıktı; onun nefsinden ben murad almak istemiştim. O ise gerçekten doğruyu söylenlerdendir.' (Yusuf aracıya şunu söyledi :) 'Bu, (itiraf Vezirin) yokluğunda gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve gerçekten Allah'ın ihanet edenlerin hileli-düzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi.' (Yusuf Suresi, 50-52)"

Görüldüğü gibi Hz. Yusuf'a atılan iftiranın geçersiz olduğu dünyada da ortaya çıkmış ve onun masum olduğu, güvenilir bir insan olduğu anlaşılmıştır. Bu denemede gösterdiği tevekkülün ardından Allah, Hz. Yusuf'a sabrının ve güzel ahlakının karşılığı olarak hem dünyada hem de ahirette nimetler vermiştir. Bu nimetler ayetlerde şöyle bildirilir: 

"Hükümdar dedi ki: 'Onu bana getirin, onu kendime bağlı kılayım.' Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: 'Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman-yönetici) sin.' (Yusuf) Dedi ki: 'Beni (bu) yerin (ülkenin) hazineleri üzerinde (bir yönetici) kıl. Çünkü ben, (bunları iyi) bir koruyucuyum, (yönetim işlerini de) bilenim.'İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan (iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır'da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız. Ahiretin karşılığı ise, iman edenler ve takvada bulunanlar için daha hayırlıdır. (Yusuf Suresi, 54-57)"

Kur'ana konu olan Hz.Aişe annemiz ve Hz. Yusuf efendimiz hakkında ortaya atılan iftiralar, onların aklanmasıyla sonuçlandığı gibi, aynı zamanda ilahi lütufla  da karşılaşmalarına vesile olmuştur.

Esasen, iftira atan kimse mağdur olur. Onun sonu helak olmaktır, mahcup olmaktır, itibarsız kalmaktır, güvensiz olmaktır. Dünya ve ahireti kaybetmektir. Müslüman; hata yapmışsa bedeline razı olur, yapmamışsa lütuf görür. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.