FERDA TUTKUN... Yüzme tutkunu bir diş hekimi. Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi mezunu olan Ferda Tutkun, şu anda Ondokuz Mayıs Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi'nde doktorasını yapıyor. Yaşamında olduğu kadar spor hayatı da başarılarla dolu bir insan Ferda Tutkun. 2005 yılında İstanbul Boğazı'nı 1 saat 16 dakikada yüzerek birinci olan Ferda Hoca, yüzmeye küçük yaşta ailesinin yönlendirmesi sonucu başlamış. İsterseniz bundan sonrasını değerli doktorumuz ve antrenörümüz Ferda Tutkun'dan dinleyelim;
YOĞUN TEMPO DEVAM EDİYOR
Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi mezunuyum. Samsun'da doktora yapıyorum. Çocukluğumdan bu yana yüzüyorum, yüzmenin yanı sıra İstanbul'da okurken Fenerbahçe, Galatasaray, Harp Akademileri Komutanlığı ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri(TDİ) gibi kulüplerde antrenörlük yaptım. 1989 yılında yüzmeye başladım, 1998'e kadar sporcu olarak devam ettim 1999'da üniversiteye İstanbul'a gittim burada antrenörlük hayatım başladı. Saat 17'ye kadar öğrencilik sonrasında ise antrenörlük yaptım. Bu yoğun tempoya sadece yüzme branşına olan tutkum için katlanılabilir.
NEDEN SPORCU YETİŞMİYOR
Benim ve bu branşa kendisini adayan her antrenörün en büyük sıkıntısı yeterli sayıda başarılı sporcu yetiştiremiyor olmamız. Bu şehirde okuyan ilköğretime devam eden öğrenci sayısı yaklaşık olarak 4.000-5.000 iken yaz veya kış okullarına devam eden öğrenci sayısı ise 1.500'ü geçmiyor. Bu sayıda en iyimser haliyle olduğunu söyleyebilirim. Geriye kalan öğrenciler, gizli yetenekler nerede? Büyük ihtimalle futbolda diyorum ama, bu memlekette herkes futbol oynuyorsa neden Samsunspor bugün kendi çocuklarıyla hak ettiği gerçek yerde değil. O zaman bir yerlerde ciddi bir sorun var. Sanırım spor politikalarımızı teşvik uygulamalarımıza,okul-dershane ilişkilerine bir kez daha gözden geçirmeliyiz.
KENDİME YAKIŞTIRAMIYORUM
Türkiye'de 17 yaş üstü kaç tane spor yapan yüzücümüz, kaç başarılı sporcumuz var. Neden 15 yaşından sonra yüzmeyi bırakıyoruz. Neden bir tek Derya Büyükuncu'yu biliyoruz. Burada oturup düşünmemiz lazım. Türkiye de şartlar yeterli değil. Ama Samsun fiziki şartlar bakımından hiç de öyle kötü değil. Aksine şanslı olduğunu bile söyleyebiliriz. En önemli avantajımız üç tane yüzme havuzumuz var ve trafik sorunumuz yok. Türkiye'de sporu baltalayacak o kadar çok şey var ki. Herşey malesef sonunda eğitim sistemimize insanların kendi işlerine verdiği öneme orantılı olarak devam ediyor. Çocuklarımız dershaneler ve okullar arasında sıkışıp kalıyorlar. Doğal olarak velilerde çocukların okullarına, özel derslerine önem veriyorlar. Ama bilinmesi gereken bir şey var ki spor başarısı ve disiplini akademik başarıyı da tetikliyor. Çünkü sporda kazanılan disiplin sosyal hayatta da disiplini getiriyor.
BİZ FARKLIYIZ
Öncelikle çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan uzaklaştırıp iyi bir spor ahlakı ve sorumluluk sahibi birey olmayı öğretmeye çalışıyoruz. Aileler çocuğumuz spor yapsın diyorlarsa biz öğrencilerimizin sonuna kadar yanında olmaya çalışıyoruz. Bunu yapabilecek bilgimizde gücümüzde ben ve ekibimde var. Bizler velilerimizde bizleri eleştirmesini istiyoruz. Onlardan çocuklarını kimlere emanet ettiklerini sorgulamalarını özellikle bekliyoruz.
AYNI AMAÇ İÇİN TOPLANMIŞ BİR GRUBUZ.
Bizler, eşim Erkut Tutkun'un kulüp başkanlığında sadece başarıya odaklı değil aynı zamanda sporun temel felsefesini benimsemiş,insan olmayı unutmamış,sevgi ve hoşgörünün ön planda tutulduğu bir kulüp olmayı başardık. Bütün kulüp üyelerimiz birbirine kenetlenmiş bir aile gibi davranmakta,bakıldığında herkesin bir sorumluluk alanı varken her üyemiz taşın altına elini sokmuş durumunda.Böyle olunca da kişisel çatışmalar yerine cemiyet bilinci gelişiyor,başarı istemesen de geliyor. Ben buradan Çalışmalarımızda ekip arkadaşlarım Oya Akal,Adem Gürhan,Burak Pehlivan,Serpil Hasanoğlu,Yusuf Aşıroğlu'na insan üstü gayretleriyle yılmadan çabalayan takım arkadaşlarıma, yönetim kurulu üyelerimiz Mustafa Ayyıldız,Gonca Keleş,Ferhat Altındağ,Sevgi Canbaz,Kaya Akal,Ahmet Saraç,Erdal Ağar,Ali Çağın Yücel' e. teşekkürlerimi sunarım. İyi ki doğru zamanda doğru yerde bir araya gelmişler.
"Gönüllü antrenörlük yapıp aynı zamanda diş hekimliği uzmanlığı için çalışırken adeta bu branştan nefret edecek noktaya getirildim. Ve sonuç olarak yüzmeyi bırakıyordum. Ancak başından beri benimle antrene olan bir sporcumun ısrarları beni yüzmeden vazgeçmemi engelledi. İyi ki de öyle olmuş ki yeniden kendi sistemimi kurabileceğim bir ekiple tanışma fırsatım oldun ve tekrar hayallerimin peşinden koşuyorum"
"Ben Samsun'dan çok şey aldığımı düşünüyorum, bu gün ise Samsun'a ve Samsunlu çocuklara yüzme branşında katkı sağlayacağıma inanıyorum. Bu gün başka kimseyle yüzmem diyen o sporcum Samsun'da yapılan bölgesel yarışlarda bir altın bir bronz madalya aldı"